Tasarıya göre, iş mahkemeleri, Hakimler ve Savcılar Kurulunun (HSK)  olumlu görüşü alınarak, tek hakimli ve asliye mahkemesi derecesinde Adalet  Bakanlığınca gerekli görülen yerlerde kurulacak.

Bu mahkemelerin yargı çevresi,  Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile  Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun  hükümlerine göre belirlenecek.

İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde iş mahkemelerinin birden fazla  dairesi oluşturulabilecek. Bu daireler numaralandırılacak. HSK, ihtisaslaşmanın  sağlanması amacıyla gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak,  daireler arasındaki iş dağılımını gerçekleştirecek.

İş mahkemesi kurulmayan yerlerde bu mahkemenin görev alanına giren  dava ve işlere, o yerdeki asliye hukuk mahkemesince bakılacak.

Tasarıyla, "dava şartı olarak arabuluculuk" kurumu ilk kez hukuka  giriyor ve düzenlemede yer alan uyuşmazlıklarda dava açmadan önce arabulucuya  başvurulması bir zorunluluk olarak getiriliyor.

Kanuna veya bireysel ya da toplu iş sözleşmesine dayanan işçi, işveren  alacağı, tazminatı ve işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya  başvurulması dava şartı olarak aranacak. Arabulucuya başvurma zorunluluğu için  alacak veya tazminat talebinin iş ilişkisinden kaynaklanması gerekecek.

Düzenlemeyle işçi kıdem, ihbar gibi tazminat ve fazla mesai, yıllık  izin gibi ücret; işveren de alacak ve tazminat kalemleri için dava açmadan önce  arabulucuya başvuracak.

İşçi veya işverenin iş ilişkisi kapsamında birbirlerine hakaret  etmekten kaynaklanan ya da işçinin iş yerindeki işverene ait mal ve malzemelere  zarar vermesinden doğan tazminat talepleri de dava açılmadan önce arabulucuya  götürülecek.

Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına  ilişkin son tutanağın aslını veya ara bulucu tarafından onaylanmış bir örneğini  dava dilekçesine ekleyecek. Bu zorunluluğa uyulmazsa, mahkeme davacıya son  tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulmasını, aksi takdirde  davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderecek.

İhtarın gereği yerine getirilmezse, dava dilekçesi karşı tarafa  tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilecek.

Arabulucuya başvurulmadan dava açılırsa, herhangi bir işlem  yapılmaksızın dava, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedilecek.

İş kazaları ve meslek hastalıklarında ara buluculuk yok

Arabuluculuğun bir dava şartı olarak kabul edilmesi, iş kazası veya  meslek hastalığından kaynaklanan maddi veya manevi tazminat davaları, bunlarla  ilgili rücu davalarında uygulanmayacak.

Arabuluculuk Daire Başkanlığı, sicile kayıtlı arabuluculardan ara  buluculuk yapmak isteyenleri, varsa uzmanlık alanlarını da belirterek görev  yapmak istedikleri adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonlarına göre  listeleyecek, komisyon başkanlıklarına bildirecek.

Komisyon başkanlıkları, bu listeleri kendi yargı çevrelerindeki ara  buluculuk bürolarına, arabuluculuk bürosu kurulmayan yerlerde ise  görevlendirecekleri sulh hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüğüne gönderecek.

Arabulucu, komisyon başkanlıklarına bildirilen listeden büro  tarafından belirlenecek. Taraflar, listede yer alan herhangi bir ara bulucu  üzerinde anlaşırsa bu arabulucu görevlendirilecek.

Mahkeme, harç alınmaksızın dosya üzerinden yapacağı inceleme sonunda  yetkili büroyu kesin olarak karara bağlayacak, dosyayı büroya iade edecek.

Yetki itirazının kabulü durumunda ise kararın tebliğinden itibaren bir  hafta içinde yetkili büroya başvurulabilecek. Arabulucu, yapılan başvuruyu  görevlendirildiği tarihten itibaren 3 hafta içinde sonuçlandıracak. Bu süre,  zorunlu hallerde ara bulucu tarafından en fazla bir hafta uzatılabilecek.

Arabulucu, taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme  yapılamaması veya  anlaşmaya varılamaması hallerinde ara buluculuk faaliyetini  sona erdirecek, son tutanağı düzenleyerek durumu derhal arabuluculuk bürosuna  bildirecek.

