CHP Genel Sekreteri Önder Sav, telefonunun dinlendiği konusunda ısrarlı. Telekom"un belgesinin dinlenmediğini kanıtlamayacağını belirten Sav, Turkcell"den gelecek aynı yöndeki belgenin kanıt olmayacağını düşünüyor.
Sav, dünkü görüşmemizde bu konudaki sorularımı yanıtlarken, olayın daha da derinlemesine araştırılmasını talep edeceğini de söyledi.
Sav"a yönelttiğim sorular ve yanıtları şöyle:

Turkcell"den beklediğiniz belge geldi mi?

- Hayır. Henüz gelmedi. Bir bilgi de verilmedi.

Turkcell"in mahkeme kararı olmadan belge veremeyeceğine ilişkin haberler çıktı. Size de böyle bir bilgi ulaştı mı?

- Hayır, ulaşmadı. Ancak biz zaten savcılık kanalıyla istedik belgeyi. Yani yargı aracılığıyla. Sanıyorum yeterli olur.

Turkcell"den gelecek belge de 44 dakika iki telefon arasında bağlantı olduğunu gösterirse, kanaatiniz ne olacak?

- Size daha önce de söyledim. Turkcell"den de aynı yönde belge gelse benim kanaatim değişmeyecek. Ben iyi niyetle telefonumun dinlendiğini söylüyorum. Dinlendiğimi biliyorum. Bu nedenle bu tür belgeler durumu değiştirmez.

Detaylı inceleme talebi
Telefonunuzun dinlendiğini kanıtlamak için ayrı bir çalışma yapıyor musunuz?

- Ben daha detaylı teknolojik bir araştırma yapılmasını talep edeceğim.

Kimden talep edeceksiniz?

- Mahkemeden tabii ki. Teknolojik olanaklar telefon kapalıyken de dinlemeye olanak sağlıyor. Bunu biliyoruz.

"İstifam söz konusu değil"

Olayın Vakit"in iddia ettiği gibi çıkması halinde istifa etmeniz gerektiğine ilişkin yorumlar var. Siz böyle bir sorumluluk doğduğunu düşünüyor musunuz?

- Hayır. Söz konusu değil. Birileri memnun olacak diye istifa mı etmem gerekiyor, acaba?

Telefon dinleme olayları ortada. Bu hükümet döneminde dinleme rezaletleri ayyuka çıkmış durumda. Böyle vahim bir durum varken, bazı yazarların benim istifamı gündeme getirmeleri garip doğrusu. Telefon dinleme skandalı hükümete ait, CHP"ye ait değil ki. Bunun siyasi faturası CHP"ye çıkarılmaya çalışılıyor.

CHP"nin durumu araştırmadan açıklama yaptığı, acele ettiği eleştirileri var?

- Tabii, ortada bir dinleme yoksa, bize sahip çıkanları yanıltmış olacağız. Böyle düşündükleri için tepki gösteriyor olabilir. Ama işin özünü unutmamak lazım. Türkiye"de binlerce kişi telefonum dinleniyor kuşkusuyla yaşıyor. Bu doğru değil mi? İşte bütün telefonların dinlendiği, izlendiği resmi belgelerle ortaya çıkmadı mı? İstihbarat Daire Başkanı"nın talebinin hemen karşılandığı anlaşılmadı mı? Bu nasıl bir mantıktır? Basın bunu sorgulaması gerekirken, CHP"yi mahkûm etmeye çalışıyor. Bunu anlamak da zor.

CHP gensoru yerine, Meclis soruşturması talep edecek? Bu bir geri adım gibi değerlendirildi?

- Önce şunu söyleyeyim, bize istifa öneren yazarlar acaba telefonlarının dinlendiği kuşkusuyla yaşamıyorlar mı? Telefonla konuşurken dikkatli davranmaya çalışmıyorlar mı? Telefon dinleniyordur diye bazı önlemler almıyorlar mı? Bu kuşkuyu duyuyorlar ve bazı önlemler alıyorlar. Bunu biliyoruz. Söylüyorlar da. AKP döneminde dinleme skandalları artmışken, dinlenenlerin hep aynı kesimden olduğu ortaya çıkmışken niye bu sorgulanmıyor da CHP sorgulanıyor? Gensoruya gelince. Gensorunun sonuç vermeyeceği açık. Parmak hesabıyla reddedip görüşülmesini engelleyecekler. Bu bakımdan belki Meclis soruşturması daha yararlı olur, diye düşündük. Belki bir araştırma-inceleme fırsatı doğar, bazı yeni bilgiler elde edilir.

Milliyet