Terör önlemleri boyutunda pek çok teori üretilebilir.

Üretiliyor da!

Ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal önlem de sıralanabilir.

Sıralanıyor da!

Diğer başlıkları yok saymadan teröre iki basit önlem

Öngörebiliriz! Birincisi; 

“Terörizmin kaynağı Kürtlerdir” ezberine son vermek!

Terör ve şiddet; Bir gruba örgüte ya da kişiye aittir.

Asla ve hiçbir zaman, bir toplumun eylem biçimi ve

Eylem tercihi olmamıştır!

Teröristin kimliğine bakıp, bütün bir ırk ve

Sosyolojik toplum için genelleme yapılamaz!

İkincisi; “Terörizm şiddete dayalı silahlı propagandadır!”

Bu tespit doğru ve geçerlidir.

Terörün çıkış noktası da budur.

Terör, asla birkaç kişiyi öldürmek, yaralamak ve mala

Zarar vermek gibi sınırlı amaçlar için başvurulan

Bir yöntem ya da eylem biçimi değildir.

Amaç sadece bu olsa, bu sınırda kalsa buna;

Darp, gasp, cinayet, yaralama, kundaklama vs. denebilir.

Ama terör denemez!

Terörde ana ve asıl amaç; “Propaganda”dır.

Silah bunun sadece aracıdır.

Yapılış gerekçesi; Varlığını duyurmak, Toplumu ürkütüp

Sindirmek ve korku yaratmaktır.

Bunun gerçekleşebilmesi için de, terör eyleminin

En yaygın biçimde duyulması ve duyurulması esastır.

Terörün etkisi ve etkinliği;

“Ne kadar duyurulabildiği” ile ilgilidir.

Bu ana görevi, Ülkemizde kim ya da kimler

Üstlenmiş durumda? Hepimiz! Herkes!

Tüm partilerimiz, gazete ve dergilerimiz, TV kanallarımız…

Hepsi ve hepimiz, hiç de istemediğimiz halde,

Dolaylı olarak ama terörün bu ana amacını

Gerçekleştirmesi için yarışıyoruz.

“Silahlı Propagandanın” propaganda ayağını oluşturuyoruz.

Gönüllü görevliler gibiyiz.

Zehir hafiyelerimiz, yazarlarımız, muhabir ve spikerlerimiz

Ve kahvehanelerdeki sohbetlerde bunu konuşup

Yaygınlaştıran, Bizleriz. Hepimiziz!

Günlerce, haftalarca hatta aylarca en ince detaylarına kadar

İrdeliyor, tartışıyor ve yayınlar yapıp yaygınlaştırıyoruz.

Üstelik; Turhan Selçuk’un ölümsüz eseri Abdülcambaz'ın

Serüvenleri gibi. 32 kısım tekmili birden!

Bu tavır ve davranışlarımızla terörün;

Bir” olan etkisini

Bin”lere çıkarıyoruz.

Terör onun için yaygınlaşıyor. Biri diğerini tetikliyor.

İşin içine, varlığını hissettirme, ötekilerden olma duygusu,

Tatmin, kişilik ispatı vb. duyguları giriyor.

Teröriste olan sempatizanlık, keskin militanlığa dönüşüyor.

Bu konuda alınacak önlem aslında çok basit.“Otokontrol”

Yıllar önceki Paris S.G.-Galatasaray maçını hatırlıyorum.

Tribünde ciddi bir kargaşa ve şiddet yaşandı.

Naklen yayın yapan Fransız TV'si bu görüntüleri

O gün ve hiç bir zaman yayınlamadı.

Maçı statta izleyenler hariç, kimse bu sahneleri göremedi.

Yayınlansaydı, belki çok yerde yeni stat facialarına

Davetiye çıkarılmış olacaktı.

Otokontrol budur! Teröre karşı duruş budur!

Yasaklama ve sansür değil ama duyarlı bir otokontrol…

Hatırlayınız! Kuşadası’nda küçük bir toprak kayması

Yaşandı. Haberlere ve etkilerine bakarsanız; Sanırsınız ki;

Tüm Kuşadası yok oldu! Kuşadası’nda geçmiş yıllarda bir

Çöp varilinde 1 bomba patladı! Sanırsınız ki; Kuşadası’nda

Her gün kan gövdeyi götürüyor… Bu haberle Kuşadası’nda

3 yıl boyunca tüm Turizm rezervasyonları iptal edildi.

Terör amacına ulaştı. Kaybeden Ülkemiz oldu!

Terör eylemi ne kadar az duyulur ya da duyurulursa,

Etkisi de o kadar az olur. Dar bir çevre ile sınırlı kalır.

Yeter! Biraz duyarlılık lütfen! Silahlı Propagandanın,

Propaganda ayağı olmayalım! Zira silah “hiçbir şeydir!”

Propaganda ise “her şey!”