Eski Genel Başkan Deniz Baykal ve eski Genel Sekreter Önder Sav’a “Eleştirilerinizi medyayla değil, randevu alın gelin bana anlatın” mesajı veren CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Hiçbir koltuk garanti değil genel başkanın ki de dahil” dedi. CHP muhabirleriyle buluşan Kılıçdaroğlu, şu mesajları verdi:
 
BUNUN ADI İKİYÜZLÜLÜK:
Balkon konuşmasının bir jest olduğuna inanmıyorum. Eğer bir insan yanlış yaptığını bilir ve o ifadesini kullandıktan hemen sonra bunu düzeltirse onun iyi niyetinden kimsenin kuşkusu olmaz. Ama ‘ben her türlü hakareti, kötülüğü yapayım, nasıl olsa seçimden sonra gider balkonda bir konuşma yaparım, herkesin gönlünü alırım’ diye düşünüyorsa, bunun adı iki yüzlülüktür, samimiyet değildir. Helalleşme hiç değildir. Siz hatanızı seçimden sonra mı gördünüz? Daha önce niye görmediniz? (‘Siz de Başbakan gibi bir helallik talebinde bulunuyor musunuz?’ sorusu üzerine) Ben haksız yere hiç kimsenin kalbini kırmadım.
 
ERDOĞAN’A İNANMIYORUZ:
Eleştiriler bağlamında açılan davalardan vazgeçmiş, kendi bileceği bir şey. Bunun helalleşmeyle, yeni bir beyaz sayfayla bir ilgisi yok. Medyanın bu tür tavrını anlamakta da zorluk çekiyorum. Daha önce de balkon konuşması yapılmıştı, ne oldu? Seçim öncesi söyledikleriyle seçim sonrası söyledikleri arasında fark yaratıyorlar ve bu farka da herkesin inanmasını istiyorlar. Kusura bakmasınlar ama biz inanmıyoruz. Bana hakaret edildi, açtığımız davaları çekmeyeceğiz.
 
ÖN HAZIRLIK YAPSIN:
(‘İmralı’yla yapılan görüşmeler, yeni anayasa paketini içerir mi?’ sorusu üzerine) Onu bilmiyoruz, Erdoğan gelecek, soracağız kendisine. O görüşmeler nedir, o görüşmelerde siz hangi pazarlıkları yaptınız, hangi sonuçlara ulaştınız? Niçin böyle ikide bir eylemsizlik kararları erteleniyor? Herhalde anlatacaklar bize, biz de soracağız. Biz şimdi söyledik, belki gelmekten vazgeçer bunları soracak diye. Ama ben açıkça söyleyeyim neleri soracağımı, Sayın Erdoğan da ön hazırlıklarını yapsın.
 
İMRALI İLE GÖRÜŞÜLÜR:
(‘Çözüm için Öcalan’la da görüşülebilir’ dediniz. Bu bir politika değişikliği mi?’ sorusu üzerine) Eğer bir ülkede var olan bir sorunun çözümü için bütün taraflarla görüşülecekse, hükümet görüşüyor, daha önce de görüşüldü, görüşmeler yapıldı. Dolayısıyla biz sadece salt siyasal çerçeveden bakıp ‘Hayır, böyle bir görüşme yapılmamalıdır’ demeyi doğru bulmadık.  Doğrular bazen acı olabilir.
 
SONUÇ HEZİMET DEĞİL:
(Seçim sonrasında eski CHP yönetiminden gelen ‘sonuç başarısız kurultaya gidilmeli’ taleplerinin anımsatılması üzerine) Beklediğimiz oyu aldık mı, hayır. Aldığımız sonucu bir hezimet olarak değerlendirmek gerekir mi, ona da hayır. İnsaflı bir değerlendirme yapmamız lazım. 6 aylık bir süreç içerisinde yoğun bir çaba harcadığımızı hiç kimse yadsımıyor.
 
YÜZÜMÜZE SÖYLESİNLER:
CHP’lilerin medya üzerinden eleştiri yapmalarını doğru bulmuyorum. Ben Genel Başkanım, varsa eleştirilecek bir şey randevu alınır, gelinir, eleştiriler yapılır, yanlışlarımız söylenir. Herkese saygı duyarız ve dinleriz. Biz de görüşlerimizi ifade ederiz. Medya üzerinden konuşmak doğru değil, yıllarca parti yönetiminde görev yapmış arkadaşlarımın bu şikâyetleri o dönem dile getirdiklerini biliyorum. Bu şikâyeti dile getirenlerin bugün aynı konuma düşmelerini doğru bulmuyorum.
 
ÖMÜR BOYU SÜRMEZ:
(MYK üyelerini değiştirmeyi düşünüp düşünmediği sorusu üzerine) Genel Başkan dahil hiç kimsenin koltuğu ömür boyu sürecek bir koltuk değildir. Kişiler yeri ve zamanı gelince koltuklarını bırakmasını bilmeliler. MYK üyeleri için de aynı şey geçerlidir.
 
 
 
Sadece gülüyorum
Kılıçdaroğlu, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in “Mehmet Haberal ismini ben önerdim” açıklamasının anımsatılması üzerine, “O konuda düşüncemi açıkladım, herhangi bir yorum yapmak istemem” dedi. Kılıçdaroğlu, DP kökenli milletvekillerinin CHP’den ayrılarak ayrı grup kuracakları iddiasının anımsatılması üzerine de, “Samimi söylüyorum, sadece gülüyorum. Nasıl senaryolar yazılıyor, nasıl bunlar anlatılıyor, gazetelerde nasıl haber oluyor, sadece gülüyorum” diye konuştu.