Başbakan Erdoğan, CHP lideri Deniz Baykal"ın, 12 Eylül askeri müdahalesini yapanların yargılanmasına ilişkin sözleriyle ilgili tartışma yaratacak bir açıklama yaptı. Erdoğan, şöyle konuştu: “Atacağımız her adımda samimiyet çok önemli. Bu samimi yaklaşım tarzını bizim sadece mikrofonlar uzatıldığı zaman verilen cevaplarla değil, bunu ciddi olarak grup başkanvekilleri bir araya gelirler, konuşurlar, böyle bir adım atılacaksa o zaman bunu kararlı bir şekilde atarız. Ama sadece kendin ifadeyi kullan, ondan sonra "iktidar ne yaparsa yapsın"mantığıyla yaklaşırsanız işe, kusura bakmasınlar AKP bu tür yaklaşımların içerisinde değil. Bu tür sulu şakalara da biz gelmeyiz. Biz ciddi yaklaşımlar bekliyoruz.”

Yakıştıramadım

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakanın açıklamalarından sonra basın toplantısı düzenledi. Baykal, şöyle konuştu:

- Darbe tartışmaları Türkiye"nin kronik konularından biri. Şu anda da böyle bir durum ile karşı karşışayız. Biz iktidara, “12 Eylül ile hesaplaşmak istiyorsan, önünde engel varsa, biz destek olmaya hazırız” dedik. Anayasa"nın geçici 15.maddesi de bu hesaplaşma konusunda bir engel. Bu Bizim bu tavrımız, partimizin resmi, kurumsal ve çok uzun bir süreden beri takınmış olduğu tavrın bir uzantısıdır. Başbakan"ın, CHP"nin bu konudaki tavrına yönelik yakışıksız ifadeler kullanmış olmasını üzüntüyle karşılıyorum. Bu bizim ciddi tavrımızdır, kurumsal tavrımızdır ve çok uzun süreden beri götürdüğümüz tavrımızdır. Buna "sululuk"demeye Başbakan"ın hakkı yok. Yakıştıramadım kendisine. Ciddi olması lazım. Önce Başbakan"ın bizzat kendisinin ciddi olması lazım. Bu konuda "Ayaküstü mikrofon uzatılınca konuşuluyor"diyor. Bu konudaki tavrımız, çok net ve sürekli bir tavırdır. Bunu bilmiyor olabilir. Eğer mikrofon uzatıldı da söyleniyor zannediyor ise bunun böyle olmadığını göstermeye hazırız. Başbakan da bu konuda ciddi olsun. Eğer bu konuda samimiyse biz hazırız. Bizim sürekli tavrımız zaten budur. Ama Sayın Başbakan bu işi kaytarmak istiyorsa, sorumluluktan kaçıyorsa bunu kimseye yüklemeye kalkmasın. Biz samimiyiz, samimiyetimizi ortaya koymak durumunda kaldık. Başbakan da samimi ise bu konuyu birlikte gerçekleştireceğiz.

- (28 Şubat da yargılanmalı mıdır? sorusu üzerine) Elbette. Hükümet isterse hukuki bir düzenlemeye ihtiyaç yok.

- (28 Şubat ile 12 Eylül"ü aynı kategoride mi değerlendiriyorsunuz sorusu üzerine) Ayrı şeyler onlar. Hukuk süreci her türlü askeri darbe karşısında işlemeye açık olmalıdır. Her birisinin anlamı, ağırlığı, önemi, değeri, elbette o süreç içerisinde değerlendirilir. Peşin suçlama anlayışı içinde değilim. Ama iktidar, askeri darbelerle hesaplaşma anlayışı içerindeyse bu konuda bilsin ki kimse elini, kolunu tutmuyor. Hiçbir engeli yoktur. Kendisi engel koyuyor. Ortada bir Anayasa engeli var diyorsa o engeli de birlikte kaldırırız.

12 EYLÜL'Ü YAPAN KADRO

Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Nejat Tümer: 1924 doğumlu.

Jandarma Genel Komutanı Org. Sedat Celasun: 1915"te doğdu, 1998 yaşamını yitirdi.

Genelkurmay Başkanı Org. Kenan Evren: 1917 doğumlu

Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya 1925 doğumlu

Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Nurettin Ersin, 1918 yılında doğdu, 2005"te yaşamını yitirdi.

Başka kimler yargılanacak

Anayasa"nın 15. maddesi kalkarsa, dokunulmazlık zırhı altında olan Milli Güvenlik Konseyi üyeleri, o dönemde kurulan Bülend Ulusu hükümetinin üyeleri ve yine darbe sonrası oluşturulan Danışma Meclisi"nde görev alan 160 kişiden bugün hayatta olanlar yargı önüne çıkarılabilecek. Bunlar arasında İlter Türkmen, İmren Aykut, Kamer Genç de bulunuyor.