İstanbul Medipol Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Esra Baş, Ramazanla beraber azalan öğün sayısının ve bir defada aşırı yemek yeme ya da yetersiz beslenme durumları sonucunda kişinin metabolizmasında yavaşlama görülebildiğini söyledi. Baş, bu nedenle Ramazan sonrası normal beslenme düzenine geçerken daha dikkatli davranılması ve dengeli beslenilmesi gerektiğini vurguladı.

Medipol Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Esra Baş, Ramazan ayı boyunca öğün sayısının ikiye düşmesi, uzun süreli açlıklardan dolayı besin tüketimin fazla veya az olması nedeniyle oluşan dengesiz beslenmeden dolayı vücutta kıtlık mekanizmasının geliştiğini ve metabolizmanın yavaşladığı uyarısında bulundu. Baş, bu nedenle Ramazan sonrası normal beslenme düzenine geçerken daha dikkatli davranılması ve dengeli beslenilmesi gerektiğini vurguladı.

Bayram süresince ve sonrasında ise besin tüketiminin fazla oluşu vücuttaki yağların ve dolayısıyla kilonun artışına sebep olduğunu belirten Baş, “Bu durumun engellenmesi için iki öğün beslenme alışkanlık haline getirilmemeli, üç ana ve en az iki-üç ara öğün tüketimine mutlaka dikkat edilmeli. Bu sayede metabolizma hızlanması ve vücutta kan şekeri dengesi sağlanmış dolayısıyla kilo alımı engellenmiş olur” dedi. Baş, ayrıca metabolizmanın hızlanması için Ramazan dönemindeki hareketsizliğin terk edilmesi, günlük veya günaşırı 30-45 dakikalık egzersizlere başlanması gerektiğini belirtti.

“Ramazan ayı süresince gece uyanıp sahurda yemek yemeyi sonrasında da alışkanlık haline getirilmemeli” diyen Baş, “Eğer bu alışkanlık haline geldiyse gece uyanıldığında başucuna konmuş birkaç fındık, ceviz, kuru meyve vb. tüketilebilir. Bu sayede mutfağa gidilip fazla miktarda besinin tüketimi de engellenmiş olur” diye konuştu.

Ramazan sonrasında akşam yemeği saatinin tekrar 18:30-19:00 aralığına çekilmesi gerektiğini hatırlatan Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Esra Baş, şöyle devam etti: “ Akşam yemeğinin daha geç saatlerde tüketimi acıkma süresinin fazla olmasından dolayı kan şekerinde dengesizliğe devamında fazla besin tüketimine sebep olur, bu duruma akşam saatlerindeki hareketsizliğinde eklenmesiyle kilo alımı artar.”

Ramazan ayı boyunca bütün uzmanların uyarılarda bulunmasına rağmen yağlı ve karbonhidratlı besinlerin tüketiminde bulunan kişiler bunu alışkanlık haline getirdiğini ifade eden Baş, “Kızartma ve kavurma gibi pişirme yöntemleri herkesin bildiği gibi kilo alımını arttırır. Bu nedenle sebzeler az miktarda sıvı yağlı, etler yağ kullanılmadan pişirilmeli. Eğer tatlı tüketilecekse tercih sütlü tatlıdan yana olmalı. Bütün besin grupları (et-süt-sebze-meyve-tahıl) dengeli bir şekilde tüketilmelidir” şeklinde konuştu.

Uzun süreli açlıktan dolayı kişilerin hızlı yemek yeme alışkanlığı edinmiş olabileceğini de aktaran Baş, şunları kaydetti:“Bu nedenle yavaş çiğnemeye, sohbet ederek veya televizyon seyrederek yemek yememeye dikkat etmeli. Ramazanda düzensiz beslenmeden dolayı oluşabilecek konstipasyon (kabızlık)engellenebilmesi için günde 5-6 porsiyon çiğ sebze–meyve tüketimi, esmer ekmek tercihi, haftada 2-3 porsiyon kuru baklagil tüketimi ve sıvı tüketimine dikkat edilmelidir. Su vücuttaki birçok metabolik ativitenin sağlanması için çok önemli. Ramazan’da gün içinde su tüketme alışkanlığı terk edildiği için sonrasında bunun tekrar kazanılmasına dikkat edilmelidir. Gün içinde 2,5-3 litre su tüketimine özen gösterilmelidir.”