Önce "57" sonra "51" denildi 3'üncü günde Kovancılar Kaymakamı açıkladı: 41

ELAZIĞ'da, geçen pazartesi günü sabaha karşı saat 04.32'de meydana gelen Richter ölçeğine göre 6.0 büyüklüğündeki depremde ölenlerin sayısının 41 olduğu ortaya çıktı. Kovancılar Kaymakamı Selçuk Aslan, “Ölü sayısındaki karışıklık, ölenlerin kimliklerinin nüfustaki isimleri farklı, köydeki halk arasındaki isimlerinin farklı olmasından kaynaklandı” dedi.

Merkez üssü Elazığ'ın Karakoçan İlçesi'ne bağlı Başyurt Beldesi olarak saptanan ve önceki gün saat 04.32'de meydana gelen 6.0 büyüklüğündeki depremin yaraları sarılmaya devam edilirken, ölü sayısıyla ilgili 3 gündür yetkililerin açıkladığı rakamlar da kafaları karıştırdı.

Pazartesi günü sabaha karşı olan ve Kovancılar İlçesi'ne bağlı köyleri vuran depremin etkileri saatler ilerledikçe ortaya çıkarken, önce Elazığ Valisi Muammer Erol, ardından bölgeye gelen Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek basın mensuplarına, depremin bilançosuyla ilgili açıklamalar yaptı. Her iki yetkili de ölü sayısını 57 olarak açıkladı. Ancak ardından aynı gün saat 14.30 sıralarında, hem Bakan Çiçek'le birlikte bölgeye gelen Sağlık Bakanı Recep Akdağ hem de Valilik Kriz Merkezi, ölü sayısının 51 olduğunu açıkladı. Bakan Akdağ, “Daha önce açıklanan 57 sayısı, cenazelerin mükerrer sayımından kaynaklanmış” dedi.

Ancak bugün yapılan açıklamada ise ölenlerin sayısının 41 olduğu ortaya çıktı. Kovancılar Kaymakamı Selçuk Aslan, daha önce 51 olarak açıklanan ölü sayısının 41 olarak düzeltildiğini belirtti. Kaymakam Aslan, DHA muhabirine yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Ölü sayısındaki karışıklık, ölenlerin nüfustaki kimliklerinin farklı, köydeki halk arasındaki bilinen isimlerinin farklı olmasından kaynaklandı. Ölen bazı kişiler bu nedenle 2 kez sayılmış. Ancak yapılan çalışmalar sonunda sayıyı ortaya çıkardık. 10 kişinin eksik çıkması bizi bir nebze de olsa sevindirdi. Bu konuda ayrıntılı açıklamayı Valilik yapacak.”


IŞIKARA BÖLGEDE

Kızılay Genel Müdürü Başdanışmanı ve Kanadilli Rasathanesi eski Müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, deprem bölgesinde incelemelerde bulundu. Türkiye'nin deprem ülkesi olduğunu, her yerde deprem olabileceğini belirterek, "Hiç kimse açıkta kalmayacak. Buraya gelirken korku çadırları gördüm. Evleri sapasağlamdı ama insanlar korktuğu için çadırlarda kalıyorlardı. Güvenli bir zemin yok. Önemli olan güvenli yapılar yapmaktır. Eğer depremden dolayı yerleşim yeriniz değiştirilirse, karşı çıkmayın. Bölgede çok sağlam yapılar da var. Bazı sağlam kerpiç evler de var. İyi malzemeden yapılmış Mevlana evleriyle ilgili çalışma var. Kızılay bu konuda çalışıyor. Bingöl'ün Yedisu İlçesi'nden geçen fay hattı her an büyük bir depreme sebebiyet verebilir. 7 büyüklüğünün üstünde bir depreme sebep verebilir" dedi.
Işıkara, Elazığ'ın Kovancılar İlçesi'ne bağlı Okçular ve depremden ağır hasar gören köylerdeki evlerin taşınması ile ilgili devletin çalışma yaptığını belirterek, köylülerin bu konuda engel olmamaları konusunda uyarıda bulundu.

GÖÇ BAŞLADI:

Bu arada, Okçular ile depremden zarar gören çevredeki bazı köylerden bazı aileler, tahrip olmuş evlerinden çıkardıkları eşyalarını kamyonetlerle güvenlik bölgelerdeki yerleşim yerlerine taşımaya başladı
UNUTULAN KÖYLÜLER İSYANDA

Depremin vurduğu köylerden biri olan ve kerpiç evlerin büyük hasar gördüğü 45 haneli Elazığ'ın Palu İlçesi'nin Köklüce Köyü'ndeki depremzedeler, ilgisizlikten yakınıyor.

