Kişilik özelliklerinize, beklentilerinize uygun, severek yapabileceğiniz
 
ve kendinizi kanıtlayacağınız bölümleri seçmeye çalışın. Böylece sağlıklı ve hedefine ulaşan bir tercih yapmış olursunuz ÖSYS baraj puanları 2010 yılından itibaren lisans programları için 180, önlisans ve kontenjansız açıköğretim programları için ise 140 olarak belirlendi. Her geçen yıl barajı geçen ve sınava katılan öğrenci sayısındaki artış ve kontenjan sayılarının yükselmesi tercih yapılırken dikkatli olunması gerektiğini kanıtlıyor. Bu şartlar altında daha sağlıklı ve hedefine ulaşan tercihler yapabilmek için aşağıdaki maddelere dikkat edilmelidir. 2010 yılında yeni üniversiteye geçiş sistemiyle beraber tercihler önceki yıllara oranla daha da kafa karışıklığına sebep oldu.
 
Kendi ilgi ve beklentilerinize uygun
 
bölümleri tercih edin: Tercih yaparken ÖSYS puanınızı göz önünde bulundurarak tercih yapmak durumundasınız. Rakipleriniz içinde aldığınız yer, sizin girebileceğiniz üniversiteleri sınırlar. Bu nedenle öğrenciler genelde puanlarının uygun olabileceği bölümleri tercih etme eğiliminde olurlar. Fakat doğru olan bu gerçeği göz ardı etmeden kişilik özelliklerinize, beklentilerinize uygun, severek yapabileceğiniz ve kendinizi gerçekleştirebileceğiniz bölümleri ve meslekleri seçmeye çalışmak olmalıdır.
 
Kendinizi tanıyın: Eğer ilgi ve yeteneklerinizin farkında olursanız yeterliliklerinizi ve eksikliklerinizi bilirseniz daha sağlıklı ve doğru tercihler yapabilirsiniz. Bunun için profesyonel destek almaktan çekinmeyin (Uygulanan çeşitli test ve envanterler bu konuda size yol gösterebilir).
 
Okumak istediğiniz bölümleri ve üniversiteleri mutlaka araştırıp inceleyin: Türkiye’deki bütün üniversitelerle ilgili bilgi sahibi olmalab ilirsiniz. Fakat üniversite tanıtım günleri ve web sayfaları sizlere yol gösterecektir. Örneğin aynı bölümde iki farklı üniversite seçeneğiniz var. Bu durumda bölümlerin ders içeriklerini, bulabiliyorsanız akademik yayın sayılarını ve akademisyenlerinin unvanlarını inceleyebilirsiniz.
 
Elde ettiğiniz verileri değerlendirmek için bir tablo hazırlayın: Tercih süresince kafanızdaki üniversite ve bölümlerle ilgili edindiğiniz bilgileri düzenli bir şekilde artıları ve eksileri göz önüne alarak sıralarsanız sağlıklı tercih yapmanız kolaylaşacaktır. Üniversitenin bulunduğu şehrin sosyal ve ekonomik imkanlarını, yaşam kalitesini, pahalılığını, yurt imkanlarını mutlaka inceleyiniz. 
 
ÖSYM tercih kılavuzunu inceleyin: Yeni açılan bölümleri, okulların özel koşullarını, yerleştirme önceliklerine bakarak değerlendirin.
 
Okulun uluslararası değişim programlarının (Socrates-Erasmus) var olup olmadığını öğrenin: Unutmayın ki ileride iş hayatına başlarken yurt dışı deneyimine sahip olmanız ve yabancı dil becerinizin gelişmiş olması size diğer adaylar karşısında avantaj sağlayacaktır.
 
İstediğiniz bölümün veya mesleğin istihdam koşullarının girişim süreci, gelecekteki durumuyla ilgili bilgi alın: Mesleğin ya da bölümün durumunu değerlendirirken beş altı yıl sonrasını (mezuniyet yılını) göz önünde bulundurun. Örneğin şu anda ataması yapılabilen bir öğretmenliğin beş yıl sonra ataması olmayabilir.
 
Tercihlerinizde objektif olun, duygusal tercihlerde bulunmayın: Arkadaşlarınıza uygun olan şehirler, üniversiteler ya da bölümler size uygun olmayabilir, sizi mutsuz edebilir. 
 
Mutlaka profesyonel yardım alın (tercih desteği): Bu alanda uzmanlaşmış rehberlik birimlerinden, kariyer merkezlerinden yardım alarak kafanızdaki sorulara cevaplar bulabilirsiniz.
 
Yatay veya dikey geçiş yapabilmek, ÖSYS’de başarıyı yakalamaktan kolay değil, hatta daha zordur: Yatay veya dikey geçiş düşüncelerine güvenerek tercihlerinizi yapmayın.
 
Geleceğiniz için kariyer planı yapın: Üniversite diploması size bütün iş kapılarını açmayacaktır. Uzmanlaşabileceğiniz ve kendinizi geliştirebileceğiniz çalışma ortamlarına ve imkanlara sahip üniversite ve bölümleri önceleyin.
 
Ebeveynlerinizin mesleği size uygun olmayabilir: Ebeveynlerinizin mesleklerini severek ve başarıyla yapıyor olması bu mesleği sizin de başarıyla yapabileceğiniz anlamına gelmez.
 
Sadece maddi beklentilerinizi karşılayacağını düşündüğünüz meslekleri seçmek sağlıklı bir yaklaşım değildir: Maddi beklentilerin karşılanması da göz önünde bulundurulması gereken önemli kriterlerden biridir. Kişiler kendilerine uygun olmayan mesleklerde başarılı olamadığı için çok para kazanma imkanı da bulamaz.
 
Önemli olan yaptığınız mesleğin en iyisi olmaya çalışmaktır: İyi birakademik eğitim, mesleğinizin en iyisi olmak yolunda sizi avantajlı konuma getirecektir. Ama çok çalışır ve kendinizi geliştirirseniz istediğiniz üniversitede ve şehirde okuyamamak bir dezavantaj olmaktan çıkar.
 
Bir yere gireyim de neresi olursa olsun!: Bu düşünce sizi yanıltır. Uzun vadede bütün mesleki yaşantınızı göz önünde bulundurarak hareket etmeli ve kolaycılığa kaçmamalısınız. Kırk yıl sırtınızda taşıyacağınız bir meslek değil, kırk yıl sizi sırtında taşıyacak bir meslek seçin.