Soğuk, kasvetli ve yağışlı havaları geride bıraktığımız ve baharı karşıladığımız şu günlerde herkesi yaza hazırlık telaşı sarmış durumda. Öyle ki yaz aylarını formda bir vücutla karşılamak isteyenler, uygunsuz diyet ve egzersiz yöntemlerine başvurmaya başladı. Fakat bu bilinçsiz zayıflama yollarının sanıldığı kadar etkili ve sağlıklı olmadığının ne kadar farkındayız? Central Hospital'dan Beslenme ve Diyet Uzmanı Deniz Şafak, sağlıklı bir diyetin püf noktalarını açıklıyor.

Kış mevsiminde soğuk havaların beraberinde getirdiği mevsim şartlarına uyum sağlayan vücutlar, havaların ısınmasıyla birlikte yeni bir sürece alışmaya çalışır. Yaza hazırlık döneminde de başta beslenme programı olmak üzere birçok alışkanlık konusunda değişikliğe gidilir. Bilhassa fazla kiloları olanlar, vücutlarında biriken yağlardan kurtulmak için büyüleyici sonuçlar vaat eden ilaçlara ya da şok diyetlere başvurur. Sıvı kaybı sağlayan diuretik maddeler içeren gıdalar da bu süreçte sıklıkta tüketilir.

ŞOK DİYETLER VÜCUTTA DEFORMASYONA NEDEN OLUR

Şok diyetler ve benzeri sağlıksız kilo verme metotları kısa vadede fazla kilolardan kurtulmayı sağlayabilir. Fakat bu diyetler, kas kitlesinde azalmaya zemin hazırladığı için vücutta deformelerin oluşmasına yol açar. Kas kitlesinin azalması ayrıca, vücuttaki yağların daha fazla ortaya çıkmasına sebep olur. Belli bir sertliğe sahip olan kol ve bacaklarda şok diyetlerle incelme görülebilir ancak, vücut sahip olduğu sertliği kaybedebilir. Bu nedenle kilo vermedeki en önemli amacın vücutta bulunan yağ kitlelerinden en sağlıklı şekilde kurtulmak olduğu akıllardan çıkarılmamalıdır.

HIZLI KİLO VERİRSEN HIZLI KİLO ALIRSIN!

Uygulanan şok diyetlerle verilen kilolar, kısa sürede geri alınır. Üstelik alınan bu kilolarla vücuttaki yağ oranında daha fazla artış yaşanır. Artan yağ oranıyla birlikte vücut için gerekli olan kas kitlelerinde de kayıp riski oluşur. Bilinmelidir ki kaslar, vücuttaki yağları yakan fabrikalardır. Bu sebeple yapılan diyetler kas kitlelerine zarar vermeyecek şekilde planlanmalıdır. Ayrıca her diyetin kişiye özel olduğu ve herkesin uygulayabileceği standart diyetlerden kaçınılması gerektiği unutulmamalıdır. Fazla kilolarından kurtulmak isteyen kişiler için hazırlanacak diyet programı yalnızca bir beslenme uzmanı tarafından o kişinin yaşına, cinsiyetine, bazal metabolizma hızına ve diyabet, tansiyon, kolesterol gibi sağlık problemlerine uygun olarak hazırlanmalıdır. Çünkü her bireyin sahip olduğu kişisel özellikler değişiklik gösterirken, diyet programlarına vereceği cevap da farklı olacaktır.

ARA ÖĞÜNLER NE ZAMAN YENMELİ?

Sağlıklı şekilde hazırlanacak bir diyet programında öğünler, sık fakat azar azar tüketilmelidir. Öğün atlamamaya da büyük özen gösterilmelidir. Ayrıca diyet yapmak için asla tüm gün aç kalınmamalıdır. Çünkü uzun saatler boyunca aç kalmak metabolizmanın yavaşlamasına yol açacaktır. Diyetler, 3 ana, 3 ara öğün şeklinde olmalıdır. Ana öğünlere önem verirken, ara öğünler atlanmamalıdır. Yemeklerden 2 ile 2,5 saat sonra kan şekeri düşmeye ve açlık hissi ortaya çıkmaya başlar. Ara öğünlerde tüketilecek atıştırmalıklarla kan şekerine bağlı açlık hissi önlenmelidir.

SAĞLIKLI BİR DİYETİN PÜF NOKTALARI

*Diyet sırasında dengeli olmak şartıyla her besin grubundan yiyecek tüketilmelidir. Tek tip besinleri içeren diyetler başlangıçta kilo vermeyi sağlasa da ileriki süreçte verilen kiloların geri alınmasına yol açar.

*Diyet sürecinde günde en az 2 ile 2,5 litre arasında su içmeye özen gösterilmelidir. Bu miktardan fazla içilecek su böbreklerin gereğinden fazla çalışmasına neden olur. Suyun, yemeklerden önce içilmesine dikkat edilmelidir. Yemek arası ya da yemekten hemen sonra su içilmemelidir.

*Diyet sırasında kalorisi azalacağı düşüncesiyle ekmeği kızartmak, ekmekte sadece su kaybı oluşmasını sağlar. Bilinenin aksine kızarmış ekmeğin kalorisinde hiç bir değişiklik oluşmaz.

*Meyve ve sebzeler diyette çok daha fazla önemsenmelidir. Çünkü bu gıdalar, vitamin ve mineral açısından oldukça zengin içeriklere sahiptir. Ayrıca posa içeriğinin yüksek olması nedeniyle meyve ve sebzeler, yaşanan ya da yaşanabilecek kabızlık probleminin çözümüne destek sağlar.

*Diyet sürecinde mümkün olduğunca spor yapmaya dikkat edilmelidir. Günümüzde çok fazla spora zaman ayrılamadığından günlük hayatta hareketli olmak gerekir. Bunun için de asansörler ya da yürüyen merdivenler yerine vücudu harekete geçirecek sabit merdivenler kullanılmalıdır. Ayrıca yakın mesafelere araç yerine yürüyerek gidilmelidir.

Diyeti desteklemek ve yağ yakmak için ise, metabolizmanın sağlıklı ve düzenli çalışmasını sağlayacak besin maddelerinin dengeli olarak tüketilmesinin yanında, kas-yağ oranına göre vücuda uygun spor programı belirlenmelidir. Egzersizde set ve tekrar sayıları kişinin fiziki ve fizyolojik yapısı göz önünde bulundurularak hazırlanmalıdır.