Ankara Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcıvekilliği, geçen pazar günü intihar ettiği iddia edilen emekli özel harekât polisi Sait Yıldırım’ın dosyasına el koydu. İntiharı şüpheli bulan savcılık Yıldırım’ın dosyasını Sincan Cumhuriyet Başsavcılığından istedi. Eski özel harekâtçı Ayhan Çarkın, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne verdiği ifadesinde, arkadaşları Oğuz Yorulmaz, Ahmet Sakarya ve Sami Gece’nin ölümlerinin de şüpheli olduğunu ileri sürmüştü. Ağabey Hüsnü Yıldırım da kardeşinin intihar ettiğine inanmadığını söyleyerek, ölüm belgesinde intihar şıkkının işaretli olmamasına da dikkat çekti. 

Eski özel harekâtçı Sait Yıldırım, pazar günü Ankara’daki evinde ölü bulunmuş, dünkü Milliyet gazetesinde yer alan haberde de, ‘polisin yaptığı incelemede 2-3 gün önce kendisine ait silahla intihar ettiği belirlendi’ bilgisi yer almıştı. Evde, Yıldırım’ın eşi ve çocuklarına yönelik bir mektup bıraktığı tespit edilmiş, bu notta, “Ben devletimi ve milletimi üzecek hiçbir işe karışmadım. Suçumuz sadece Çarkın’la aynı dairede çalışmak oldu” yazdığı belirtilmişti. Yıldırım’ın cenazesi Samsun Havza’da toprağa verildi. 

'İNTİHAR EDECEK BİRİ DEĞİL' 
Radikal’e konuşan Yıldırım’ın öğretmen ağabeyi Hüsnü Yıldırım kardeşinin intihar ettiğine inanmadığını söyledi. 36 yıllık öğretmen olan Yıldırım, Çarkın’ın ifadelerinin kardeşini etkilediğini belirterek, “6 yıl önce emekli oldu. Ailesiyle uyum içerisinde yaşayan biriydi. Hiçbir problemi yoktu. Çarkın’ın ifadelerinde adının geçmesine üzülmüştü. Son dönemde telefonu kapalıydı. Eşini Samsun’a göndermiş, ‘Siz beni aramayın, ben ararım demişti. ‘Çarkın tamamen psikopat oldu, saçmalamaya başladı’ diyor, ‘para karşılığında röportaj verdiğini’ söylüyordu” dedi. 

Kardeşinin bir dönem Çarkın ile aynı lojmanda oturduğunu anlatan Yıldırım, “Kardeşim kesinlikle intihar edecek biri değildi. 20 yıldır ateşin içinde olan biri. PKK’nın olduğu her yerde o da vardı” diye konuştu. 
Yıldırım, kardeşi için hazırlanan ölüm belgesinde de intihar şıkkının işaretli olmadığını belirterek şöyle konuştu: “Belgede doğal ölüm, intihar, cinayet, kaza gibi ibareler var. Ancak bunlardan hiçbiri işaretli değil. Bu şıkların altındaki ‘Araştırma aşamasında’ yazılı şık işaretlenmiş. Kardeşim savcılığa bir kere bile çağrılmadı. Sadece bir iddia üzerine intihar etmesi mümkün değil.” 
Hüsnü Yıldırım, pazar günü kardeşi Sait Yıldırım’ın oğlunun Ankara’ya geldiğini, kapıyı açan olmayınca camdan girerek babasının cesediyle karşılaştığını söyledi. 

ÖZEL YETKİLİ SAVCI EL KOYDU' 
Olaya ‘şüpheyle’ yaklaşan isimlerden biri de faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması için başlatılan soruşturmayı sürdüren özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Hakan Yüksel oldu. Yüksel, Yıldırım’ın intiharına ilişkin dosyayı Sincan Başsavcılığı’ndan istedi. Çarkın kısa bir süre önce Yüksel’e verdiği ifadede, Yıldırım’ın avukat Yusuf Ekinci cinayetine karıştığını öne sürmüştü. Çarkın ifadelerinde, birlikte çalıştığı arkadaşlarının şüpheli bir şekilde öldüklerine de dikkat çekmiş, “Oğuz Yorulmaz vuruldu, Ahmet Sakarya için de kanser dediler. Buna inanmıyorum. Sami Gece’nin ölümüne de kanser dediler” demişti.