MHP Genel Başkan Yardımcılığı görevinden istifa eden İstanbul Milletvekili Atilla Kaya ve Ülkü Ocakları’nın eski genel başkanları Sivas’ta ‘Ülkücü Tavır, Başkanlığa Hayır’ etkinliğinde partililerle buluştu. Salon bulamayan ve kentte faaliyet gösteren özel bir restoranda bir araya gelen MHP’li Atilla Kaya ve Ülkü Ocakları’nın eski genel başkanları başkanlık sistemine ve yeni Anayasa referandumuna neden ‘hayır’ denilmesi gerektiğini anlattı.

Programa Atilla Kaya’nın yanı sıra Ulvi Batu, Suat Başaran, Servet Avcı, Hakan Ünser, MHP Sivas eski İl Başkanı Ragıp Özkan ve çok sayıda partili katıldı. Programda konuşan MHP İstanbul Milletvekili Atilla Kaya, 16 Nisan’da yapılacak referandumu değerlendirerek Anayasa değişikliğine neden ‘hayır’ denilmesi gerektiğini anlattı. Kaya yaptığı konuşmada, “Sivas 94 yıl önce demokrasinin en önemli maddelerinden biri olan manda ve himayeyi kabul etmediğimiz ildir. Biz de 94 yıl sonra Sivas’ta buluşarak, oluşturulmak istenen tek adam rejimine ve parti devletine ‘hayır’ demek için Sivas’tayız. Bu Cumhuriyetin temelleri Sivas Kongresi ile atıldı. O sürecin sonucunda egemenliği tek bir kişiden alıp millete veren Cumhuriyet rejimine geçtik. Aradan bu kadar zaman geçtikten sonra millete verilen bu egemenliği alıp yeniden tek adama vermek istiyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni etkisizleştiren bir anayasa değişikliği ile karşı karşıyayız.”

“TÜRKÜM DİYEMEYENLER TÜRK TİPİ BAŞKANLIK GETİRİYOR”

Türk Tipi Başkanlık Sistemi’ni eleştiren Kaya, “Sen daha düne kadar Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi kurumlarının tabelalarından TC’yi silen değil misin? ‘Ne mutlu Türküm diyene’ ifadesini bu ülkenin dağlarından taşlarından silen değil misin? Daha bir kez olsun göğsünü gere gere hiçbir komplekse kapılmadan bir türlü Türküm diyemeyen bir insansınız ve zihniyetin temsilcilerisiniz. Hangi Türk Tipi Başkanlık Sistemi’nden bahsediyorsunuz. Yazık günah değil mi dünyanın en baskıcı, en despot sistemini getirip milletin önüne koyuyorsunuz, bir de utanmadan buna Türk Tipi Başkanlık diyorsunuz. Biz bu zihniyeti tanıyoruz. Bu zihniyet ‘Ben gerekirse papaz elbisesi giyerim diyen’ zihniyettir. Bunların hedefine ulaşmak için istismar etmeyeceği hiçbir değerimiz yoktur. Şimdi de bu hedeflerine ulaşmak için Türklüğü getirip bir istismar, bir makyaj malzemesi olarak kullanmak istiyorlar. Toplumumuzun bilinç düzeyini, gelişmişlik seviyesini, eğitim seviyesini, Cumhuriyet tecrübesini böyle bir sistemi hak etmiyor. Biz de ülkücüler milliyetçiler olarak canımızdan aziz bildiğimiz Türk milleti için her şeyin en iyisini istemek durumundayız. Türk milleti en sağduyusu ve yüksek ferasetiyle inşallah bunların getirmiş olduğu bu teklifi 16 Nisan’da sandığa gömecektir” dedi.