Kızkardeşi Öykü Gürman ile birlikte söyledikleri ’Evlerinin önü boyalı direk’ türküsünün videosu internet sitelerinde yayınlanınca ünlenen Berk Gürman, İzmir’de bir konser sırasında tanıştığı Melek Zübeyde Gürman ile 2008 yılında evlendi. Ancak Melek Zübeyde Gürman avukatı aracılığıyla, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek, toplam 250 bin lira tazminat ve aylık 2 bin lira tedbir nafakası istemiyle, 14 Şubat Sevgililer Günü’nde İstanbul Aile Mahkemesi’nde boşanma davası açtı.

Avukatı Nevzat Can Öğütçü aracılığıyla Nöbetçi Aile Mahkemesi’ne boşanma dilekçesini veren Melek Zübeyde Gürman, Berk Gürman ile uzun süredir birlikte yaşamadıklarını, eşinin iki kız kardeşi ile annesi tarafından, sürekli hakarete uğradığını öne sürdü.

’EVLENDİKTEN 4 AY SONRA AİLEMİN YANINA BIRAKTI’

Melek Zübeyde Gürman dava dilekçesinde, evliliğini ve sonrasında yaşananları şöyle anlattı:"Eşim ile 16 Temmuz 2008 tarihinde evlendik. Evlililiğimizin ilk üç ayından sonra eşim, evliliğin kendisine göre olmadığını, babasının şirketinin maddi sıkıntı içerisinde olduğunu, onun borçlarını ödeyeceğini, babasından ayrı yaşayan annesine bakacağını, önce kendi ailesi ile ilgilenmesi gerektiğini söyleyerek fiziksel ve duygusal olarak büyük baskı yarattı. Eşimin baskıları yetmezmiş gibi, iki kız kardeşi ile annesinin aşağılamalarına maruz kaldım. Eşim, üzerimdeki kıyafetlerle beni 2008 yılında İzmir’de yaşayan ailemin yanına bıraktı. Çeyiz eşyaları ve giyim kuşamım, yaklaşık 1 yıl sonra kargo ile gönderildi. Beni ailemin yanına bıraktıktan sonra eşim benimle maddi ve manevi olarak ilgilenmedi. Beyoğlu 1’inci Aile Mahkemesi’nde 2009 yılında açtığım davada hakim aylık 750 lira önlem nafakası bağladı. Eşim bu parayı da bugüne kadar ödemedi."

’HİÇBİR TALEPTE BULUNMAMAMI İSTEDİ’

Eşinin hiçbir talepte bulunmadan boşanmak için dava açması yönünde telkinde de bulunduğunu öne süren Melek Zübeyde Gürman şöyle devam etti:"Bugüne kadar bana karşı olan bakım nafakası yükümlülüğünü yerine getirmediği gibi, evliliğimizi yeniden kurtarmaya yönelik hiçbir adım da atmadı. Dolayısıyla fiilen sona eren aile birliğinin, hukuken de sonlandırılmasını istiyorum. Evlilik birliği eşimin ağır kusur ve ağır ihmalleri nedeniyle sarsılmıştır. Müzisyen olan eşimle, konser vermek için geldiği İzmir’de tanıştık. O sırada liseyi yeni bitirmiştim. Bana aşkını ilan etti. Annemi yeni kaybetmiştim. Beni babamdan istedi, tanışmamızdan iki ay sonra Karşıyaka Evlendirme Dairesi’nde ailelerin katılımıyla evlendik. Eşim ile 4 ay kadar Şişli’deki evde oturduk. Kendisiyle bu evde ancak bir hafta baş başa kaldık. Çünkü bu evde eşimin iş arkadaşı olan Mehmet Şenbağcı da kalmaktaydı. Eşim babasının iflas ettiğini söyleyip, hiçbir şey istemeden boşanmam için baskı yapmaya başladı. Eviliğin kendisine ters olduğunu, evlendiğinden bu yana iş hayatının olumsuz etkilediğini ve iş teklifi almadığını, konserlerinde kızlar olmadığını, hayranların azaldığını ve bunların tüm sebebinin aramızdaki evlilik olduğunu söyleyerek, devamlı beni azarlayarak hayatından dışlamıştır."

’EVLENDİK, HEVESİMİZİ ALDIK’

Melek Zübeyde Gürman, severek evlendiği Berk Gürman’dan ayrılmamak için uzun mücadeleler verdiğini, ancak eşinin "Evlendik, hevesimizi aldık, sen İzmir’e gidiyorsun, herkes daha önceki hayatını yaşayacak. Sana bir araba alırım, evliliğimizin birinci yılını doldurunca da anlaşmalı olarak boşanırız. Bu iş de böylece kapanır. Artık sana bakamayacağım, ben kardeşimin evine taşınıyorum. Orada hosteslik kursuna yazılırsın. Kurs paranı öderim. Kendi ayakların üzerinde durmayı öğren" dediğini iddia etti. Melek Zübeyde Gürman, daha sonra ise eşinin ikizi Öykü Gürman ile birlikte kendisini İzmir’e getirip babasının yanına bıraktığını söyledi. O günden beri babasının yanında kaldığını anlattı.

Muhafazakar bir çevrede yetiştiğini, eşinin sırf kendisini elde etmek için, evlilik gibi kutsal bir müesseseyi kullanıp, amacına ulaştıktan sonra da duygularıyla oynadığını, ardından da bıraktığını öne süren Melek Zübeyde Gürman dilekçesinde şöyle dedi:"Bugüne kadar yapılan tüm haksızlıklara rağmen evliliğimi kurtarmak için çaba harcadım. Bağımsız bir ev kurmayan eşimle bir araya gelmem mümkün değildir. Altın takılarımı ihtiyaç için bozdurdum. Eşim bir televizyon dizisinden 139 bin lira almıştı. Babası da bir gıda şirketinin ortağıdır. Tazminat ve nafaka ödememek için asgari ücret aldığını belirtiyor. Gelirinin yüksek olduğu ortadadır. Tek amacı bana tazminat ve nafaka ödememek içindir. Beni beş parasız sokağa atan eşim, kızkardeşi ile birlikte oldukça popüler bir sanatçıdır. İkisi de müzik işinden yüksek paralar kazanmaktadır."

’ŞİDDET UYGULADI’

Genç kadın eşinin boşanma konusunda sürekli kendisini yönlendirmeye çalıştığını, baskı yaptığını, bunun şiddet uygulamaya kadar gittiğini öne sürerek, "Saçımdan çekip, ’aptal’ diyerek aşağıladı. Bu olaylardan dolayı üzüntüden 10 kilo verdim. Yataklara düştüm. Uzun süre insan içine çıkamadım" iddiasında bulundu.

Avukat Nevzat Can Öğütçü, müvekkilinin artık bu evliliği kafasında da tamamen bitirdiğini, hukuken de bitirmek için bu davayı açmak zorunda kaldıklarını belirtti. Öğütçü, müvekkili Melek Zübeyde Gürman’a boşanmak için 150 bini manevi, 100 bini maddi toplam 250 bin lira tazminat ile aylık 2 bin lira nafaka verilmesini talep etti. Davalı Berk Gürman’ın, boşanma dilekçesi eline geçtiğinde davaya avukatı aracılığıyla cevap vereceği kaydedildi.

Çiftin boşanma davasının İstanbul Beyoğlu Adliyesi’nde görüleceği belirtildi.