Geçtiğimiz nisan ayında Ressam Bedri Baykam’ı bıçaklayan Mehmet Çeliker, saldırıya ilişkin yargılamanın ilk duruşmasında Baykam’a tekrar saldırdı.
 
İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleşen ve sakin geçen duruşmanın ardından salon boşaltılırken, bir an jandarmanın elinden kurtulan sanık Çeliker, Baykam’ı darp etmeye çalıştı. Jandarma sanığı etkisiz hale getirirken, Çeliker’in ailesiyle Baykam’ın yakınları arasında sözlü sataşma yaşandı. Saldırının ardından Baykam’ın eşi Sibel Baykam ile asistanı Tuba Kurtulmuş fenalık geçirdi. Sanık Mehmet Çeliker duruşmada saldırıyı tek başına planlayıp gerçekleştirdiğini söyledi. Bedri Baykam ise bunun ‘sipariş bir saldırı’ olduğunu ileri sürerek, mahkemeden saldırının arkasındaki güçleri aydınlatmasını istedi.
 
“BAYKAM’I NİYE BIÇAKLADIĞIMI BEN DE BİLMİYORUM”
 
Bedri Baykam’ı kasten öldürmeye teşebbüs ettiğini kabul eden sanık Çeliker, Mahkeme Başkanı Recai Akgün’ün “Neden öldürmek istedin?” sorusuna ise, “Olması gerekiyordu, oldu.” cevabını verdi. Hakimin, “Neden olması gerekiyordu?” sorusuna karşılık olarak ise Çeliker, “Bunun neden olması gerektiğini ben de bilmiyorum.” Dedi. Sanık, bıçaklamasının ‘ruhani’ sebepleri olduğunu, Baykam ‘dine küfrettiği için’ ve ‘onun görüşlerini sevmediği için’ saldırıyı planladığını öne sürdü. Hiç kimsenin kendisini azmettirmediğini, suçu yalnız işlediğini iddia eden Çeliker, olayın siyasi yönü olmadığını söyledi.
 
Bu arada sanık Çeliker, çelişkili cevaplarıyla da dikkat çekti. Psikolojik sorunu olmadığını söyleyen sanık, daha önce hiç psikolojik tedavi görüp görmediği sorusuna, “Bilmiyorum.” cevabını verdi. Önceki ifadelerinde Baykam’la saldırıdan evvel de karşılaştığı bilgisini veren sanık, duruşmada ise bunu reddetti. Baykam’ın asistanı Tuba Kurtulmuş’u daha önce görüp görmediği sorusuna Çeliker önce “Hayır.”, sonra, “Siması tanıdık geliyor, görmüş olabilirim.” cevabını verdi.
 
Duruşmada söz alan Bedri Baykam da, bu saldırının tek bir kişinin iradesiyle yapılamayacağını savundu. Daha önce kendisi gibi Cumhuriyet gazetesi yazarı olan 5 kişinin cinayete kurban gittiğini anlatan Baykam, bu saldırının da arkasında öncekilere benzer şekilde birilerinin olduğunu öne sürdü. Bedri Baykam, dine hakaret ettiği iddialarını ise reddederek, herkesin inançlarına saygılı olduğunu, bunun makale ve kitaplarından anlaşılabileceğini ifade etti.
 
Adliye çıkışında basın mensuplarının sorularını cevaplayan Bedri Baykam, “Sanık daha önce de yaptığı gibi öldürme kastıyla geldiğini, akli dengesinin yerinde olduğunu, olayı yapması gerektiğini anlattı. Sanığın hiçbir gerekçe sunamamasından olayın bir sipariş olduğunu, bu kişinin arkasında bir azmettirici olduğunu, bu kişinin açığa çıkarılmasını talep ettim. Cumhuriyet gazetesinin 5 yazarı ile Hrant Dink katledildi. Bu saldırıdan Asistanım Tuğba Kurtulmuş ile beraber Allah’ın yardımıyla canlı kurtulduk. Burada adaletin tecelli etmesi saldırganın 40 sene yatmasıyla sağlanamaz. Arkasındaki güçlerin ortaya çıkartılması lazım. “ diye konuştu.
 
BAYKAM: İKİNCİ SALDIRIYLA İLGİLİ DE ŞİKAYETÇİ OLACAĞIM
 
Baykam, duruşmada sanığın saldırısıyla ilgili de, “Duruşma salonundan ayrılırken hakim bey ‘siz önden çıkın’ dedi. Ben arkam dönüktü çıkıyordum, o anda bir kargaşa oldu, sanık jandarmanın elinden kaçıp tekrar saldırdı bana. Bu sırada yanımda bulunan polis koruma arkadaşlar saldırganı durdurmuş. Bunu bir güvenlik zafiyeti olarak yetkilileri ikaz ediyorum. Katil olmak isteyen bir kişinin böyle bir duruşmada buna cüret edebilmesi, bunu yapabilecek olanakları bulabilmesi bir güvenlik zaafıdır. Ayrıca, bu ikinci saldırıyla ilgili olarak da şikayetçi olacağım.“ ifadelerini kullandı.
 
Sanık Mehmet Çeliker, ressam Bedri Baykam’ı 18 Nisan günü bir Akatlar Kültür Merkezi çıkışında bıçaklamıştı. Saldırıdan kısa bir süre sonra emniyet güçlerine teslim olan Çeliker’in psikolojik tedavi görmekte olduğu ortaya çıkmış, annesi Dursun Çeliker de mahkemeye ‘oğlunun akli dengesinin yerinde olmadığını’ anlatan bir dilekçe sunmuştu. Olaya ilişkin Cumhuriyet Savcısı Yılmaz Arslantaş tarafından hazırlanan iddianamede Çeliker’in 40 yıl hapsi istenmiş, yapılan soruşturmada ise bir azmettiricinin bulunduğuna dair kanıt elde edilemediği ifade edilmişti.
 
-HABER7-