Toplantıya katılmayan, yargılama giderlerini ödeyecek

Taraflardan biri, geçerli bir mazeret göstermeden ilk toplantıya  katılmazsa, arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan  taraf, davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından  sorumlu olacak. Ayrıca bu taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmeyecek.

Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmadığı için sona eren  arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda taraflar, yaptıkları yargılama  giderlerini kendileri karşılayacak.

Taraflar, arabuluculuk sonunda anlaşırsa arabuluculuk ücreti,  belirtilen tarife göre, aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde  karşılanacak.

İşe iade talebiyle yapılan görüşmelerde tarafların anlaşmaları  durumunda, ara bulucuya ödenecek ücretin belirlenmesinde işçiye işe  başlatılmaması halinde ödenecek tazminat miktarı ile çalıştırılmadığı süre için  ödenecek ücret ve diğer haklarının toplamı, tarifenin ikinci kısmı uyarınca  üzerinde anlaşılan miktar olarak kabul edilecek.

Arabuluculuk sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı  için görüşme yapılamaması veya 2 saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların  anlaşamamaları hallerinde, 2 saatlik ücret tutarı ileride haksız çıkacak taraftan  tahsil edilmek üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenecek. 2017 yılı  Arabuluculuk Ücret Tarifesine göre bir saatlik ücret miktarı 120 lira olduğundan,  bu rakam 240 liradan az olamayacak.

Taşeronlukta işe iade

Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin varlığı halinde işe iade  talebiyle arabulucuya başvurulduğunda, anlaşmanın gerçekleşebilmesi için  işverenler, arabuluculuk görüşmelerine birlikte katılacak, iradeleri birbirine  uygun olacak.

Arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler;  arabuluculuk sonunda anlaşmaya varılırsa, anlaşma uyarınca taraflarca ödenecek,  anlaşmaya varılamazsa ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere  bütçeye konulan ödenekten karşılanacak.

Arabuluculuk bürosuna başvurulmasından, son tutanağın düzenlendiği  tarihe kadar geçen sürede zamanaşımı duracak, hak düşürücü süre işlemeyecek.

Arabuluculuk görüşmelerine taraflar bizzat, kanuni temsilcileri veya  avukatları aracılığıyla katılabilecek. İşverenin yazılı belgeyle yetkilendirdiği  çalışanı da görüşmelerde işvereni temsil edebilecek.

Arabuluculuk görüşmeleri, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, ara  bulucuyu görevlendiren büronun bağlı bulunduğu adli yargı ilk derece mahkemesi  adalet komisyonunun yetki alanı içinde yürütülecek.

Tasarıda yer alan, "Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine  dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılacak  davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır."  hükmünde yer alan  "işçi" ibaresi, gazeteciler ve gemi adamlarını da kapsayacak.

Arabulucuya başvurulmuş olmasını bir dava şartı olarak öngören maddede  hüküm bulunmayan hallerde, niteliğine uygun düştüğü ölçüde Hukuk  Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu hükümleri uygulanacak.

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal  güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları  nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere,  dava açılmadan önce SGK'ya başvurulacak.

Diğer kanunlarda öngörülen süreler saklı kalmak kaydıyla yapılan  başvuruya 60 gün içinde kurumca cevap verilmezse talep reddedilmiş sayılacak.

Kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya  reddedilmiş sayılması şartı aranacak.

Hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık  sürelerinin tespiti talebiyle işveren aleyhine açılan davalarda, dava kuruma  resen ihbar edilecek. İhbar üzerine davaya davalı yanında feri müdahil olarak  katılan kurum, yanında katıldığı taraf başvurmasa dahi kanun yoluna  başvurabilecek.

İş mahkemelerinin görev alanı

İş mahkemeleri, gazeteciler, gemi adamları, İş Kanunu'na veya Türk  Borçlar Kanunu'nda düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren,  işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan  her türlü hukuk uyuşmazlıklarına, idari para cezalarına itirazlar ile belirtilen  uyuşmazlıklar hariç olmak üzere SGK veya Türkiye İş Kurumunun taraf olduğu iş ve  sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklara, diğer kanunlarda iş  mahkemelerinin görevli olduğu belirtilen uyuşmazlıklara ilişkin dava ve işlere  bakacak.

İş mahkemelerinde açılacak davalarda yetkili mahkeme, davalı gerçek  veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi ile işin  veya işlemin yapıldığı yer mahkemesi olacak.

