Görmez, Türkiye Diyanet Vakfı'nın Çapa Fatih Yayınevi'nin açılışında yaptığı konuşmada, ramazanın ayının mübarek, yayınevinin de hayırlara vesile olmasını diledi.

Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı olarak, vatandaşları kitaba önem vermeye devam ettiklerini belirten Görmez, ''Gerçi özellikle bilgisayar çağında insanların sanal ortamlara mahkum olduğu bir dönemde kitabı yüceltmede, sözün değerini yüceltmede ısrarlı olacağımızı, hatta sanal ortamları da kitapla hakikate dönüştürmek için çaba içerisinde olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Biz 'oku' diye başlayan bir medeniyetin çocuklarıyız, ancak üzülerek belirteyim ki, bilhassa son yıllarda kitabın değeri, bilgi üretimi ve okumanın azalıyor olduğunu görmekten büyük bir üzüntü duyuyoruz'' diye konuştu.

Bugün dünyada en önemli hususlardan birisinin bilgi üretmek olduğunu dile getiren Görmez, bilgi üretmenin yolunun aynı zamanda kitaptan, okumaktan geçtiğini, geçmiş mirasını değerlendirmenin, bugün oluşturulan mirası gelecek kuşaklara taşımanın, geleceği, istikbali inşa etmenin yolunun da yine kitaptan geçtiğini sözlerine ekledi.

Görmez, daha sonra beraberindekilerle birlikte kurdele keserek yayınevinin açılışını gerçekleştirdi.

''En önemli haslet tevazudur''

Burada basın mensuplarının ramazanla ilgili sorularını da cevaplayan Görmez, ramazanın Türkiye'ye hayır getirmesini Allah'tan niyaz ettiğini belirterek, ''Bu sene bizim her sene olduğu gibi ramazan için seçtiğimiz tema, selamı yaygınlaştırmak. Sevgi ve barış dokunuşu, selam için yola koyulduk. 'Ramazan geldi, selam ile' sloganımız'' dedi.

Özellikle bu temayı çok önemsediklerini ifade eden Görmez, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Çünkü insan ilişkilerinde bireyselleşmenin öne çıktığı bir zaman diliminde yaşıyoruz. İnsanların birbirinden küçük bir selamı, sabahı esirgediği zamanda yaşıyoruz. Selam vermeyi külfet saydığımız zamanlar oluyor. Ramazanın bu manevi atmosferinde biraz bu bencilliklerimizden kurtularak, birbirimizi düşündüğümüzü ifade etmek için sevgi ve barışın ilk dokunuşu olarak selamı yaygınlaştırmak üzerinde duracağız. İkincisi de, bu sene hepimizin dikkat edeceği en önemli husus; ramazanı değiştirmeye kalkışmamak, ramazanın maneviyatını değiştirmeye kalkışmamak, ramazanın ruhaniyetine ve maneviyatına teslim olmak, ramazanla değişmek diyoruz.''

Bir gazetecinin, ''Ramazanda eğlenceler çok mu abartılıyor?'' sorusuna ise Görmez, ''Benim özellikle altını çizmek istediğim husus; ramazanda elbette bir coşku olacaktır ama bu coşku ibadetin coşkusu olacaktır. Bu coşkuyu asla eğlenceye, reklama, tanıtıma ve gösteriye dönüştürmemektir. Orucun ve ramazanın her mümine kazandırmak istediği en önemli haslet tevazudur. Bu tevazudan ayrılmamak, ramazanı, iftar sofralarını şatafata, israfa dönüştürmemek hepimizin en önemli vazifesi olacaktır'' cevabını verdi.