Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanık Tuğgeneral Zeki Es, müdahil şehit askerlerden Deniz Demirci'nin annesi Raziye Demirci, babası Halil Demirci ve taraf avukatları katıldı.

Mahkeme Başkanı Mehmet Yüzbaşıoğlu, 3. Taktik Piyade Tümen Komutanlığının, Hantepe'de, 1-27 Mayıs 2009'da sınır hattına doğru gözetleme, pusu, keşif gibi nedenlerle herhangi bir operasyon yapılıp yapılmadığı, yapıldıysa buna hangi birliklerin katıldığı ve buna ilişkin plan ve emirlere ilişkin belgelerinin mahkemeye ulaştığını, 2. Ordu Komutanlığının da olayın meydana geldiği bölgedeki ''2009 bahar ve yaz tertiplenme emirlerini'' içeren klasörü daha önce mahkemeye gönderdiğini söyledi.

Şehit askerin annesi Raziye Demirci, gelen bilgi ve belgelere diyeceğinin sorulması üzerine, oğlunun ölümünün üzerinden 3 yıl geçtiğini belirterek, ''Yeter artık yoruldum. Suçlu kimse çıksın ortaya. Mahkeme bir an önce sonuçlansın'' dedi.

Şehit askerin babası Halil Demirci de daha önceki duruşmalarda sanıkların, mayın patlamasına terör örgütünün neden olduğunu söylediklerini, ancak sanıklara ait olduğu iddia edilen ve internet sitelerine düşen ses kayıtlarında bunun tam aksinin söylendiğini ifade etti.

Müdahil avukatı İsmail Kılıç, 2. Ordu ve 3. Taktik Piyade Tümen Komutanlığından gönderilen klasörlerin birer suretini istediklerini belirtti. Şehit Aileleri Federasyonu Başkan Yardımcısı da olduğunu söyleyen Kılıç, teknik içerik fazla olduğu için federasyondaki şehit yakını rütbeli askerlerle klasörleri incelemek istediklerini dile getirdi. Mahkeme Başkanı Yüzbaşıoğlu da ''Her ne kadar basında bizim subay çocuklarının o bölgelere gitmedikleri ve şehit olmadıkları söylense de benim de çocuğu şehit olan arkadaşlarım var'' dedi.

Savcı Tezer Türkay Güven ise 2. Ordu ve 3. Tümen Komutanlığından gönderilen belgelerin devletin güvenliğine ilişkin bilgiler içerdiğini, suret verilmesinin, devletin güvenliğine ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin bölgedeki faaliyetlerine zarar verebilecek nitelikte olduğunu belirterek, belgelerden suret verilmemesini, belgelerin mahkemede incelenmesini istedi.

Sanık Zeki Es, 2. Ordu Komutanlığından gelen belgelerde, olayın meydana geldiği bölgenin çevresine tuzaklamaların yapılabileceğine dair hususların bulunduğunu söyledi. Türkiye'nin taraf olduğu, mayın döşenmesini yasaklayan Ottowa Sözleşmesi gereği, 2. Ordu Komutanlığının kış tatbikat emirlerinde ''mayın'' ibaresinin geçmediğini savundu. Emirlerde, ''terörist sızmalarını engelleyecek şekilde alarm özel ikaz sistemleri döşenecektir'' yazıldığını, 24 Temmuz 2009 tarihli emirde, bu sistemlerin Tugay Komutanlığı tarafından üste bilgi verilmek suretiyle kaldırılacağının belirtildiğini iddia eden Es, ''Kastedilen mayındır. Bir tel örgünün kaldırılması için bu kadar üst düzey komutanlık seviyesi belirlenemezdi'' diye konuştu.

Olayın meydana geldiği Hantepe civarında, o döneme ait birliklerin 11 faaliyetini tespit ettiğini söyleyen Es, ''Gittikleri yerler mecburen tuzakların kurulduğu yerler. Hiçbir operasyonda sıkıntı yaşanmadı. Kimse 'bu tuzakları koydunuz ama gece gelip gidiyoruz' demedi. Birlikler bu bölgede daha önce de operasyon yaptı'' dedi.

Zeki Es'in avukatı Şener Gül de tanık beyanlarıyla ortaya çıkan, operasyona katılan birliklerin operasyon öncesi tuzak yerlerini bildikleri hususunun 3. Tümen Komutanlığından gelen klasörlerde de ortaya konduğunu ifade etti.

Duruşmada tarafların avukatları, komutanlıklardan gelen klasörlerden birer suret verilmesini, aksi halde belgelerin mahkemede incelenmesini talep ettiler.

Belgeler mahkemede incelenebilecek

Mahkeme Başkanı Mehmet Yüzbaşıoğlu, verilen aranın ardından ara kararı açıkladı. Yüzbaşıoğlu, 2. Ordu ve 3. Tümen Komutanlığından gelen klasörlerden suret verilmesi istemini, devletin güvenliğine ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin bölgedeki faaliyetlerine zarar verebilecek nitelikte olduğu gerekçesiyle reddedildiğini, belgelerin mahkemede incelenebileceğini söyledi.

Yüzbaşıoğlu, operasyonlarda görev alan komutanlardan en az yarbay rütbesinde olmak kaydıyla 2 subay, 1 istikam subayı ve 1 jandarma subayının bilirkişi olarak görevlendirilmeleri için Genelkurmay Başkanlığına yazı yazılmasına karar verildiğini bildirdi.
Duruşma, 11 Nisan 2012'ye bırakıldı.