Kayserili Mehmet Münevver’in tek hayali subay olabilmekti. Pilot olup savaş uçaklarını uçurmak istiyordu. Bu amaçla 2003’te askeri liseye başvurdu. Aort yetmezliği adı verilen sorunu nedeniyle Sağlık Kurulu olumlu rapor vermedi. Hava Kuvvetleri namına okumayamacağı belli oldu. O yılmadı ve bu kez Maltepe Askeri Lisesi’ne başvurdu. 
 
Havacı subay olmak için gereken sağlık kriterleriyle karacı subay olmak için gerekenler aynı değildi. Münevver okula kaydını yaptırdı. Münevver, 2007’de Maltepe Askeri Lisesi’nden mezun oldu ve Kara Harp Okulu’na girdi. Bu okulda da 2010’a kadar, yani 3. sınıfa kadar okudu. Münevver’in 3. sınıfta askerlik ihtisas sınıfını seçmesi gerekiyordu. Münevver ve arkadaşları sınıflandırma muayenesi için Sağlık Kurulu’nun karşısına çıktı. Çıkan sonuç ise tam bir şok oldu. Çünkü TSK Sağlık Yönergesi’ne göre Münevver’in aort yetersizliğinin ‘D kodunda’ olduğu rapor edildi. Bu, subay olamayacağını anlatmaktaydı. Münevver’in okulla ilişiği kesildi ve böylece askeri liseden Kara Harp Okulu’na kadar geçen 6.5 yıllık askeri öğrencilik hayatı bitti. 
 
Bunun üzerine Münevver ailesi, Milli Savunma Bakanlığı’na 80 bin TL’lik maddi ve manevi tazminat davası açtı. Dava bir yıl sürdü ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM) oyçokluğuyla ret kararı verdi. Karşı oy bildiren hâkim Albay Kenan Kenan ise, “Davacının askeri öğrenciliğe elverişli olup olmadığını tespit görevi davacıya değil, davalı idareye aittir” dedi. 
 
Ancak AYİM, Münevver’in davranışının Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralıyla bağdaşmadığını savunarak davacının açtığı davayı reddetti. Yani TSK’ya göre, 2003’te ‘uçucu yetiştirmeye elverişli değildir’ raporunun ardından yine 2003’te İstanbul Gümüşsuyu Asker Hastenesi’nden, ardından 2007’de İzmir Güzelyalı Asker Hastanesi’nden alınan ‘sağlam’ raporuyla okumaya devam eden öğrencisi ‘dürüst’ değildi. Üstelik ‘uçucu yetiştirmeye elverişli değildir’ raporunu da saklamıştı. 
 
Münevver, bir daha asker olamayacağı için başka bir okula gitmeye karar verdi. Kara Harp Okulu’ndan yatay geçiş için dört üniversiteye başvurdu. Fakat okuldan ayrılmış olduğu için başvuruları kabul edilmedi. Oysa Kara Harp Okulu kurallarına göre, kurumdan ayrılmadan yatay geçiş yapmak yasaktı. 
Tam bu sırada eve gelen askerlik yoklaması çağrısı her şeyin üzerine tuz biber ekti. TSK, eski öğrencisini bu kez er olmak üzere orduya çağırıyordu. Münevver’in eski raporlarına da itibar etmeyen askerlik şubesi “Git askeri bir hastaneden çürük raporu al getir” dedi. 
 
‘Mümkün olsa bile dönmem’ 
Bugün 25 yaşında olan Münevver’in, çürük raporu almak için Ankara’ya kontrole gitmesi gerekiyor. Sonra ÖSS’ye girip bir üniversite kazanması ve yeniden okuması gerekiyor. En iyi ihtimalle 30 yaşından sonra hayata atılabilecek olan Münevver, “Mümkün olsa bile tekrar dönmek istemiyorum. Ancak mağduriyetimin giderilmesini 
istiyorum” diyor. Münevver’in avukatı Cavit Çalış, kusurun tamamen TSK’ya ait olduğunu söylüyor. “Bu hastalığın zaman içinde ilerlemesinin mümkünü de yok” diyen Çalış, bundan sonra iç hukuk yolları tükendiği için AİHM’ye gideceklerini belirtiyor.

RADIKAL