Milliyet, Ankara"nın Sincan ilçesindeki tapu müdürlüğünde geçen hafta gerçekleştirilen rüşvet operasyonuna ait görüntülere ulaştı. Polisin yerleştirdiği gizli kamerayla, aralarında müdür ve müdür yardımcılarının da bulunduğu tapu müdürlüğü görevlileri binanın asma tavanında rüşvet alırken görüntülendi.

2 aylık operasyon
Ankara polisi, artan "rüşvet" şikâyetleri ve Bayındırlık Bakanlığı"nın savcılığa yaptığı suç duyurusu üzerine Sincan Tapu Müdürlüğü"nü izlemeye aldı. Savcılık talimatıyla operasyon için hazırlık yapan polis, tapu müdürlüğü binasındaki asma tavan bölümünün içine gizli kamera ve ses kayıt cihazları yerleştirip görevlileri izlemeye aldı.
Yaklaşık 2 ay süren çalışmalar sırasında başta müdür Mevlüt Çetintaş olmak üzere yardımcıları Elif Soyalp, Zeynep Sarıca, Hasan İşçioğlu ve Nazmi Yanık ile bazı memurların “rüşvet şebekesi” oluşturduğu belirlendi. Zanlıların vatandaşlardan aldığı paraları aralarında pay ettikleri belirlendi.
Polis, 61 ayrı rüşvet olayını tespit ederek görüntüledi. Gizli kamera görüntülerinde zanlıların bazen evrak içinde, bazen de açık biçimde kendilerine verilen paraları ceplerine, cüzdanlarına koydukları tespit edildi. Takipler sırasında görevlilerin, vatandaşın rüşvet vermesini sağlamak amacıyla işlemleri kasıtlı olarak yavaşlattığı anlaşıldı.

Arazi de çalmışlar
Cafer Kaya adlı yaşlı bir vatandaşın 10 dönüm satış yapmasına karşın, tapuda 100 dönüm satış yaptığı gösterilerek hileli biçimde araziye el konulduğu da anlaşıldı. Kaya"nın, bilgisi olmadan yapılan satış sonrasında tapu dairesine gelerek görevlilerden “ağlayarak” yardım istediği belirlendi. Satış işlemi sonrasında müdür Çetintaş ile memurlardan Yakup Demir"in birer dönüm arazi aldığı ve başkalarının üzerine tapu tescili yaptırdıkları saptandı. Çetintaş"ın rüşvet çarkında yer almayan bir memura, “Senin tayinini çıkartacağım” diyerek baskı yaptığı, sonunda da başka yere tayin ettirdiği belirlendi.

Gizli kamerayı buldular!
Operasyon öncesinde zanlıların gizli kamerayı bulup görüntü alınmasını engellediğini ortaya çıktı. Kamerayı bulundu ancak, ses kayıt cihazı fark edilmedi. Zanlıların aralarında yaptığı konuşmalar dosyaya şu şekilde yansıdı:
Soyalp: Bence şikâyet var Keçiören tapuyla ilgili.
Çetintaş: Ya yapıyorlarsa yapsınlar, insanın zoruna gidiyor.
Soyalp: Yok mu, en basiti 50 bin lira cebinden çıkarttı, evrakım gidiyor geliyor, verdim vatandaşa, o geldi, aldım elinden, ya ben mahvoldum mahvoldum.
Çetintaş: Şey yok mu yemek parası, elinde gördüm getirdiğini, kız açma diyorum dedim sana.
Soyalp: Müdür Bey, bir şey çıkmasa bile ailem inanmayacak inanmayacak yani, kabloları koparacan kalacak.
Demir: Kopartayım birini.
Çetintaş: Gizli kamera mı takılı?
Soyalp: Bir de öbür taraflara bakalım, ışıklar görünmüyor, ışıklar söndü.

MİLLİYET