Adana'dan, Toros Dağları eteğinden 1930'lu yıllarda göç eden 39 yörük, dönemin beylerinden 12 bin 500 dönüm arazi satın alarak Söke'nin Avşar Mahallesi'ne yerleşti. Köy senediyle alınan araziler üzerinde zamanla bir köy kuruldu. 39 arazi sahibi, 500 kişiye ulaştı. Zamanla bazı araziler yine köy senediyle el değiştirdi.

Avşar'da besiciliğin ön planda olması nedeniyle arazinin ikinci planda kaldığını bu nedenle tapunun başta önemsenmediğini belirten muhtar Erdoğan Bakan şunları söyledi:

"Atalarımız göçebe hayatı yaşadıkları için hayvanlara daha fazla ilgi göstererek, araziye  önem vermemişler ve o dönelerde arazilerin tapusunu almamışlar. Yıllar sonra bu araziler tarıma açılarak değerlenmiş ve göçebe olarak dolaşmakta olan atalarımız burada kalıcı olmaya başlamışlar, tarımla uğraşmışlar. Arazilerimizin tapusu olmadığı için de hiçbir devlet desteğinden yararlanamıyoruz. Mazot, gübre, kredi ve prim desteğinden hiçbir şekilde yararlanamıyoruz." 

'ATALARIMIZDAN KALAN ARAZİLER ÜZERİNDE EMANETÇİ GİBİYİZ'

Sorunu her gelen siyasiye ve hükümet yetkililerine ilettiklerini ancak bir sonuç alamadıklarını kaydeden muhtar Erdoğan Bakan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Avşar Mahallesi'nde çiftçilik yapmak çok zordur. Buradaki vatandaşlar çok mağdur durumdalar. Burada 350 hane var 500 kişi yaşıyor. Çoğu ev boşaldı şehre göç etti. Bu arazilerin tapusunu almak bizi aşıyor. Yetkililerden bu işin çözülmesi için bize yardımcı olmalarını istiyoruz. Burada yaşayıp da dertli olmayan yok. Zaman zaman ovada oturarak araziyi seyrediyor ve geleceğimizi düşünmekten kendimizi alamıyoruz. Adeta atalarımızdan kalan araziler üzerinde emanetçi gibi duruyoruz. Bizim olan araziler ve evlerin bizim olduğunu ispatlayamıyoruz."  (DHA)