Söke Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanlığına adaylığını açıklayan Kemal Kocabaş, Söke Ziraat Odası'nı tekrar önder bir kuruluş yapacaklarını söyledi.
Kocabaş, projelerinin arasında Söke Ovası'nı elektriğe kavuşturmak, hayvancılık sektörü için önderlik yapmak, Ar-Ge bölümü oluşturmak, Tuzburgazı köyündeki 3 bin dekarlık meranın ıslahı, zeytinlik yolları için greyder alımı ve toprak tahlil ücretlerinin düşürülmesi olduğunu belirtti.
Kocabaş, 2004 yılından sonra Söke Ziraat Odası'nda duraklama dönemi başladığını savunarak, üreticilerden gelen istek üzerine aday olduğunu kaydetti.
Söke Ovası denince ilk akla gelenin pamuk olduğunu ifade eden Kocabaş, ''Pamukta kötü yıllar geçirdik. Yaşanan kuraklık ve ekonomik kriz tarımı vurdu. Tarımla birlikte Söke, ekonomide dip yaptı. Söke Ziraat Odası yönetimi de bu duruma sessiz kaldı. Bu yıl tarımda, özellikle de pamukta bir toparlanma dönemine girildi. Bu durum insanları aldatmamalı. Biz seçimi alırsak birinci önceliğimiz Söke Ovası'nı elektriğe kavuşturmak olacak. Bunun için maddi manevi her türlü desteği vereceğiz'' dedi.
Söke Ovası'nda hayvancılığın tekrar başlaması için projelendirme çalışmalarında üreticiye öncelik vereceklerini belirten Kocabaş, Ar-ge departmanına üniversiteden elemanlar almayı planladıklarını, Tuzburgazı bölgesinde 3 bin dekarlık mera alanının ıslah edilmesi için çalışacaklarını söyledi.
Zeytin üreticilerinin zor şartlarda üretim yaptığına dikkat çeken Kocabaş, '' 2-3 saat yaya yürüyerek, at eşek sırtında zeytin taşıyorlar. Zeytinlik yolları için taş kırıcılı bir greyder alıp, zeytinlik yollarını açacağız. Söke Ziraat Odası laboratuvarındaki tahlil ücretleri ile özel sektördeki ücretler aynı. Biz ticari kuruluş değiliz. Tahlil ücretlerini makul bir seviyeye düşüreceğiz'' diye konuştu.
Çiftçi için en hayati konularda, Söke Ziraat Odası yönetiminin olmadığını ileri süren Kocabaş, şunları kaydetti:
''Söke Ziraat Odası önder olma özelliğini kaybetti. Söke Ziraat Odası üreticinin sorunlarını Ankara?ya taşımakta önderdi. Söke, il üstü bir direnç gösteriyordu. Ama bu direnç yok oldu.'' (AA)