Gerekçe inanılmazdı: Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı ordusunda böyle bir asker yoktu. Yaptığımız araştırma, başta Genelkurmay olmak üzere muhtelif kayıtlarda Tabip Yüzbaşı Dimitroyati"nin varlığını kanıtladı. Yüzbaşı Dimitroyati, Sarıkamış"ta görev yapmış ve Bayburt"ta şehit olmuştu.

ÇANAKKALE Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu bir karar alarak, bir yıl önce Yüzbaşı Dimitroyati"nin mezar taşını 57. Alay Şehitliği"nden kaldırdı. Gazetelere yansıyan haberlere göre, Yüzbaşı Dimitroyati diye bir isim Çanakkale"de hiçbir zaman görev yapmamıştı. Bunun üzerine Çanakkale Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Başkanı Tevhit Kekeç"i aradık. Kekeç, kendi isimlerinin böyle bir olaya nasıl ve neden karıştırıldığını bile bilmiyordu. Çünkü, Çanakkale Şehitliği"nden sorumlu olan Orman Bakanlığı"na bağlı Gelibolu Milli Parklar Müdürlüğü"ydü. Biz de Gelibolu Milli Parklar Müdürü Mahmut Ustamazmaz"a telefon ettik. Ustamazmaz, Yüzbaşı Dimitroyati"nin mezar taşını, 23 üyeli Tarih Danışma Kurulu"nun aldığı kararla kaldırdıklarını söyledi. Bir şey daha söyledi Ustamazmaz, “Biz araştırdık, tarihte böyle bir şahıs yok. Osmanlı ordusu içinde böyle bir şahıs hiç olmamış. Onun için ismini 57. Alay Şehitliği"nden kaldırdık.”

Sorun Rumluk mu

İyi de o zaman kim Dimitroyati ismini yazmıştı şehitliğe; “Sarıkamış"ta şehit oldu, onun için kaldırdık” sözü nereden çıkmıştı? Bu sorunun cevabını bilmiyordu Ustamazmaz, ama böyle birtakım yanlışlıkların olduğunu biliyordu ve onları düzeltmek için uğraşıyorlardı. O kritik soruyu da sorduk doğal olarak: Dimitroyati"nin Rum olması bir rahatsızlık yaşattığı için olabilir miydi bütün bunlar? Mahmut Ustamazmaz, kesin bir dille reddetti bunu ve ekledi: “Olur mu hiç öyle şey, zaten Dimitroyati"nin yerine Andaş Mihail isminde 57. Alay"da şehit olduğu sabit bir başka Rum şehidimizin ismini koyduk.”

İki mezar birden

Biz yine de araştırmacı-gazeteci merakımızı sürdürdük. Osmanlı ordusunda mevcut olmayan birisinin ismi, nasıl gelip de 57. Alay Şehitliği"ne yerleşmişti? Önce, Çanakkale üzerine yaptığı çalışmalar kadar, “Gelibolu 1915” kitabıyla da tanıdığımız Prof. Haluk Oral"a başvurduk. Prof. Oral, “Çanakkale"de şehit olmamış” iddiasına dikkat çekti hemen:

“Bakın 57. Alay Şehitliği semboliktir. Sembolik şehitlikte Birinci Tabur Kumandanı Binbaşı Ahmet Zeki"nin de mezar taşı var. Ahmet Zeki (Soydemir) Bey, Kurtuluş Savaşı"nda 2"nci Süvari Tümeni Kumandanı olarak İzmir"e ilk girenlerdendir. 1934"te emekliye ayrıldıktan sonra uzun yıllar Erzurum ve Çankırı milletvekilliği yapmış ve 1954"te ölmüştür. Mezarı da Ankara"da Devlet Mezarlığı"ndadır.”

Yani? Yanisi şu: Ahmet Zeki Bey"in hem Ankara"da, hem de Çanakkale"de mezar taşı var. Prof. Oral, Çanakkale"de şehit olmadıkları halde sembolik şehitlikte isimleri bulunanların Ahmet Zeki Bey"den ibaret olmadığını da söyledi.

Bayburt"ta ölmüş

Doğal olarak geriye en önemli kaynak yani Genelkurmay Başkanlığı kalıyordu. Oraya da başvurduk. Genelkurmay"dan iletilen bilgiye göre ise Tabip Yüzbaşı Dimitroyati diye birisi vardı ve üstelik Bayburt"ta şehit olmuştu. Hiç değilse böyle bir ismin yaşadığı ve Birinci Dünya Savaşı"nda orduda görev yaptığı çıkmıştı ortaya. Genelkurmay"dan verilen bilgi ise şöyle:“Yüzbaşı Dimitroyati, Doğu cephesinde görev yapmış. Bir yıl Erzurum Çakmak Hastanesi"nde kalmış. Doğum yeri Selanik. Baba adı: Yorgaki, Ana adı: Polik Neşni. Bunlar dosyasında geçen bilgiler. 23 Mart 1331"de (1915"te) Tabip olmuş. Aziziye Hastanesi"ne atanmış. Bir yıl 27 gün sonra, 25 Mayıs 1332"de (1916"da) Bayburt Askeri Hastanesi"nde Lekeli Tifo"dan ölmüş.”

Vasiyeti: Beni sizden ayırmayın

“Bak Ali Çavuş, öldüğümde gavur-mavur deyip başka bir yere gömmeye kalkarlar beni. Sakın beni sizden ayırmalarına müsaade etme!” Tabip Yüzbaşı Dimitroyati, sanki olacakları önceden görmüş gibi, omuz omuza çarpıştığı Ali Çavuş"a böyle vasiyet etmişti.

Mezar taşını Erzurum"a götürelim

İKİNCİ müjde Prof. Bingür Sönmez"den geldi. Prof. Sönmez, Tıp Tarihi Araştırmaları Dergisi"nin 10. sayısında yer alan bir listeyi göndermişti. Prof. Ayhan Kazancıgil ile Dr. Şahap Erkoç"un hazırladığı "şehit tabipler" listesinde Yüzbaşı Dimitroyati"nin ismi "Dimitriyadi" olarak yer alıyordu ve ailesine ilişkin bilgiler Genelkurmay"ın verdiği bilgilerle aynıydı. Mazhar Osman tarafından 1917 yılında Lape Hastanesi"ndeki bir tören sırasında birer birer okunan listede Dimitroyati / Dimitriyadi"nin "mükellef subay" yani "yedek subay" olduğu belirtiliyordu. Aynı zamanda Sarıkamış Dayanışma Grubu Sözcüsü olan Prof. Bingür Sönmez, “Bu bilgiler karşısında kaldırılan bu mezar taşını Erzurum Çakmak Hastanesi"nin önündeki mermer panolar üzerinde isimleri anıtlaştırılmış Sarıkamış-Kafkas Cephesi"nde şehit düşen 164 sağlık subayının isimlerinin yanına koymak üzere alıp layık olduğu yere götürmeye talibim” dedi. Bu bilgiler karşısında 23 üyeli Tarih Danışma Kurulu ne yapacak bakalım...

hürriyet