Kırgızistan'ın güneyinde Kırgızlar ile Özbekler arasında haziran ayında meydana gelen çatışmaları araştıran Avrupa Güvenlik İşbirliği Örgütü (AGİT) Parlamenter Komisyonu Özel Temsilcisi Kimmo Kiljunen başkanlığındaki uluslararası bağımsız komisyon, raporunu bugün açıkladı.

AGİT Özel Temsilcisi Kimmo Kiljunen'in Bişkek'te düzenlediği basın toplantısına yerli ve yabancı medya büyük ilgi gösterirken, çok sayıda siyasi ve sivil toplum örgütü temsilcileri de hazır bulundu.

Kiljunen, 103 sayfadan oluşan raporunun özetini açıklamadan önce, Kırgızistan hükümetinin uluslararası bağımsız komisyona güneyde araştırma yapması için sağladığı yetki çerçevesinde, "10-15 Haziran günlerinde neler oldu, neden oldu, sebebi nedir, kim ve kimler sorumludur sorularına cevap aradıklarını, ayrıca iki halkın barışına destek olmak için devlete tavsiyeler sunduklarını" belirtti.

Uluslararası bağımsız komisyonun raporuna hükümetin de büyük ölçüde katıldığını ve bunun çok önemli olduğunu dile getiren Kiljunen, başarılı bir iş yaptıklarını, gurur duyduğunu söyledi.
Kimmo Kiljunen, araştırmada, ülkenin Oş ve Celalabad eyaletlerinde meydana gelen trajik olaylarda, yüzde 75 Özbek, yüzde 25'i Kırgız asıllı olmak üzere Kırgızistan vatandaşlarının hayatını kaybettiğini kaydetti.

Kiljunen, olaylarda yüzbinlerce kişinin mülteci durumuna düştüğünü, özellikle Özbeklerin malvarlıklarını kaybettiklerini, olaylarda kadınlara yaygın şiddet uygulandığını ve tecavüzlere ilişkin bilgi edindiklerini anlattı.

Komisyonun araştırması sırasında yaklaşık bin kişi ile görüştüklerine, 700 belge ve binden fazla görüntünün incelendiğine dikkati çeken Kiljunen, haziran olaylarının patlak vermesinde "etnik milliyetçilik" ile birlikte "siyasi fanatizmin" temel rol oynadığını ifade etti.

7 Nisan'daki devrimin ardından doğan siyasi boşluğun bu olayların çıkışında etkili olduğunun anlaşıldığını söyleyen Kiljunen, Kurmanbek Bakiyev yanlılarının, güneydeki geçici hükümetin yandaşları ile Özbek liderlerin siyasi hayatta rol oynamak istemesinin olayların büyümesine yol açtığını dile getirdi.

-İNSANLIK SUÇU-

AGİT Parlamenter Komisyonu Özel Temsilcisi Kiljunen, "Uluslararası insancıl hukuka göre güneydeki olaylarda "soykırım" yok, fakat Özbek mahallelerine yapılan saldırılarda insanlığa karşı suç var" derken, Kırgızistan yönetiminin bu olayları iyice araştırarak suçluları cezalandırması gerektiğini vurguladı.

Haziran olayları sonrası başlatılan soruşturma ve yargılama sürecini de değerlendiren Kiljunen, tutuklamaların yüzde 80'inin Özbek asıllı olduğuna ve Özbeklerin gözaltında işkence ile karşı karşıya kaldığına raporda yer verildiğini söyledi.

Kiljunen, devlet ve hükümetin ülkenin içinde bulunduğu her türlü olumsuz durumda bile vatandaşların can, mal güvenliğini korumak zorunda olduğunu, ancak o dönemdeki siyasi boşluk nedeniyle bunun başarılamadığını ve hükümetin bölgedeki askeri gücünü, yetkisini başarıyla kullanamadığını belirtti.

Hükümetin ayrıca, bu olaylar sırasında silahların elde edilmesi konusunu da iyi araştırması, sorumluları cezalandırması gerektiğini anlatan Kiljunen, bundan sonra etnik nefreti uyandıracak her türlü vakaya anında müdahale edilmesi gerektiğini ifade etti.

Bu olaylarda üçüncü bir güce, devlete ya da kişilere rastlamadıklarını sözlerine ekleyen Kiljunen, Özbek liderlerin bölgede özerklik istediği yönündeki açıklamaların da gerçekdışı olduğunu anımsattı.

Özel Temsilci Kiljunen, Kırgızistan Ceza Hukuku'na insanlığa karşı işlenen suç maddesinin eklenmesi, Uluslararası ceza mahkemesi'nin onaylanması gibi önerilerinin bulunduğunu bildirdi.

Kiljunen, hükümetin, Özbeklerin yoğun olarak yaşadığı güneydeki bazı bölgelerde Özbek diline önem verilmesi gerektiğini ifade ederken, ayrıca AGİT polisi ile işbirliğe yapılmasını istedi.

Kırgızistan?ın güneyindeki Oş ile Celalabad eyaletlerinde Kırgızlar ile Özbekler arasında 5 gün süren çatışmalarda, resmi rakamlara göre 420 kişi ölmüş, 1500 kişi yaralanmıştı. Olaylar sırasında Özbeklere ait ev, işyeri ve okullar yakılmıştı.

A.A.