Acar, kurumuyla ilgili incelemelerde bulunmak üzere geldiği Adana'da yaptığı açıklamada, yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun sosyal güvenlik kurumlarındaki suistimallerin büyük ölçüde önüne geçeceğini belirtti.


Sosyal güvenlik kurumlarının tek çatı altında birleştirilmesinin ardından vatandaşlara en sağlıklı ve kaliteli hizmetin verilmesi için çaba harcarken, diğer yandan da suistimallere karşı tedbir alarak, kurumun zarara uğratılmasını önlemeye çalıştıklarını anlattı. Acar, şunları söyledi:
“Bu konu aslında vicdani ve ahlaki bir olay. Çünkü, haksız yere alınan parada tüyü bitmemiş yetimlerin hakkı var. Buna rağmen ne yazık ki zaman zaman akıllara bile durgunluk verecek kadar hayret verici suistimallerle karşılaşıyoruz. Bunun örneklerini, ölen annesinin kılığına girip yıllarca maaşını alan evlatlar ile ölen anne ya da babasının maaşını alabilmek için muvazaalı boşananlarla görüyoruz. Biz bunları kurumlararası işbirliği, sıkı takip ve teknoloji kozu kullanarak engelleyeceğiz.”


Acar, Sosyal Güvenlik Reformu öncesinde, yasal boşlukların yanı sıra denetimdeki zorluk ve kurumlar arası iletişim ve teknolojik altyapının yetersizliği nedeniyle hileli maaş alanların tespitinin güç olduğunu, yasada da bu yola başvuranlarla ilgili caydırıcı önlemler bulunmadığını anımsatarak, şöyle konuştu:
“Oysa, şimdi yasal boşluklar giderildi. Önceki yasamızda da olduğu gibi bir sigortalının ölümü halinde sigortalının eşine, çocuklarına ve anne-babasına maaşı belirli oranlarda paylaştırılarak ödenir. Kız çocukları evlenirken bir yıllık maaşları tutarındaki para evlenme yardımı olarak verilir. Resmi evlenme akdinin ardından kız çocuklarının maaşı kesilir ancak, boşanması halinde yeniden hak sahibi olur. Eski ve yeni yasada da bu hüküm var, ancak şimdi yasal boşluk kalmadı. Yani, bu uygulamayı suistimal edenlerle ilgili hükümler de getirildi.


Buna göre, 10 Ekim 2008'de yürürlüğe giren yasanın ilgili maddesi uyarınca, haksız yere maaş alabilmek için eşinden muvazaalı boşananları ya da sosyal güvenceye sahip bir işe girenleri kurumlar arası işbirliği sayesinde daha kolay tespit edebileceğimiz gibi bunun cezai yaptırımları da olacak.


Eşinden boşandığı halde boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen kişilerin maaşları kesilmekle kalmayıp, haksız yere alınan maaş yasal faizleriyle geri alınacak. Ayrıca, savcılıklar tarafından kamu kurumunu dolandırmaktan dava da açılabilecek. Bu hileyi yapanların hapis ve para cezalarıyla karşılaşmaları söz konusu olacak.”


Acar, muvazaalı boşanıp birlikte yaşayanların tespitinin de yoklama memurlarıyla periyodik aralıklarla oturulan konuta kadar gidilerek yapılacağını ifade ederek, şöyle devam etti:
“Aslında biz bu yola başvurmak istemeyiz, ancak gördüğümüz suistimaller buna bizi mecbur kılıyor. Duyarlı vatandaşlarımızda da çevrelerinde gördükleri bu tür istismarları kurumumuza ihbar etmesi bir vatandaşlık görevidir. Çünkü, bir kişi, o kişilerin aldığı paraya göz yumuyorsa, kendi cebinden çıkan paraya da göz yumuyor demektir. Bu konuda halkın da duyarlılığını bekliyoruz.”


Hürriyet