Sağlıklı, mutlu ve başarılı bir okul hayatı; çocukların fiziksel ve psikolojik olarak okula hazır olmasından geçiyor. Okul öncesi yapılacak fiziksel ve psikolojik taramalar, çocukların verimli bir okul dönemi geçirmesine katkıda bulunuyor. İleriki dönemde karşılaşabilecekleri pek çok sağlık probleminin önlenmesi, bu sağlık kontrolleri ile sağlanıyor. Memorial Antalya Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü'nden Uz. Dr. Erkan Uçlar, okul başlamadan çocuklar için yapılması gereken sağlık kontrolleri hakkında bilgi verdi...

Görme ve işitme testi mutlaka yaptırılmalı: Özellikle okul çağına gelmiş çocukların okuma-yazmayla birebir ilişkisi olacağı için, göz muayenesinin yapılması ve eğer şüphe varsa işitme testinin tekrar edilmesi gerekir. Örneğin, görme bozukluğu olan bir çocuk tahtada yazılanları rahat bir şekilde göremez ve bu durum çocuğun okumaya geçişte zorlanmasına neden olur. İşitme azlığının fark edilmemesi de çocuğun dersleri yeterince dinleyememesine, dolayısıyla okul başarısının ve okula uyumunun azalmasına yol açar.

KRONİK YORGUNLUK SEBEBİ

Çürük yoksa bile diş muayenesine götürün: Fark edilmeyen ve tedavi edilmeyen diş çürükleri, ilerlemiş enfeksiyon hastalıklarına ve bunun yanı sıra kalp romatizması, kalp kapak hastalıkları, eklem romatizması gibi kronik yorgunluğa sebep olacak hatta gelecek yaşantısı için kritik olabilecek hastalıklara yol açabilir. Bu nedenle diş çürükleri ve diş bozukluklarının diş hekimi tarafından muayene edilmesi önemlidir.

Psikolojik muayene en az sağlık taraması kadar önemli: Ailelerin sağlığa, fiziksel ve psikolojik olarak bir bütün olarak yaklaşmaları çok önemlidir. Çocukların kişisel hijyen, öz bakım, komut dinleme, konuşma ve kendini ifade edebilme gibi konularda okula hazır olup olmadığına dikkat edilmelidir. Çocukların eğitim öğretimden geri kalmasına ve sosyal ilişkilerinin bozulmasına neden olabilecek durumların uzman bir psikolog tarafından değerlendirilmesi de en az sağlık muayeneleri kadar önemlidir. Okula yeni başlayan çocukların, zihninde tasarladığı korkuların giderilmesi için sabırlı ve kararlı bir tutum sergilenmelidir. Okulun çocuğa kazandıracakları, okulun özellikle evdeki durum ve ilişkileri açısından kayıplara yol açmayacağı gibi konular vurgulanmalıdır.

TUVALET SONRASI TEMİZLİK ÖNEMLİ

Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi şart: Özellikle okulun ilk yılında, çocukların bağışıklık sistemi ilk kez karşılaştıkları çok sayıda mikropla baş etmeye çalışır. Bir önceki yıla göre soğuk algınlığı daha sık olmak üzere, tonsillit, bronşit, otit gibi solunum yolu enfeksiyonları, nefes darlığı ve kronik öksürük şikayetiyle karşılaşılmaktadır. Okul saatleri içinde idrar ve gaita tutmaya bağlı tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları ve kronik kabızlık da özellikle okulun ilk yılında daha sık görülmektedir. Bu nedenle el yıkama ve tuvalet sonrası temizlik çocuklara çok iyi bir şekilde öğretilmelidir.

Çocuğunuzun aşıları eksik kalmasın: Çocuğun aşı bilgileri veya aşı kartı doktorla paylaşılmalı, eksik aşılar varsa okul öncesi dönemde mutlaka tamamlanmalıdır. Özellikle 4-6 yaş arası çocuklar için kızamık, kızamıkçık, kabakulak ve suçiçeği aşısının ikinci dozu mutlaka yapılmalıdır. Ayrıca tetanos, difteri, boğmaca ve polio aşısının dördüncü dozu unutulmamalıdır. Bunların dışında okula başlayacak çocukların vücut direncinin sağlanması ve korunması için, daha önce yapılmamışsa pnömokok ve meningokok aşılarının ve okulların açıldığı ayda da grip aşısının yapılması önem taşımaktadır.

ÇANTAYI UZUN SÜRE TAŞIMAMALI

Beş kilodan fazla çanta taşıtmayın: Eğer çocukta ortopedik problemler varsa ve bilinmiyorsa okul döneminde taşıdığı ağır çantalar omurgada duruş ve yürüme bozukluklarının artması gibi pek çok şikayeti de beraberinde getirebilir. Bu yüzden eğer mutlaka yanlarında taşımaları gerekiyorsa, 12 yaşına kadar olan çocukların taşıdığı çantanın ağırlığı dört kiloyu, 15 yaşına kadar olanlarınkinin beş kiloyu geçmemesine dikkat edilmelidir.

Çocuğunuz soluk görünüyor ve çabuk yoruluyorsa: Sık hastalanan, aşırı derecede süt tüketen, yemeklere karşı iştahları az olan ve soluk görünümlü çocukların anemisi olabilir. Beslenme bozukluğunun en başında gelen demir eksikliğine bağlı anemiler, çocuğun bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olacağından çok çeşitli rahatsızlıklara yol açabilir. Tedavi edilmeyen kansızlık çocukta çabuk yorulma, dikkat bozukluğu, algılama ve öğrenmede güçlük yaşanmasını beraberinde getirir. Bu yüzden kan tahlilleri yapılarak çocuklarda anemi olup olmadığına bakılması gerekmektedir.

mutlAKA ET, TAVUK, BALIK YEMELİ

Demir eksikliğinin giderilmesi için et tüketsin: Demir eksikliği dünyada en sık görülen beslenme bozukluğudur. Özellikle 3-6 yaş çocuklarda demir eksikliği anemisinin öğrenmeyi negatif etkilediği, davranış sorunlarına yol açabildiği ve bağışıklık sisteminde zayıflamaya sebep olduğu bilinmektedir. Demir eksikliği anemisi olan çocukların bir öğünde et, tavuk, balık ve karaciğer gibi demir açısından zengin besinlerden birini tüketmeleri eksikliğin giderilmesi açısından büyük önem taşır. Et ile birlikte, C vitamini içeren besinlerin veya tahıl ve sebze gibi gıdaların tüketilmesi, demir emilimini artırmaktadır.