Seçim kampanyasını sürdürdüğü Batman'dan CNBC-e televizyonuna konuk olan Bakan Şimşek, yılın ilk çeyreğinde ekonomide yüzde 9-10 civarında bir büyümenin olduğunu, ancak ikinci çeyrekte bir daralma meydana geldiğini ifade etti. Mevcut şartlarda yılın ilk yarısında büyümenin yüksek seyrettiğinin söylenebileceğini kaydeden Şimşek, "Ekonomide soğutma ihtiyacı var mı?" sorusunu şöyle yanıtladı: 
 
"Evet, bir soğutma ihtiyacının olduğu çok açık. Merkez Bankasının bir çabası var, fakat şu ana kadar arzulanan sonuçları tam olarak elde edemedik. Tabii ki ikinci çeyrekten itibaren para politikası daha etkili olmaya başladı. Yine de durumun gözden geçirilmesinde fayda var. Ancak özellikle Nisan ayından itibaren ekonomi nispeten yavaşladı. Bunda para politikası tedbirlerinin yanı sıra küresel büyümeye ilişkin olumsuz gelişmelerin kurlara ve faizlere yansımasının ekonomiye yavaşlatıcı etkisi bulunuyor." 
 
-VERGİ TEDBİRİ VAR MI?- 
 
Bakan Şimşek, ekonominin soğutulmasına dönük yeni vergi tedbirlerinin uygulanıp uygulanmayacağının sorulması üzerine de, bütçe ayaklı vergi tedbirlerine ihtiyaçlarının olmadığını söyledi. Ancak makro ekonomik, ihtiyati tedbir anlamında önlemlerin değerlendirilebileceğini kaydeden Şimşek, şöyle devam etti: 
 
"Şu an üzerinde çalıştığımız herhangi bir vergi tedbiri söz konusu değil. Tedbir dediğimiz zaman maliye, para politikası ve BDDK ayağı var. Her zaman vergi ve faiz artışı boyutuyla bakmak önemli olmayabilir, belki spesifik tedbir alınması gerekebilir. Bunların illa vergi olması gerekmiyor. Ben, hiçbir tedbiri kapsam dışı tutmuyorum. Şu an üzerinde çalışılan herhangi bir husus yok. Seçim sonrası ekonomi yönetimi bir araya gelir, gelinen noktayı değerlendirir. Biraz geleceğe bakmak lazım. Dünyada konuşulan şey şu. Muhtemelen küresel büyüme beklenenden daha yavaş. Küresel enflasyon da beklenenin altında. Türkiye'yi de dünya konjonktürü içinde değerlendirmek lazım. Türkiye'de 18 ayda iç talepteki güçlü gidişatı, ertelenmiş, ötelenmiş talebe de bağlamak lazım. 
 
Bir tedbir ihtiyacı varsa gerekli tedbirler alınır. Fakat bu aşamada ekonomi yönetimindeki arkadaşlarla bir değerlendirme yapmadan, spesifik tedbir konuşmak anlamlı olmaz." 
Maliye Bakanı, sanayi üretim rakamlarını değerlendirirken de, yılın ikinci çeyreğinden itibaren bir yavaşlama görüldüğüne yeniden vurgu yaptı ve "Türk ekonomisinin yumuşak geçişi sağlaması için ne gerekiyorsa yapacağız" dedi. 
 
-İLK 5 AYDAKİ BÜTÇE UYGULAMALARI- 
 
Maliye Bakanı Şimşek, uluslararası derecelendirme kuruluşlarının değerlendirmelerine ilişkin görüşlerini açıklarken de, Mayıs ayı bütçe rakamlarının yakında açıklanacağını, ilk 5 ayda bütçenin ya çok ufak bir fazla ya da çok ufak bir açık vereceğini bildirdi. 
 
Bunun, bütçe açığının muazzam daralması anlamına geldiğini anlatan Şimşek, bu dönemde giderlerdeki artışın da son derece sınırlı olduğuna işaret etti. Maliye politikasının sıkı gittiğini ifade eden Şimşek, "Cari açık perspektifiyle bakarsanız burada bir miktar daha sıkılaştırma gerekebilir. Türkiye, bir seçime gidiyor. Cumhuriyet tarihinde seçime gidilirken bütçenin fazla verdiği bir dönem hatırlamıyorum. Cari açık açısından bakarsanız petrol boyutu var, orada yapılacakların bir sınırı var. Ama iç talep boyutu da var. İç talebin bir miktar yumuşatılması lazım, ben buna katılıyorum" diye konuştu. 
 
Makro ihtiyati tedbir derken bunun içinde maliye politikası araçlarının yanı sıra bankacılık boyutunun da bulunduğunu belirten Şimşek, şunları söyledi: 
 
"Esas sorun kredilerdeki genişleme. Belli tüketici kredilerini kastediyorum. O çerçevede bunlar gözden geçirilebilir. Şu da bir gerçek, Türkiye'nin bir alt yapıya ihtiyacı var, karayollarına, demiryollarına, sulama altyapısına ihtiyacı var. ARGE'ye, sağlığa, eğitime destek vermemiz lazım. Türkiye, cari açık eksenli tedbir almalı ama bütçe fazlası verilirken, ben maliye politikası sıkılaşması talebini çok doğru bulmuyorum. 
 
Bizim, ihracat kapasitesini artıracak, küresel yatırımları çekmemiz veya yerel dinamikleri harekete geçirmemiz lazım. Bizim mutlaka enerjide tasarrufu ön planda tutacak yeni adımlar atmamız lazım. Mutlaka katma değeri yüksek ürünlere geçişte yeni enstrümanları geliştirmemiz lazım. Sanayi politikası bunun için çok önemli. Bir miktar müdahaleci olmak, rekabeti bozma anlamında söylemiyorum, bir miktar yönlendirici, özendirici politika önlemlerini ben doğru buluyorum." 
 
-MALİYEDE KÖKLÜ DEĞİŞİKLİK YOK- 
 
Bakan Şimşek, Bakanlıkların yeniden yapılandırılmasıyla ilgili bir soru üzerine de, Maliye Bakanlığında çok köklü bir değişiklik olmadığını, ancak Bakanlıktaki esas köklü değişikliği kendilerinin gerçekleştireceğini söyledi. 
 
Şimşek, bu çerçevede Hazine avukatları, Baş Hukuk Müşavirliği ile denetim birimlerinin yeniden yapılandırılmasının gündemde olduğunu ifade etti. Devlet Bakanlıklarının kaldırılmasını doğru bulduğunu da kaydeden Şimşek, "Uluslararası arenada Devlet Bakanı deyince onlar Bakan Yardımcısı diye algılıyor" dedi.