Depremin üzerinden 2 gün geçmesine rağmen, komşu oldukları Kovancılar'a bağlı köylere hertürlü yardımın gittiğini, kendilerine hiç bir yetkilinin gelmediğini söyleyen köylüler, sadece askerlerin gelip çadırlar kurduğunu ve gıda dağıttığını anlattı. Çadırların yetersiz olduğunu savunan köylüler, bir çadırda 2 ailenin barınmaya çalıştığını söyledi.

ÇOCUKLARINI HASTANEYE GÖTÜRDÜLER ÖLÜMDEN DÖNDÜLER

Köklüce Köyü'nde kerpiç evleri yerle bir olan ve eşyalarını çıkarmaya çalışan 32 yaşındaki Raif Bayrak, deprem günü 9 aylık oğulları Umut'un hastalanması üzerine eşi Gülşen Bayrak ile birlikte Elazığ'a hastaneye götürdüğünü söyledi.

Deprem gecesi Elazığ'daki hastanede bulunduklarını belirten Raif Bayrak, “Biz o gece burada kalsıydık kesin ölmüştük. Öldürmeyen Allah öldürmüyor. Oğulumun bulunduğu odadaki beşiği taşların altında kalmış, o içinde bulunsaydı, şimdi hayatta değildi” dedi.

ANNE BİZİM EV NEDEN BÖYLE OLDU

Köklüce'de hasar gören kerpiç evlerinden eşi Suriye, çocukları 6 yaşındaki Didem ve 5 yaşındaki Muhammet ile sağ kurtulmayı başaran 29 yaşındaki Burhan Uğur da şanslı olduklarını söyledi. 5 yaşındaki Muhammet'in “Anne bizim ev neden böyle oldu?” diye sorması karşısında oğluna deprem olduğunu anlatmaya çalışan 27 yaşındaki Suriye Uğur, “Deprem olduğunda çok şaşırdım hemen dışarıya kaçtım. Sonra çocuklarım içeride diye tekrar içeri girdim eşimle burayı kazarak çocukları çıkardık. İki çocuğumda ölü gibiydi toprağın altından çıkardık” dedi.

Depremin ardından zor durumda kaldıklarını söyleyen Uğur, “Deprem öldürmedi ama bizi şimdi ilgisizlik öldürecek” dedi.

OYUNCAKLARINI BULUNCA SEVİNDİ

6 yaşındaki Didem Uğur, enkaz altında oyuncak dolu poşetini bulunca, “Yaşasın oyuncaklarımı buldum” diyerek sevinç yaşadı.

Köklüce Köyü'ndeki ilgisizlikden yakınan 19 yaşındaki Aycan Keskin, 3 aylık bebeğiyle zor durumda kaldığını söyledi. Keskin, “Bebeğimizin bezleri enkazda kaldı. Ona bağlayacak bir bezimiz bile yok. Şimdi kış günü biz dışarıda kaldık, yardı istiyoruz” dedi.

Köylülerden Neslihan Böler ise ilgisizlikten yakınıp, bir sünger yatak ile battaniye verildiğini belirterek, “Biz 10 kişiyiz, 10 kişi bir yatakta nasıl yatacak. İlk gün gıda getirdiler o da iki günde bitti” dedi.

Enkazdan yaralı çıkarılan ve hastanedeki tedavisinin ardından köyüne dönen 23 yaşındaki Hanifi Öztürk, mucize eseri kurtulduğunu söyledi. Öztürgut, “Evin tavanı komple üzerime düştü. Köyyüler beni yaralı olarak çıkarmışlar. Göçük altında kaldığımda nefesim kesilmişti, nefes alamıyordum” dedi.

Bu arada Köklüce Köyü'nün deprem nedeniyel göçüklerin olştuğu yolu ekipler tarafından yapılan çalışmayla açılmaya çalışılıyor.

MEHMETÇİK'TEN SICAK YEMEK

Elazığ 8'inci Kolordu Komutanlığı'na bağlı birlikler depremde en fazla hasarın yaşandığı Okçular, Yukarı Değirmenci, Yukarı Katranlı ve Kayalar Köyü'ne konuşlanarak kurdukları seyyar mutfaklarda günde 1600 kişiye 3 öğün sıcak yemek dağıtıyor. Mehmetçiğin dağıttığı yemekleri çadırlarının önünde yiyen vatandaşlar, “Mehmetçik olmasaydı depremin etkisini bu kadar çabuk unutmazdık” dedi.

TELEF OLAN HAYVANLAR GÖMÜLÜYOR

Elazığ Tarım İl Müdürlüğü ekipleri depremde yapılan ilk tespitlere göre 228 büyükbaş, 2650 koyun ve keçinin telef olduğunu belirledi. Ekipler, telef olan hayvanları enkaz altından çıkartıp köylerin dışında kepçelerle açılan çukurlara toplu olarak gömüyor. Açılan çukurlara gömülen hayvanların üzerine kireç döküldükten sonra üzeri toprakla kapatılıyor.

DHA