Hava sıcaklığının artış göstermesi, sularda canlı kalabilen bakteri, virüs ve parazit gibi hastalık etkenlerinin yaşam sürelerini uzatıyor. İnsanların bu hastalık etkenleriyle karşılaşması, bu suların içilmesi veya kirli sular ile temas etmiş olan yiyecek, içeceklerin tüketilmeleri ile oluşuyor.

Çoğu zaman kişiden kişiye bulaşmanın söz konusu olduğu hastalıklarda, mikroplarla kirlenmiş oyuncak eşya ve kirli ellerle temas, bu hastalıkların ortaya çıkmasına sebep olabiliyor. Bu mikropların etkileri sonucunda ateş, kusma, ishal, genel halsizlik, su kaybına bağlı hastalık belirtileri ortaya çıkabiliyor. Gerekli önlemler alınmadığı ve tedavi edici yöntemler kullanılmadığı takdirde ölümle sonuçlanan ciddi durumlar ortaya çıkabiliyor.

Uzmanlar, bulaşıcı hastalıklar konusunda vatandaşlara şu uyarılarda bulunuyor: “Temiz ve sağlıklı içme suyu kullanılmalı, eğer bu sağlanamıyorsa sular kaynatılmalıdır. Dışkı ve idrar sağlıklı bir şekilde uzaklaştırılmalıdır. Kanalizasyon bulunan kent merkezlerinde bu durum şebekenin düzgün çalışmasıyla sağlanmaktadır. Ancak kırsal kesimde foseptik çukurların düzenli bakım ve tadilatı yapılmalı, gıda ve içme suyu kaynaklarından tecrit edilmelidir. Kişisel ve çevre temizliğine dikkat edilmeli, mutlaka el yıkama alışkanlığı kazanılmalı ve sürdürülmelidir. Bu sayede kirli bir etkenle karşılaşma halinde dahi hastalık oluşmasının önüne geçilebilmektedir”

 

Sosyal medyada bu konuyla ilgili düşüncelerinizi #aydınkonuşuyor etiketiyle paylaşın, yayınlayalım!