Başbakan Tayyip Erdoğan, TRT-1'de yayımlanan bir programına katılarak, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Başbakan Erdoğan erken seçim iddialarına da değindiği programda ilginç bir açıklama yaptı ve “2011 seçim yılıdır. Seçimin tarihi de Temmuz ayının mevsim koşulları sebebiyle belki biraz öncesine alınabilir. Onun dışında bir şey asla düşünülemez” dedi.

“Harekat ve darbe planlarının gerekçesi olarak iç tehdit tanımı veya buna bağlı EMASYA protokolü gibi şeyler söylendi. Mevcut Milli Güvenlik Strateji Belgesi yaklaşımı bunları onaylayan bir tarzda mıdır?” sorusu üzerine Erdoğan, mevcut olanın bunun için gerekçe oluşturup oluşturmamasının çok önemli olmadığını söyledi.

Erdoğan, “Çıkarmamız gerekenleri tamamen çıkartırız ve buna göre de adımlarımızı atarız. Aslolan şudur; milli birlik ve kardeşlik projesiyle ilgili ve demokratik açılım süreciyle ilgili olarak sorun alanlarını buralardan çıkarmak istiyoruz. Sorun alanlarının burada kalmaması gerekir. Bunlar üzerinde şu anda ekiplerimiz çalışıyor. Ona göre de bu görüşmeyi yapacağımız toplantıda, bunları ileri süreceğiz ve adımlarını atacağız.”

Başbakan Erdoğan, EMASYA'nın da bunlardan birisi olduğunu belirterek, bunun üzerinde çalışmaların sürdüğünü söyledi.

Erdoğan, şöyle konuştu:

“Bakanımızın da ifade ettiği şekliyle EMASYA Protokolü'nü gündemimizden çıkaracağız. EMASYA Protokolü diye bir şey olamaz, olmayacak. Bunun adımını atıyoruz, atacağız. Şu anda arkadaşlar hazırlıklarını yapıyorlar ve bu işi bitireceğiz. Zaten bu bir protokol, kanun filan değil. Kanun, Genelkurmay, İçişleri burada müşterek bir çalışma yapar. Yasal düzenleme gerekiyorsa, yasal düzenleme de yapacağız. Protokolü ortadan kaldıracağız, bunun adımını atacağız. Bununla ilgili koordinatör bakanımız çalışmalarını yürütüyor. Kısa zamanda bu işi bitireceğiz.”

EMASYA PROTOKOLÜ

1997 yılında Genelkurmay Başkanlığı ile İçişleri Bakanlığı arasında imzalanan protokol, askere Vali izni olmadan, kendisi gerek gördüğü durumlarda toplumsal olaylara el koyma yetkisi veriyor.

NE ZAMAN UYGULANDI

20 Kasım 2003"te İstanbul"da Beyoğlu"ndaki İngiliz Konsolosluğu ve Levent"teki HSBC Bankası bombalamalarının ardından EMASYA protokolü devreye sokulmak istendi.

Patlamalardan sonra askeri birliklerden herhangi bir talep olmamasına rağmen Taksim ve Levent"e askeri birlikler sevk edilmişti.

BİZİ TEKEL İŞÇİLERİ İKTİDAR YAPMADI

Tütün deposu bu durumda olan yerler.

Artık bunların bir işlevi kalmadı. Yanılmıyorsam 2 veya 3 ilde kalanları bitirmek için bir organizasyon söz konusu.

Toplama bakıldığında 8500 civarında Tekel işçisi görünüyor.

Yarın itibarıyla ihbar ve kıdem tazminatları bankaya yatıyor.

2004"te bir 4C konusunu gündeme getirdik. Sendikalar o tarihte bize çok teşekkür etti.

O tarihten beri gündemde o zamanlar kimsenin sesi çıkmıyordu.

İyi niyet göstergesi olarak bunları da 4C"ye alalım dedik.

İhbar kıdem tazminatı artı 4C"deki çalışma süreci.

Bu adımlar atılırken 4C"ye bir isyan başladı. Bu uygulama başlarken bizi alkışlayanlar şimdi “4C"yi istemezük” diyorlar.

Kendilerine son görüşmede dedik ki biz ihbar ve kıdem tazminatlarını veriyoruz.

BAKANLARA FIRÇA ATMA HABERİ YALAN

Güya ben 4C"yi bilmediğimi söyleyip bakanlarıma fırça atmışım.

Ben bakanlarıma sadece şunu dedim: Kıdem tazminatına gerek duymadan devam edilebilir mi. Araştırım. Onu söyledim.

Sendika başkanına da birkaç gün çalışalım dedim.

4C"nin içeriğinde bir değişikliğe gidebilirsek bunu yapın adımları ona göre atalım dedim.

HUKUKSUZLUĞA GÖZ YUMUYORUZ

Bizi Tekel işçisi iktidar yapmadı. Bizi Millet iktidar yaptı.

Onlar da milletin ferdidir. Onlara saygım vardır. Ama hukuk içinde.

Şu anda biz hukuksuzluğa göz yumuyoruz. Orada yaşanan hukuksuz bir durumdur. Demokrasi adına buna biraz da ha katlanalım dedik.

Gerçekten kıdem tazminatının devamına yönelik bir imkan varsa bunu yapacağız. Ama yoksa o zaman paralarını almış olacaklar ve yeni bir süreci, başlatacağız.

ERKEN SEÇİM YOK

Tüm dünyayı etkileyen bir küresel kriz söz konusu. Biz de bu krizden etkilendik. Ama diğer büyük ülkelere bakıldığında Türkiye bu krizi hafif atlatmıştır diyebiliriz.

Küresel sermaye yatırım için bana gelip diyor ki “Erken seçim var mı?”

Ben de diyorum ki hayır kesinlikle öyle bir şey yok. Seçimleri artık zamanında yapacağız.