AYDINPOST HABER SERVİSİ-Sanayi ve Ticaret Bakanlığına bağlı Türk Patent Enstitüsü ve Türk Standartları Enstitüsünün 2011 yılı bütçeleri üzerine MHP Grubu adına meclis kürsüsünde konuşan MHP Aydın Milletvekili Recep Taner 55 yıl önce ticaret ve sanayi odalarının bünyesinde faaliyete başlayan TSE"nin bugünkü yapısına 132 sayılı kanunla kavuştuğunu söyledi.
Taner ayrıca, AKP döneminde çıkartılan 5018 sayılı yasa kapsamına alınan kurumun İdari ve mali özerklik yapısının bozulduğunu ve devlet bütçesinden pay almadan hizmet veren kuruluşun bu yasa ile iktidarın kontrolüne girerek tarafsız ve hakem olma özelliğini kaybettiğini belirtti.
Taner konuşmasında “TPE (Türk Patent Enstitüsü) ve TSE(Türk Standartları Enstitüsü) personel yönetmeliğinde son sekiz yılda yetmişten fazla değişiklik yapılarak kurum iktidara bağlı hâle getirilmiştir TSE ile paralel hizmet veren birçok kuruluş Yasa kapsamından çıkartılırken TSE çıkartılmamıştır. Sanayici ve ticaret erbabı tüketiciler arasında hakem kuruluş olan TSE iktidarın kontrolü elinde tutma hevesi yüzünden AKP standartları enstitüsü hâline gelmiştir. TSE"nin ülkemizde ve uluslararası alanlarda güvenilir, bağımsız, karar alabilme yeteneği gelişmiş, şeffaf ve verimli çalışan bir kurum haline gelmesini istiyorsak 5018 sayılı Yasa"dan kurtulması gerekmektedir. AKP Standartları Enstitüsü haline gelen kurumda dün mesaiye bakmaksızın cansiparane çalışan kurum personeli bugün eli kolu bağlanmış ve baskı altındadır. Haksız ve hukuksuz uygulamalar idare ile personelin arasını açmış ve karşı karşıya getirmiştir. Neticesinde ise yüzlerce dava kurum ile personeli arasında devam etmektedir. Liyakatin yerini mensubiyetin aldığı, teknik olması gereken kurumda ehliyetsiz kişilerin yandaşlık kriterleri ile işe yerleştirildiğinin en bariz örneği ise genel sekreterlerdir. Geçmiş dönemlerde geliştirdiği laboratuarlar, teknolojilerle Orta Doğu ve Balkanların en büyük ve en etkili belgelendirme kuruluşu olan TSE, AB standartlarını yakalamış, bağımsız, tarafsız ve rekabet edebilir, uluslararası uyumu sağlamış bir yapıdan iktidara bağlı bir hâle gelmiştir. TSE"deki değişim o noktalara ulaşmıştır ki, yıllardır TSE Spor Kulübüyle özdeşleşen üzerinde Atatürk resmi, tarihteki Türk devletleri ve bayrakları ile soy ağacının olduğu takvimler basılamaz olmuştur” dedi.
AKP İktidarı öncesinde ithal mallarda sağlık ve kalite açısından standartlara uygunluk denetimleri yapılırken AKP döneminde yumuşatılan uygulamalar sonucu ülkemizin Çin, Tayland, Kore gibi Uzak Doğu ülkelerinin çöplüğü hâline geldiğini, ülkemizde ciddi, kaliteli ve sağlıklı üretim yapan üreticinin malını ihraç etmede sıkıntılar yaşadığına da değinen Recep Taner “Eğer bugün ülkemizde sağlık problemleri özellikle kanser vakaları her geçen gün artıyorsa bunun en önemli nedenlerinin başında gerekli denetimleri yapmayan, tüketicilere sunulan sağlıksız ve kalitesiz malların piyasaya hakim olmasıdır. Türk vatandaşı bu kadar hor görülmemeli ve halkın sağlığıyla böylesine oynanmamalıdır. Sekiz yıllık iktidarlarına rağmen hâlâ geçmişi karalamaktan kaçınmayan AKP; İktidar dönemleriyle ilgili bölünmüş yol yaptıklarından bahsederken, yapılan yollarla ilgili gerekli kontroller yapılmadığından asfaltların her yıl yenilendiğinden bahsetmiyorlar. Enflasyonu düşürdüklerinden bahsediyorlar ama, 57"nci Hükümetin yüzde 64"te aldığı enflasyonu yüzde 29,7"de devrettiğinden bahsetmiyorlar. AKP iktidarında banka batmadığından bahsedenler, Bankalar Kanunu"nu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunu, Mevduat Sigorta Fonu"nu 57"nci Hükümetin hayata geçirdiğinden bahsetmiyorlar. İhracatın arttığından bahsediyorlar ama, ithalatın çok daha fazla arttığından, bundan dolayı seksen yıllık cumhuriyet tarihinin 247 milyar dolar olan dış ticaret açığının çok daha fazlasını sekiz yılda vererek 380 milyar dolar açık verdiklerinden bahsetmiyorlar. Geçen seksen yılda ülkenin iç ve dış borç stoku toplamda 220 milyar dolar iken, geçen sekiz yılda iç-dış borç toplamını 510 milyar dolara çıkardıklarından bahsetmiyorlar. Bugün için vatandaşımızın mevduat bankalarına tüketici kredisi ve kredi kartı kredisi olarak 163 milyar TL borcu olduğundan, yani bebeden dedeye herkesin kişi başına düşen borç miktarının 2.268 TL olduğundan bahsetmiyorlar” dedi.