Davalı birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesi de  yetkili olacak. İş kazasından doğan tazminat davalarında, iş kazasının veya  zararın meydana geldiği yer ile zarar gören işçinin yerleşim yeri mahkemesi de  yetkili sayılacak.

İş mahkemesinde dava açılabilecek

İş sözleşmesi feshedilen işçi, sebep gösterilmediği veya  gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiasıyla, bir ay içinde işe iade  talebiyle arabulucuya başvuracak. Başvurudan sonuç alınamaması halinde iki hafta  içinde iş mahkemesinde dava açılabilecek. 

TBMM Adalet Komisyonunda kabul edilen İş Mahkemeleri Kanunu  Tasarısı'na göre, iş mahkemelerinde basit yargılama usulü uygulanacak. Davaların  yığılması halinde, her bir talebe ilişkin vakalar bakımından ispat yükü ve  deliller ayrı ayrı değerlendirilecek.

Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun kanun yollarına ilişkin hükümleri iş  mahkemelerince verilen kararlar hakkında da uygulanacak. Kanun yoluna başvuru  süresi, ilamın taraflara tebliğinden itibaren işlemeye başlayacak. Kanun yoluna  başvurulan kararlar, bölge adliye mahkemesi ve Yargıtayca ivedilikle karara  bağlanacak.

Tasarıyla, iş hukukunun temel prensipleri dikkate alınarak, daha kısa  sürede kesinleşmesinde yarar umulan dava türlerinin de bölge adliye  mahkemelerinde kesinleşmesi öngörülüyor ve bu şekilde Yargıtay'ın iş yükünün  hafifletilmesi amaçlanıyor.

Diğer kanunlardaki hükümler saklı kalmak kaydıyla, bazı dava ve  işlerde verilen kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacak.

İş Kanunu uyarınca açılan fesih bildirimine itiraz davalarında verilen  kararlar ile işveren tarafından toplu iş sözleşmesi veya iş yeri düzenlemeleri  uyarınca işçiye verilen disiplin cezalarının iptali için açılan davalarda verilen  kararlar bu kapsama girecek.

Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu uyarınca iş yeri sendika  temsilcilerinin iş sözleşmelerine, işletme toplu iş sözleşmesi yapılacak iş  yerlerinin aranılan niteliğe sahip olup olmadıklarına ilişkin uyuşmazlıklara,  uygulanmakta olan bir toplu iş sözleşmesinin yorumundan doğan uyuşmazlıklara ve  karar verilen veya uygulanmakta olan bir grev veya lokavtın kanun dışı olup  olmadığının tespitine ilişkin açılan davalarda verilen kararlar da temyiz  edilemeyecek.

Sendika veya konfederasyonun ilk genel kurulunun düzenlenmesi  konusunda hükümlere aykırı hareket edildiği iddiasıyla sendika şubesi, sendika  veya konfederasyon yönetim kurulu hakkında açılan davalarda verilen kararlar ile  sendika üyeliğine ilişkin açılan davalarda verilen kararlar konusunda da temyize  gidilemeyecek.

Tasarının yürürlüğe girmesiyle, mevcut İş Mahkemeleri Kanunu  yürürlükten kaldırılacak.

Özel hakeme de götürülebilecek

İş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği  veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin  tebliği tarihinden itibaren 1 ay içinde işe iade talebiyle arabulucuya başvurmak  zorunda olacak. Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamaması halinde,  son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren iki hafta içinde iş mahkemesinde  dava açılabilecek. Taraflar anlaşırlarsa uyuşmazlık aynı sürede iş mahkemesi  yerine özel hakeme de götürülebilecek.

Arabulucuya başvurmaksızın doğrudan dava açılması sebebiyle davanın  usulden reddi halinde, ret kararı taraflara resen tebliğ edilecek. Kesinleşen ret  kararının da resen tebliğinden itibaren iki hafta içinde arabulucuya  başvurulabilecek. Dava ivedilikle sonuçlandırılacak. Mahkemece verilen karar  hakkında istinaf yoluna başvurulması halinde, bölge adliye mahkemesi ivedilikle  ve kesin olarak karar verecek.

Mahkeme veya özel hakem, tazminat ile ücret ve diğer hakları, dava  tarihindeki ücreti esas alarak parasal olarak belirleyecek. Arabuluculuk  faaliyeti sonunda tarafların, işçinin işe başlatılması konusunda anlaşmaları  halinde; işe başlatma tarihini, ücret ve diğer hakların parasal miktarını,  işçinin işe başlatılmaması durumunda tazminatın parasal miktarını belirlemeleri  zorunlu olacak. Aksi takdirde anlaşma sağlanamamış sayılacak ve son tutanak buna  göre düzenlenecek.

