Doğru dürüst, ele avuca gelecek bir iş yapmadan çalışkan olmayı beceriyor,

Her işi istediğin gibi yapıyorsun ama, hep engellendiğinden dem vuruyorsun...

Başkanlığını yaptığın ilin, ilçe belediyelerini düşmanca davranıyor,

İlçe belediyelerinden alacağını almada şahin...

İlçelerden aldığın paranın karşılığı sorulduğunda; “Dut yemiş bülbül oluyorsun..”

Ana arterlerde refüj düzenlemesiyle göz boyuyor,

Büyük yatırımlar için geleceğe işaret edip, umut pazarlıyorsun...

İnsanların temel ihtiyacı suya %30 ila %45 zam yapıyor,

Karşılığında hiç bir şey yapmıyorsun…

Partin marjinal guruplara teslim olmuş fink atarken,

Sen, hükümete ve MHP’ye mesaj gönderiyor “1071 dolar” bozduruyorsun…

Tabi biliyorsun Aydın’lının hassasiyetini,

“Ben partimle aynı düşünmüyorum”diyorsun…

Hakkınızdaki yolsuzluk bombaları bir ulusal kanalda, “Dinamit” isimli programda bir bir patlatılırken,

FETÖ’cü danışmanlar yerine, Hükümete ve Cumhurbaşkanına “Selam” gönderiyor,

Soruşturmalardan kurtulmak için sığınacak yer arıyorsun…

Beceriksizliğini görmesinler diye “Cambaza bak!” diyor,

2019 seçimleri  için çare arıyorsun…

 

***

 

BOHÇAYA BİR YAMA DAHA...

Geçen hafta  yeni anayasa umudundan bahsetmiş Faşist anayasadan kurtulacağımızı yazmıştım.

Meclis başkanına verilen değişiklik paketi “tamiratla” sınırlı kaldı.

Anlaşılan milletin yeni anayasa umudu sinesinde arzu olarak kalmaya devam edecek.

Demokratik anayasa beklentisi “İstikrara” feda edilecek.

Meydanlarda “Yeni Türkiye ve Yeni anayasa” sözü verilmemiş miydi?

Sormak lazım; “Yeni Türkiye” eski anayasayla mı kurulacak?

“Eski Türkiye’ye” yetmeyen anayasa yenisine mi yetecek?

“Yamalı bohçaya bir yama daha atmak” neyi halledecek?

Verilen teklif demokratik maddelerle desteklenmezse kabulü zordur.

Referandumdan onay almayan değişiklik kısa vadede kötü sonuçlar doğuracaktır.

Böyle bir sonuç ülkenin hayrına olmaz.

15 Temmuz “İhanetini hayra” çeviren millete güvenmeden istikrar olmaz, huzur ve birlik olmaz.

Bizden söylemesi…

 

***

 

İKİ YÜZLÜLÜK...

10 Aralık dünyada “İnsan hakları” günüymüş.

Ama Suriye’de yaşananlar gündemlerinde değildi.

Tarihi bir şehir, insanlarıyla birlikte yok ediliyor...

Yaşlıların, çocukların üzerine hastanelere bomba yağdırılıyor..

Bütün canlıların hayatını yok edecek kimyasal silah kullanılıyor…

Türkiye ve sivil kuruluşlar dışında “İmdat seslerine” kulak veren pek yok..

Türkiye olmasa dünya “Ruhunu teslim” etmiş...

Dünyanın “Ruhu ve vicdanı” Türkiye’de tecessüm ediyor...

Egemenler ise, “Al-Sat, Sömür” derdine düşmüşler...

Böyle gün olmaz olsun…

İyi ki varsın TÜRKİYE!

 

***

 

TERBİYE EDİLMEK İSTENEN ÜLKE; TÜRKİYE

 

Ülkemiz Küresel güçler tarafından saldırı altında.

Gezi ile başlayan saldırı değişik biçimlerde devam ediyor.

Kimi zaman iktisadi, kimi zaman siyasi, kimi zaman terör yoluyla...

Bu coğrafyanın tarihine baktığımızda burada tutunmanın zorluğu aşikar...

Kaç medeniyete ve kavme mezar olmuş bu topraklar...

Uzun yıllar huzur içinde yönettiğimiz bu topraklarda bizi temelli yok etmek istiyorlar.

Biz ise; inadına Anadoluyu Mülteci yurdu yapıyor, akrabalarımıza sınırlarımızı, soframızı ve gönlümüzü açıyoruz.

Büyük Osmanlının küçük bir figürünü bu topraklarda yaşatma irademizi beyan ediyoruz.

Potansiyelimizden ve niyetimizden korkanlar bize saldırıyor.

Buna hazırlıklıyız.

Ancak ihanet içerden olunca öfkemiz kabarıyor.

Şimdilik “Bu da geçer ya Hu!” Diyerek sabrediyoruz.

Zalimlerle bir olanlardan ve canımızı kast edenlerden hesap mutlaka sorulmalıdır…

Şehitlerimize rahmet, yaralılara şifa diliyorum.

 

 

 

 

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA