Hak-İş Mesleki Eğitim Kursiyerlerine Sertifika Töreni'nde yaptığı konuşmada DTP'lilere "Şark kurnazlığını bir kenara bırakın" dedi. Cemal Süreyya'dan bir dörtlük okuyan Erdoğan, "Kimsenin babası ölmesin kimsenin masum yavrusu çocuğu ölmesin" derken herkesi sürece katkı vermeye çağırdı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Hak-İş'in Mesleki Eğitim Kursları sertifika töreninde konuştu. Erdoğan'ın açıklamaları şöyleydi:

"Cam çerçeve indirilmediği sürece protestoların demokratik özgürlüğün bir gereği olarak söyledim. Hak aramanın yöntemi iyi seçilmeli aksi takdirde haklı iken haksız duruma düşersin. 7 yıl önce Türkiye'nin durumunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Şu anda IMF'e olan borcumuz 8 milyar dolara kadar gerilemiştir. Merkez Bankamızdaki döviz rezervimiz 26.8 milyar dolardı. Şimdi 70 milyar dolar. Biz ekonomiyi ekrandan takip etmiyoruz. Biz ekonomiyi tüm kıstasları değerlendirerek takip ediyoruz. Dün neredeydik bugün neredeyiz. Asgari ücret neydi ne oldu. 187 lira iken 567 oldu. Artış yüzde 190'ın üzerinde... Eskiden para basarak açık kapatılmaya çalışılırdı. Biz asla para basılmasına doğru bakmadık yöntem olarak seçmedik. İşverenlerin yanında çalışanları da ihmal etmedik. Nema ve KEY'leri kucağımızı bulduk.

Bunları peyder pey ödedik. Devlet vatandaşına borçlu olmaz dedik. İsteyen istediği eczaneden ilacını alıyor. İsteyen istediği hastaneye gidip tedavi olabiliyor. Genel sağlık sigortası uygulamasına geçtik. Her doğan artık siğortalı duyuyor. Vatansızlar bile sağlık kapsamının içine alındı. Bir yandan ekonominin temel göstergelerini iyileştirirken diğer taraftan bunların sokağa yansımasını sağlamaya çalıştık. Eksikler yok mu? Tabi ki var. Ama bunlar perdey pey çözülecek. Benim işçi kardeşim bunları çözmek için gece gündüz nasıl çalıştığımızı görüyor. Macaristan ve Romanya'da ücretlerin düşürüldüğüne şahit olduk. Her krizde bedel çalışanlara ödetiliyordu. Biz buna elimizden geldiği kadar engel olmaya çalıştık. Elbette kimi göstergeler krizden etkilendi. Bütçe açığı olsun büyümne rakamları olsun. Biz etkinin asgari olarak hissedilmesini sağlamaya çalıştık. Yaptığımız açılım sorunlu alanların tümüne yöneliktir. Bu üç aylık tartışma süreci olgunlaşma dönemiydi. Yaklaşık 3 aydır özgürce ve cesaretle konuşuyoruz.

Dağdakilerin tamamının gelmesi arzumuzdur. Diyarbakır ve Habur'daki tavır samimi bir tavır değil. Herkes burada sorumlu davranmalı. Milletimize çağrım bunları bir şova dönüştürmemektir. Bu süreci bir çıkar menfaat devşirme olarak görmek şark kurnazlığına dönüştürmek milli birliğe fayda vermez. Bu bir şark kurnazlığıdır. Milletim geri dönüşeri bir şova dönüştürmemeli. Herkes etnik unsurlara saygı göstermeli. Yaradandan ötürü yaradılanı sevmeliyiz. Anlayışımız bu olmalıdır. Cemal Süreyya'dan

"Sizin hiç babanız öldü mü?
Benim bir kere öldü kör oldum
Yıkadılar aldılar götürdüler
Babamdan ummazdım bunu kör oldum"

dörtlüğünü okuyan Erdoğan, kimsenin babası ölmesin kimsenin masum yavrusu çocuğu ölmesin derken herkesi sürece katkı vermeye çağırdı. /sabah