Sadri alışık Kültür Merkezi'nde eğitim alan Arslan, başarılı oyunculuğuyla adından söz ettiriyor. Zorlu sahnelerdeki performansı ile set ekibinin de takdirini kazanan genç oyuncu "bu sette başıma gelmeyen kalmadı" diyor.
 
“Bir Çocuk Sevdim”in Mine’si aşkı 17 yaşında buldu ama sanırım aşk ona yanlış davrandı...               
   
- Aslında ona yanlış davranan aşk değil. Mine de Sinan (Hakan Kurtaş) da aşklarına sahip çıkmak için ellerinden geleni yapıyor. Ama katılaşmış kalpler, bu taptaze, saf ve temiz aşkı görmezden gelmeye, yok etmeye çalışıyor. Bu da ilişkilerini zora sokuyor.
 
Dizinin yeni bölümünde Mine’yi zorlu bir karar bekliyor diyebilir miyiz? 
 
- Mine değil, onun adına başkaları kararlar veriyor. Mine’nin esas kavgası da bu zaten. Kendi vücuduna, kaderine, geleceğine kendisi karar verecek. Onun rehberi, kendi duyguları, hissettikleri. Zaten bu yüzden hep “asi” diye suçlanmış.
 
SİNAN HEP MİNE’NİN HAYATINDA OLACAK
 
Peki Sinan, tamamen gitti mi Mine’nin hayatından? 
 
- Sinan, Mine’nin hayatında hep olacak. Ama ilişkilerinin alacağı şekil konusunda bir şey söyleyemem. Onu senaristlerimiz biliyor.
 
Mine, aşkı için çabalıyor ama büyük bir hüsran yaşıyor. Ona bu hüznü yaşatan Sinan’ı unutabilir mi?
 
- 17 yaşında bir kız, kendisine bunca şey yaşatan, karnındaki bebeğinin babasını unutabilir mi? 
 
Ablası da Mine’yi çok kıskanıyor. İlerleyen bölümlerde ikisi arasında bir çatışma görecek miyiz?
 
- Emine’nin kıskançlığı aslında Mine’ye değil. Hayatta kendi isteklerini, arzularını gerçekleştirememiş, hep bastırmış, bastırılmış bir kişilik. Kıskançlığı bu yüzden.
 
FISKİYE GÖRSEM, ALTINA KOŞACAK DURUMA GELDİM! 
 
25 yaşındasınız ama 17 yaşında bir kızı oynuyorsunuz. Nasıl bir his bu sizin için?   
   
- Ayıkken sarhoşu, sağlıklıyken hastayı oynamak nasılsa bu da biraz öyle. Karakteri ele almak ve yorumlamakla ilgili. Tabii Naz Erayda’nın kostümleri, saç ve makyajın önemli katkısını da eklemek gerek.
 
Sette hayat nasıl gidiyor?   
 
- Sette her şey muhteşem. Her anım ilginç. Başıma gelmeyen şey kalmadı! Helikopterler, uçurumdan atlamalar, sualtı... Yağmurları söylemiyorum bile. Artık fıskiye görsem, altına koşacak duruma geldim! (Gülüyor)
 
SUALTI SAHNELERİNDEN SONRA SAATLERCE KENDİME GELEMEDİM
 
İkinci bölümdeki uçurum sahnesi çok konuşuldu. O sahne sizi zorladı mı? Neler hissettiniz çekimlerde?
 
- Babayla kızın duygularını ve yaşanan olayın ağırlığını çok iyi anlatan, müthiş bir sahneydi. Çekimlerde zaten o duyguları yaşıyorsunuz. Duygusu çok yüksek bir sahneydi. Tüm set ekibi de bu duygunun farkındaydı. Ve tabii Çetin Tekindor... İnanılmaz bir aktör. O olmasaydı, o sahne asla öyle olmazdı. Sualtı sahnelerimiz de iki saat kadar sürdü ama bittiğinde saatlerce kendime gelemedim.
 
Çetin Tekindor ile karşılıklı oynamak nasıl bir duygu?
 
- Klasik bir cevap ama klasik iyidir: O bir okul!
 
REKABET ETMİYORUZ
 
“Bir Çocuk Sevdim”, cuma ekranına hareket getirdi. Sizin cuma günü yayınlanan diğer yapımlara bakma şansınız oluyor mu?
 
- İlk bölümlerin çekimi sırasında biraz yoğun çalıştığımız için bakabilme şansım olmadı. Ama biz rekabet duygusu içinde değiliz. Sadece işimizi hak ettiği şekilde yapmaya odaklanmış durumdayız.