İşçinin kararlaştırılan tarihte işe başlamaması halinde fesih geçerli  hale gelecek ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olacak.

5 yıllık zamanaşımı

Tasarıyla, İş Kanununa eklenen ek 3. maddedeki zamanaşımına ilişkin  hükümlerin uygulanma zamanı düzenleniyor.

İş sözleşmesinden kaynaklanmak kaydıyla, hangi kanuna tabi olursa  olsun; yıllık izin ücreti, kıdem tazminatı, iş sözleşmesinin bildirim şartına  uyulmaksızın feshinden kaynaklanan tazminat (ihbar tazminatı), kötü niyet  tazminatı ve iş sözleşmesinin eşit davranma ilkesine uyulmaksızın feshinden  kaynaklanan tazminat için zamanaşımı süresi beş yıl olacak.

Ayrıca, yıllık izin ücreti ve tazminatlar için bu maddenin yürürlüğe  girmesinden önce işlemeye başlayan zamanaşımı süreleri, değişiklikten önceki  hükümlere tabi olmaya devam edecek, ancak zamanaşımı süresinin henüz dolmamış  kısmının ek 3. maddede öngörülen süreden uzun olması durumunda, bu maddede  öngörülen sürenin geçmesiyle zamanaşımı süresi dolmuş sayılacak.

Tasarıyla, kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi  alacak ve tazminatları için arabulucuya başvurulmuş olması, dava şartı haline  getiriliyor.

Çalışma ve İş Kurumu il müdürlükleri personelinin, "iş sözleşmesi  fiilen sona eren işçilerin" kanundan, iş ve toplu iş sözleşmesinden doğan  bireysel alacaklarına ilişkin şikayetleri inceleme yetkisi kaldırılacak. İş  sözleşmesi devam eden işçiler bakımından, Çalışma ve Sosyal Güvenlik  Bakanlığının, iş müfettişleri eliyle denetim ve teftiş yetkisi devam edecek. İş  sözleşmesi fiilen sona eren işçiler ise doğrudan arabulucuya başvuracak.

Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun ilgili maddesinde  yapılan değişikliğin zorunlu sonucu olarak, arabuluculuk görüşmelerine taraflar  dışında katılan kişiler gizliliğe riayet etmek zorunda olacak.

Tasarıyla, arabuluculuğun tanımında düzenleme yapılıyor. Arabuluculuk  görüşmelerinde tarafların bir çözüm üretemediklerinin ortaya çıkması halinde,  arabulucu çözüm önerisi getirebilecek.

Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun ilgili maddesine,  "idare" tanımı eklenerek, arabuluculuk görüşmelerine taraf olarak katılacak  "idare" net bir şekilde belirleniyor.

Uzman kişiler de müzkarelerde hazır bulundurulabilecek

Arabuluculuk müzakerelerine taraflar bizzat, kanuni  temsilcileri veya avukatları aracılığıyla katılabilecek. Uyuşmazlığın çözümüne  katkı sağlayabilecek uzman kişiler de müzakerelerde hazır bulundurulabilecek. 

TBMM Adalet Komisyonunda kabul edilen İş Mahkemesi Kanun Tasarısı'na  göre, arabuluculuk ücretini karşılamak için adli yardıma ihtiyaç duyan taraf,  arabuluculuk bürosunun bulunduğu yerdeki sulh hukuk mahkemesinin kararıyla adli  yardımdan yararlanabilecek.

Arabuluculuk müzakerelerine taraflar bizzat, kanuni temsilcileri veya  avukatları aracılığıyla katılabilecek.

Uyuşmazlığın çözümüne katkı sağlayabilecek uzman kişiler de  müzakerelerde hazır bulundurulabilecek.

Tarafların çözüm üretemediklerinin ortaya çıkması halinde arabulucu  bir çözüm önerisi yapabilecek. Arabuluculuk müzakerelerinde idareyi, üst yönetici  tarafından belirlenen iki üye ile hukuk birimi amiri veya onun belirleyeceği bir  avukat ya da hukuk müşavirinden oluşan komisyon temsil edecek. Komisyon,  arabuluculuk müzakereleri sonunda gerekçeli bir rapor düzenleyerek, beş yıl  boyunca saklayacak.

