Hürriyet gazetesi yazarı Taha Akyol’a konuşan Seçen şunları söyledi: “Bize göre Dink’in öldürülmesi örgütlü suçtur. Örgüt işi olduğuna dair dosyada deliller var. Bu sebeple örgütlü suç olduğunu iddia ettik zaten. Yargıtay’a vereceğimiz temyiz başvurusunda mahkemenin kararının örgütlü suç olduğu gerekçesiyle bozulmasını isteyeceğiz. Hukuki deliller bakımından Ergenekon’a bağlanabilir veya bağlanmayabilir ama örgütlü suçtur. Bunu gösteren ayrıntılı bir temyiz dilekçesi yazacağız. (...) Kamu görevlileri hakkında adli soruşturma yapıyoruz! AİHM kararı da bunu gerektiriyor... Azami tutukluluk süresi beş yıl sayılsa bile, McDonald’s bombalanmasından verilen mahkûmiyetin infazı iki yıldır, üç yılı daha var. Kaldı ki, örgütlü suç iddiası bulunduğu için azami tutukluluk süresi beş yıl değil, on yıldır, demek ki beş yıl daha var! Tahliye söz konusu olamaz. TİB kayıtlarını inceliyoruz. Yürüyen soruşturmaların içeriği konusunda bilgi vermem doğru olmaz.” {RADİKAL}

DÖNEMİN İSTANBUL VALİSİ MUAMMER GÜLER: Dink, 2004’te valiliğe çağrılarak iki kişi tarafından tehdit edildiğini söylemişti. Ayrıca Trabzon Emniyeti’nin Dink’in öldürülmesiyle ilgili düzenleyip İstanbul’a gönderdiği istihbarat evrakı Vali Güler’in masasına geldi. Yazının gereklerini yerine getirmemekle suçlandı.

DÖNEMİN İSTANBUL EMNİYET MÜDÜRÜ CELALETTİN CERRAH: Cinayetin hemen ardından “Örgüt bağlantısı yok. Milliyetçi duygularla işlenmiş bir cinayet” yorumunu yaptı. Trabzon Emniyeti’nin gönderdiği ‘Yasin Hayal’in Dink’i öldürme planı yaptığı ve eylemin ardından İstanbul’da kalacağı yerlerin anlatıldığı’ istihbarat evrakını işleme koymadı. “Evrak düşük kodlu, bana ulaşmadı” dedi.

DÖNEMİN TRABZON EMNİYET MÜDÜRÜ REŞAT ALTAY: Dink’in öldürüleceği konusunda Trabzon Emniyeti’ne 17 kez ihbar yapılmıştı. Bu ihbarlar İstanbul’a bildirildi. Ancak Trabzon ayağında gerekli önlemler alınmadı. Erhan Tuncel’in telefonu cinayet gününe kadar dinleniyordu. Polisin Tuncel’le telefon görüşmesi cinayetten iki hafta öncesine dek sürmüştü.

DÖNEMİN İSTANBUL VALİ YARDIMCISI ERGUN GÜNGÖR: Hrant Dink’i valiliğe çağıran isimdi. MİT mensubu olduğu söylenen kişilerin kimliğini mahkemeye ve TBMM Hrant Dink Cinayetini Araştırma Alt Komisyonu’na açıklamadı.

DÖNEMİN İSTİHBARAT DAİRE BAŞKANI RAMAZAN AKYÜREK: Hayal ve Tuncel, 24 Ekim 2004’te McDonald’s’ı bombaladıklarında Trabzon Emniyet Müdürü’ydü. Daire Başkanı olduğu dönemde Trabzon Emniyeti’nin ‘Dink’in öldürüleceğine’ dair 17 Şubat 2006 tarihli yazısına karşın gerekli önlemler alınmamıştı.

TRABZON İL JANDARMA KOMUTANI ALİ ÖZ: Cinayet konusunda jandarmanın detaylı bilgisi olduğu ortaya çıkmıştı. Yasin Hayal’in eniştesi Coşkun İğci, jandarmaya Dink cinayeti konusunda bilgi verdiğini söylemişti. Bu bilginin iletildiği Öz, konunun araştırılması ya da önlem alınması yönünde talimat bile vermemişti. Bu kapsamda Trabzon’da yargılanan Öz ‘görevi ihmal suretiyle kötüye kullanmaktan’ 6 ay hapis cezası aldı.

