Irak'ın Kuzey'indeki Mahmur ve Kandil kamplarından çıkarak Türkiye'ye gelen 34 PKK'lının karşılanması sırasında yaşananlar ve DTP'nin üstlendiği role Başbakan Erdoğan'dan eleştiri geldi. Erdoğan, "süreci şovlarla engellemeye çalışanlara' ve "kardeşliğin, huzurun önüne geçmek için çabalayanlara" dikkat çekerek, "Bu süreçten kendilerine pay çıkarmak için süreci nasıl tahrik ettiklerini görüyorsunuz. Bunlara kulak asmayın" uyarısında bulundu.
Erdoğan, dün Ağrı'da düzenlenen toplu açılış törenine katıldı. Konuşmasına, “Ağrı dağın eteğinde uçan güvercin olsam, türkü olsam dillerde diyar diyar dolansam' türküsünün sözleriyle başlayan Erdoğan, 34 PKK'lının teslim olmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

SÜRECİ BALTALAMAK İSTİYORLAR

Erdoğan başlattıkları demokratik açılım sürecinin "önünü kesmek, baltalamak, kardeşliğin, huzurun önüne geçmek için çabalayanlar bulunduğunu" belirterek, şunları söyledi: "İşte önceki gün Habur'da, umutlarımızı artıran bir gelişme yaşandı. 34 kişi geldi, sorgulandı ve suça karışmadıkları için serbest bırakıldı. Temenni ederim ki çok daha fazlası gelsin. Ama, dikkatlerinizi bir noktaya çekmek istiyorum. Habur'daki o anlamlı manzarayı, sorumsuzca, kaygısızca, düşüncesizce kışkırtanları da gördünüz. Allah aşkına, bu mudur samimiyet? Bu ülkenin gerçekten felaha, gerçekten huzura kavuşmasını arzulayanlar, böyle bir tavır, böyle bir şovun peşine nasıl düşebilir?"

KORKULARLA HAREKET EDEMEYİZ

Erdoğan, Erzurum'da TOKİ konutlarının anahtar teslim töreninde yaptığı konuşmada da “Türkiye korkularla, kaygılarla hareket edemez” dedi. Açılıma karşı çıkan muhalefet partilerine yüklenen Erdoğan, “Bize işbirlikçi yaftasını yakıştırmaya çalışanlar kendilerine baksınlar. Bizden önce 3,5 yıl bu ülkede idarede bulundular. Bu milletin onuruna, tarihine yakışmayacak şekilde el pençe divan duruşlarına baksınlar” dedi.

Ben Rizeliyim eşim Siirtli, demek ki oluyor

Başbakan Erdoğan, etnik kimliğin ayrışmaya neden olmaması gerektiğini belirterek, “Ben Rize'liyim. Eşim Siirt'li. Bak biz buluştuk. Demek ki oluyor. Ayrılığımız gayrılığımız yok” dedi. Ağrı'nın Abide Meydanı'nda halka hitap eden Başbakan Erdoğan, birilerinin dediği gibi aşkı platonik değil gerçekte yaşadığını belirterek, "Bizi bu alt kimlik, etnik unsurlar ayıramaz, ayırmamalı. Ben Rize'liyim. Eşim Siirt'li. Bak biz buluştuk. Demek ki oluyor. Ama bizim ayrılığımız, gayrılığımız yok. Biz birilerinin dediği gibi platonik aşk yaşamadık. Gerçek aşk yaşadık, gerçek aşk. Biz geri adım atmayız, taviz vermeyiz, geri dönmeyiz” diye konuştu. Erdoğan, Ağrılı Ahmet Hani'yi hatırlatarak, “Bize şurada, yanı başımızda medfun, aşkın, kardeşliğin, sevginin şairi, gönül insanı Ağrılı Ahmet Hani'nin hatırası önünde boynumuzu eğemeyiz” diye konuştu.

3-5 oy için bu acıları çektirmeye değer mi

Başbakan Erdoğan, "(Üç, beş tane oy toplayacağım) diyerek annelerin o canım yüreklerinin yanmasına nasıl bu vicdanlar rıza gösterebilir? Siyasetçi koltuğunu koruyacak diye gencecik delikanlıların kanının akmasına seyirci kalmak nasıl bir ruh halinin, nasıl bir şizofreninin, nasıl bir paranoyanın tezahürüdür?" dedi. Siyaset uğruna ülkede yıllardır hamaset yapıldığını ve sadece kan, gözyaşı ve acı yaşandığını belirten Erdoğan, kötü günleri sonlandıracaklarını kaydetti.

Erdoğan, "Nice anneler telefonlarının başında oğullarının ölüm haberini aldı ve adeta Ağrı Dağı gibi oldukları yere yığılıp kaldılar. Nice babalar acılarını içlerine akıtmak durumunda kaldılar. Nice masum yavrular babasız kaldılar, yetim kaldılar, geleceksiz kaldılar. Bu tabloya biz daha ne kadar bakacağız? Bu acılara daha ne kadar tahammül edilebilir? Allah aşkına; kan, gözyaşı, acı, feryat siyasetin malzemesi olabilir mi? Siyasi çıkarların aracı olabilir mi? Siyasi ikbal için bir vesile kılınabilir mi? 'Üç, beş tane oy toplayacağım' diyerek annelerin o canım yüreklerinin yanmasına nasıl bu vicdanlar rıza gösterebilir?" diye sordu./yeni şafak