Komisyon üyelerinin arabuluculuk faaliyeti kapsamında yaptıkları işler  ve aldıkları kararlar sebebiyle açılacak tazminat davaları, ancak devlet aleyhine  açılabilecek.

Devlet ödediği tazminattan dolayı görevinin gereklerine aykırı hareket  etmek suretiyle görevini kötüye kullanan üyelere ödeme tarihinden itibaren bir  yıl içinde rücu edecek.

Tasarıda, arabuluculuk faaliyetinin sona ermesine ilişkin hükümde de  değişiklik yapılıyor. Buna göre uyuşmazlığın, Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince  uzlaşma kapsamına girmeyen bir suçla ilgili olduğunun anlaşılması halinde  arabuluculuk faaliyeti sona ermeyecek ve bu konuda da arabuluculuk görüşmeleri  yapılabilecek.

Ayrıca arabuluculuk faaliyetini sonuçlandıran tutanak taraflar, kanuni  temsilcileri ve avukatları tarafından imzalanabilecek.

Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nda düzenlemeye gidilerek,  dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulması halinde anlaşmanın icra  edilebilirliğine ilişkin şerhin asıl uyuşmazlık hakkındaki görev ve yetki  kurallarına göre belirlenecek olan mahkemeden talep edilebileceğine ilişkin hüküm  değiştirilebilecek. Bu şerh, arabulucunun görev yaptığı yer sulh hukuk  mahkemesinden istenebilecek.

Taraflar ve avukatları ile arabulucunun birlikte imzaladıkları anlaşma  belgesi, icra edilebilirlik şerhi aranmaksızın ilam niteliğinde belge sayılacak.

Arabulucu huzurunda anlaşılması halinde, üzerinde anlaşılan hususlar  hakkında taraflarca dava açılamayacak.

Arabuluculuk Daire Başkanlığı, sicile kayıtlı arabulucuları, görev  yapmak istedikleri adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonlarına göre  listeleyecek ve listeleri ilgili komisyon başkanlıklarına gönderecek. Bir  arabulucu en fazla üç komisyon listesine kaydolabilecek.

Arabuluculuk büroları kurulacak

Arabuluculuğa başvuranları bilgilendirmek, arabulucuları  görevlendirmek ve kanunla verilen diğer görevleri yerine getirmek üzere, Bakanlık  tarafından uygun görülen adliyelerde arabuluculuk büroları kurulacak.

Adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonu tarafından münhasıran  bu bürolarda çalışmak üzere, bir yazı işleri müdürü ile yeteri kadar personel  görevlendirecek.

Arabuluculuk büroları, Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından  belirlenen sulh hukuk hakimliğinin gözetim ve denetimi altında görev yapacak.  Arabuluculuk bürosu kurulmayan yerlerde bu büroların görevi, adli yargı ilk  derece mahkemesi adalet komisyonunca görevlendirilen sulh hukuk mahkemesi yazı  işleri müdürlüğü tarafından ilgili hakimin gözetim ve denetimi altında yerine  getirilecek.

Tasarıdaki düzenlemelerle işçi ve işveren sendikaları  konfederasyonları Arabuluculuk Kurulunda temsil edilebilecek.

Uyum düzenlemeleri

Tasarıyla, 20 Temmuz 2016 tarihinde faaliyete geçen bölge adliye  mahkemeleri ile Hukuk Muhakemeleri Kanununda öngörülen istinaf kanun yoluna  ilişkin hükümlerin uygulanmaya başladığı dikkate alınarak, Sendikalar ve Toplu İş  Sözleşmesi Kanunu'nda uyum düzenlemeleri yapılıyor.

Kamu İktisadi Teşebbüsleri ve bağlı ortaklıklarda toplu iş sözleşmesi  kapsamı dışında çalışan personel ile bu teşebbüs ve bağlı ortaklıklar arasında,  iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk  uyuşmazlıklarına ilişkin dava ve işler iş mahkemelerinde görülecek.

Kanunun arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe  girdiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile  Yargıtay'da görülmekte olan davalar hakkında uygulanmayacak.

Başka mahkemelerin görev alanına girerken, bu kanunla iş  mahkemelerinin görev alanına dahil edilen dava ve işler, iş mahkemelerine  devredilemeyecek, kesinleşinceye kadar ilgili mahkemeler tarafından görülmeye  devam olunacak.

İlk derece mahkemeleri tarafından, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten  önce verilen kararlar, karar tarihindeki kanun yoluna ilişkin hükümlere tabi  olacak.