DÖNEMİN TRABZON TERÖRLE MÜCADELE ŞUBE MÜDÜRÜ YAHYA ÖZTÜRK: Yasin Hayal’in ifadesine göre Yahya Öztürk, “Bu bayrak düştü. Ya Erhan ya da Yasin yerden kaldıracak” demişti. Baba Hayal’in ifadelerine göre de Yahya Öztürk, oğlunu McDonald’s saldırısından az bir cezayla kurtarmayı vaat etmişti.

Hâkim için sadece TV’ye izin çıkmış
ANKARA - Hrant Dink’in öldürülmesi ile ilgili davaya bakan mahkeme başkanı Rüstem Eryılmaz’ın karardan sonra ulusal bir kanala yaptığı açıklamaların HSYK izni ile gerçekleştiği ortaya çıktı. HSYK 1. Dairesi, kanalın “Hâkim ile röportaj yapmak istiyoruz” talebini görüşerek karara bağladı ve Eryılmaz’ın açıklama yapmasına yazılı olarak izin verdi.
Konuyla ilgili Radikal’e konuşan HSYK 1. Dairesi Başkanı İbrahim Okur, Eryılmaz’ın bir kanala yaptığı açıklamaların kurulun yazılı izniyle gerçekleştiğini anlatarak şunları söyledi: “Gazetede yayımlanan haberin ardından bir TV kanalı, Eryılmaz ile röportaj yapmak talebiyle bize başvurdu. Eryılmaz gazetede yayımlanan açıklamalarında ‘üzerimizde baskı vardı’ gibi cümleler kullanmıştı. Gazetedeki açıklamasının yanlış aktarılmış olabileceği düşüncesi ile hâkimin açıklamalarını kendi ağzından doğrudan yapmasının doğru olduğunu düşündük. Gazetelerde yayımlanan açıklamaları için herhangi bir izin durumu olmamıştır.”
Okur, Eryılmaz’ın izinsiz olarak yaptığı açıklamalarla ilgili herhangi bir işlem yapılıp yapılmayacağı konusunun HSYK 3. Dairesi’nin görev alanı içinde olduğunu belirterek “HSYK 3. Dairesi’nin değerlendirmesi gerekir. Hâkimin izin almadan açıklama yapmaması gerekir. Kurul sadece röportaj talebinde bulunan TV için izin vermişti, diğer açıklamaları izinsiz yapmıştır” dedi.

Savcı sadece dilekçenin içeriğini açıkladı
“Örgüt için delil yok” açıklaması yapan Eryılmaz’a yanıt olarak “Delil de var örgütde var açıklaması yapan” savcı Hikmet Usta ilgili olarak da Okur, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Fikret Seçen’den bilgi aldıklarını belirterek, “Başsavcı Fikret Seçen de ‘savcının açıklama yapmadığını, dilekçesinde yazılan hususların basına yansıdığını’ aktardı” diye konuştu.
{MESUT HASAN BENLİ}

ERHAN TUNCEL’DEN CEZAYA İTİRAZ
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Dink davası ile ilgili bir itirazda davanın sanıklarından geldi. Dink davasında hakkında beraat kararı verilen ve tahliye olan Erhan Tuncel, mahkemenin McDonalds patlamasıyla ilgili verdiği 10 yıl 6 ay hapis cezasına itiraz etti.

SODEP: CİNAYET ÇETE-DEVLETİN MARİFETİ
Hrant Dink davasında mahkemenin verdiği ‘örgüt yok’ kararına Sosyal Demokrat Parti’den de (SODEP) tepki geldi. SODEP’ten yapılan yazılı açıklamada, “Hrant Dink cinayeti, ‘çete-devlet’in marifetidir. Hrant’ı devletin çeteleşmiş unsurları planlayıp öldürttüler; suçu da bir iki çocuğun üstüne yıktılar” denildi.

YARGITAY ‘ÖRGÜT YOK’ DERSE HAYAL SERBEST
İSTANBUL- Dink kararında şimdi gözler Yargıtay’da. Davanın müdahil avukatlarından Efkan Bolaç’ın verdiği bilgilere göre, kararın aynen onanması durumunda, Yasin Hayal aldığı cezayı çekecek. ‘Örgüt vardır’ denilirse suç terör kapsamına girecek ve tutukluluk süresi 10 yıl üzerinden değerlendirilecek. Son seçenek ise, ‘örgüt yoktur’ denilerek diğer gerekçelerle kararın bozulması. Bu kararda Hayal, tutukluluk süresi bakımından 5 yılı doldurduğu için tahliye edilecek. Prof. Dr. Ersan Şen ise “Hayal’in suçun azmettiricisi olmadığı noktasında bir değerlendirme olursa, tahliye olur” dedi.
radikal