"Kişinin bir uyaranla karşı karşıya kaldığında yaşadığı bedensel, duygusal ve zihinsel değişimlerle ortaya çıkan bir uyarılmışlık durumu" olarak tarif edilen kaygının kişinin hem öğrenme sürecinde hem de öğrendiklerini kullanma sürecinde performansını olumsuz yönde etkilediğini İfade eden Özel Tek Lider Dershaneleri Açıköğretim Fakültesi Koordinatörü Uğur Demirci “Açık öğretim sınavının belirli bir barajın aşılması anlayışına dayalı olması, diğer taraftan üst üste 4 derse kadar sınavda üstün performans sergilenmesinin zorunlu olması sınav kaygısını adayların önünde ciddi bir engel haline getirmiştir” dedi.
Ayrıca sınava giren adayların yaş grupları, içerisinde bulundukları gençlik döneminden kaynaklanan psikolojik ve sosyal problemler, çevrenin söylem ve baskıları kaygı düzeyini artıran önemli nedenler olduğu belirtildi. Her şeyde olduğu gibi kaygının da çok az ve aşırısının zararlı normalinin ise iyi olduğunu kaydeden Demirci, “Birçok duygu gibi kaygı da kişinin yaşamından doyum alabilmesi ve yaşamını sürdürmesi için gereklidir. Önemli olan kaygıyı tümüyle yok etmek değil, kaygıya yenilmemek ve kaygıyı belli bir düzeyde tutmaktır” diye konuştu.
“AŞIRI KAYGI VÜCUT DENGESİNİ DE BOZUYOR”
Uzmanların araştırmaları sonucu aşırı kaygı duyan kişinin vücut dengesinin de bozulduğunun tespit edildiğini ifade eden Demirci, “Birey, kaygı düzeyi yükseldiği anda kalp atışlarında hızlanma, soluma güçlüğü, mide krampları, baş ağrısı, üşüme, terleme gibi fizyolojik tepkileri; başaramayacağım, çevreme ne diyeceğim, sınavda bildiklerimi unutacağım gibi bilinçaltı tepkileri geliştirir. Birey sınavı düşündükçe dikkati toplayamama, uykusuzluk, sinirlilik, karamsarlık, durgunluk ve kuşku gibi duyguları geliştirir ve kendi kendine; “Sınavım kötü geçecek”, “Sınav tek şansım” gibi olumsuz düşünceler geliştirir. Birçok adayın sınav kaygısı AÖF ile ilgili olumsuz ve yanlış düşüncelere dayanmaktadır” ifadelerine yer verdi.
AÖF"nin bir baraj aşma sınavı olduğunu ve kazanılacak ya da kaybedilecek bir sınav olmadığını ifade eden Özel Tek Lider Dersanleri AÖF Koordinatörü Uğur Demirci “Adayların vize sınavından alacakları puanın sadece yüzde 30"u hesaplamaya dahil edilir. Final sınavının yüzde 70"inin geçerli olacağını ve başarısız olsa bile eylül ayında yapılacak bütünleme sınavı ile yüzde 70"i alınan final notunun yerine bütünleme notunun değerlendirilmeye tabi tutulacağını bilmesi gerekmektedir. Sınava hazırlanırken sonuca fazla odaklanmamaya çalışılmalıdır. Sınava hazırlanırken aşırı ders çalışmaktan da kaçınılmalı, programlı çalışmaya özen gösterilmelidir. Öğrenci sıkıldığında ve olumsuz düşünceleri yoğun yaşadığınız zamanlarda çalışmaya ara vermelidir. Unutulmamalıdır ki açık öğretim meslek sahibi yapmaz sadece kişiye hedeflediği mesleğe ulaşmasında yardımcı olur” dedi.