Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Bakanlar Kurulu toplantısı sona erdi. Başbakanlık Merkez Bina'da yapılan toplantı yaklaşık 4 saat sürdü. Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, toplantıya ilişkin açıklamalar yaptı.

Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Türkiye'nin çeşitli yerlerinde orman yangınları olduğunu anımsatarak, bunların bir kısmının ihmalden ve dikkatsizlikten, bir kısmının da küresel ısınmanın beraberinde getirdiği sıkıntılardan kaynaklandığını söyledi.

Bakanlar Kurulu'nda Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu'nun yangınlarla ilgili bilgi verdiğini belirten Çiçek, ''Bunlar bir daha olmasın diye alınması gereken ilave tedbirler nelerdir, bunların bir değerlendirilmesi yapıldı'' dedi.

Çiçek, yangınlar vesilesiyle zarar gören vatandaşların zararlarının karşılanması ile ilgili olarak valilik emrine yeterli ödeneğin gönderildiğini, ihtiyaç olması durumunda tekrar gönderim yapılabileceğini ifade etti.

Çiçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin ve Çevre ve Orman Bakanı Eroğlu ile yarın Antalya'ya gideceğini bildirdi.

''RAMAZAN AYININ YAKLAŞMIŞ OLMASI SEBEBİYLE MAALESEF AŞIRI KAR HIRSI İÇERİSİNDE HAREKET EDEN VE PİYASADA SPEKÜLATİF HAREKETLERE SEBEBİYET VEREN BİR KISIM İNSANLAR VAR''

Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Ramazan ayının yaklaşmış olması sebebiyle aşırı kar hırsı içerisinde hareket eden ve piyasada spekülatif hareketlere sebebiyet veren bir kısım insanlar bulunduğunu belirterek, ''Başta Maliye Bakanlığı olmak üzere konu ile ilgili bakanlar bu konunun üzerine hassasiyetle gideceklerdir'' dedi.

Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Bakanlar Kurulunun ilk bölümünde yasama çalışmalarını değerlendirdiklerini belirterek, hükümet olarak tüm milletvekillerine, siyasi partilerin genel başkan ve grup başkanvekillerine, grup yöneticilerine teşekkür ettiklerini söyledi.

Çıkarılması gereken başlıca yasalar olduğunu, bunların başında Türk Ticaret Kanunu geldiğini belirten Çiçek, bu yasanın yetişmediğini kaydetti.

Bu yasanın hem Avrupa Birliği (AB) açısından müzakerelerin bir anlamda ön şartı hem de Türkiye'nin yapısal değişikliğine temel teşkil edecek bir düzenleme olduğunu ifade eden Çiçek, bu yasayı ilk fırsatta çıkarmayı düşündüklerini bildirdi.

Toplantıda asayiş konusu da ele aldıklarını belirten Çiçek, Güneydoğu'da güvenlik güçlerinin terörle mücadele yürüttüğünü hem de Güngören'de herkesi üzen bir terör eyleminin meydana geldiğini anımsatarak, hayatını kaybeden vatandaşlara, güvenlik güçlerine Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diledi.

İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın İstanbul'daki olayla ilgili Bakanlar Kuruluna bilgi verdiğini söyleyen Çiçek, ''Burada da maddi kayıpları olanlara, kayıplarının karşılanması noktasında bir kararımız var. Valilikler gerekli tespitleri yaptıktan sonra bu ödemeleri yapabilecektir'' dedi.

Çiçek, şunları kaydetti:

''Bir başka konu, Ramazan ayının yaklaşmış olması sebebiyle maalesef aşırı kar hırsı içerisinde hareket eden ve piyasada spekülatif hareketlere sebebiyet veren bir kısım insanlar var. Bu konu üzerinde durduk. Başta Maliye Bakanlığı olmak üzere konu ile ilgili bakanlar bu konunun üzerine hassasiyetle gideceklerdir. Kimsenin, vatandaşın ekmeğiyle oynamaması, normal karın ötesine geçen bir çabanın içinde olmaması gerekir. Dolayısıyla Maliye Bakanlığı başta olmak üzere ilgili bakanlıklar konuyla ilgilenecekler ve gereği neyse yapılacaktır.''

Çiçek, Bakanlar Kurulunun bundan sonra iki haftada bir toplanacağını bildirerek, diğer toplantıda bakanlıkların yaz çalışmalarıyla ilgili konuların değerlendirileceğini ifade etti.

''GEREKÇE YAYIMLANMADAN BU KARARIN ÇERÇEVESİNİ TAYİN ETMEK MÜMKÜN DEĞİL"

Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Anayasa Mahkemesinin AK Parti'nin kapatılması istemiyle açılan davada aldığı kararın gerekçesi yayımlanmadan, bu kararın çerçevesini tayin etmenin mümkün olmadığını belirterek, ''Özellikle Anayasa Mahkemesi kararı değerlendirilecekse gerekçeyi muhakkak görmek lazım. Aksi halde karanlıkta göz kırpmış oluruz'' dedi.

Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısına ilişkin açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

TBMM'nin erken açılma olasılığının sorulması üzerine Çiçek, TBMM'nin yeni tatile girdiğini anımsattı. Çiçek, ''Yeni kapanmışken 'şu gün Meclis'i toplantıya çağıracağız' demek çok gerçekçi olmaz. Zaten meclis 1 Ekimde açılacak. Şunun şurasında çok fazla zaman kalmadı ama ihtiyaç hasıl olursa bunun gereği her zaman geçmişte de yapıldı, bugün de yapılabilir ama bugün böyle bir karar almadık. Dolayısıyla Anayasa ve İç Tüzük gereği Meclis 1 Ekimde açılmış olacaktır'' dedi.

Güngören'deki terör eyleminin PKK tarafından yapılmadığına ilişkin dış basında çıkan bazı haberlerin anımsatılması üzerine de Çiçek, ''Bildiğiniz gibi olayın faillerinin yakalanmasının ardından İçişleri Bakanı arkadaşımız İstanbul'da bir açıklama yaptı. Dolayısıyla bizim için geçerli olan açıklama budur, onun dışındaki açıklamalar bizim dışımızdadır'' diye konuştu.

Kur'an kurslarıyla ilgili daha sıkı bir denetimin söz konusu olup olmadığı sorusunu yanıtlarken de Çiçek, Konya'da bir Kur'an kursunda meydana gelen olayın üzücü olduğunu dile getirdi. Bununla ilgili iki yönlü soruşturmanın sürdüğünü anlatan Bakan Çiçek, şöyle konuştu:

''Bunlardan biri adli soruşturmadır. Bildiğimiz kadarıyla 3 kişi bu olay sebebiyle tutuklanmıştır. İdari yönden de hem Milli Eğitim Bakanlığı müfettişleri hem de İçişleri Bakanlığı tarafından inceleme sürdürülüyor. Ayrıca gaz ile ilgili Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bir inceleme başlatmış oluyor. Konu 3 yönden de idari olarak incelenmektedir. Burası 2002 yılında ruhsata bağlı açılmış olan bir erkek öğrenci yurdudur. Yani 2002 yılında bu binanın erkek öğrenci yurdu olarak ruhsatı vardır ama 2008 yılının nisan ayına gelindiğinde erkek öğrenci yurdu olmaktan çıkıp kız öğrenci yurduna dönüştürülmek istenmiştir. Bununla ilgili bir müracaat var ama bu müracaat sonuçlanmadan içeride kalanlar olmuş. Dolayısıyla henüz ruhsat alınmadan içeride insanların kalmış olması tabiatıyla kabul edilebilir bir şey değildir. Bütün yönleriyle hem adli yönden hem de idari yönden soruşturmalar sürüyor. Sonuçlanınca sizlere de bilgi vereceğiz.''

-AK PARTİ HAKKINDAKİ DAVA-

AK Parti hakkındaki kapatma davasının sonuçlandığını anımsatan bir gazetecinin, türban ve katsayı ile ilgili sorusuna Çiçek, ''Kararın gerekçesi yayınlanmadı biliyorsunuz. Gerekçe yayımlanmadan bu kararın çerçevesini tayin etmek mümkün değil. Özellikle Anayasa Mahkemesi kararı değerlendirilecekse gerekçeyi muhakkak görmek lazım. Aksi halde karanlıkta göz kırpmış oluruz. O nedenle de gerekçeli kararın eylülde açıklanabileceği ifade edildi. Bu dava ile ilgili verilmiş karar, Türkiye'deki hem yasama faaliyetleri hem de idari eylem ve işlemler açısından önem arz ediyor. O kararı görmek lazım ki neyi düzenleyeceksek sorduğunuz özel iki konuyla ilgili değil, başkaca konular açısından daha önce de ifade etmeye çalıştım, Türkiye'de demokrasinin yarı çapı açısından bu karar önem arz ediyor'' dedi.

Ramazan ayında bazı tarım ürünlerinde aşırı fiyat artışına ilişkin soruyu yanıtlayan Bakan Çiçek, her zaman Ramazan ayı yaklaşırken bu türlü fırsatçıların geçmişte olduğunu bugün de olabileceğini ifade etti. Çiçek, ''Bu türlü spekülatif, aşırı kar hırsıyla hareket eden, stokçuluk yapan, karaborsacılık yapanlar oldu. Biz bunun üzerine gideceğiz. Herkesin kar etmesini arzu ederiz ama kar ederken de başkalarının hakkını gözeterek yapması lazım'' dedi.

Bu konuda birçok tedbir alınabileceğini dile getiren Bakan Çiçek, cezai bir durum da varsa bu konuda ilgili makamların harekete geçeceğini ve her türlü tedbirin alınacağını kaydetti.

Çiçek, bir gazetecinin, Konya'da çöken Kur'an kursunun kaçak olduğuna ilişkin ifadeleri üzerine de ''Zaten Türk Ceza Kanunu'nda hüküm var, 263. madde... Onun dışındaki yönden de 3 bakanlık kendi yönünden inceliyor. Yasalarında yeterince hükümler var, bunları uygulayacak kurumlar da var. Ortada suç teşkil eden bir durum varsa ki bununla ilgili adli tahkikat başlamıştır'' diye konuştu.

Görgü tanıklarının ifadesine göre, Antalya'daki yangının bazı lokanta işletmecilerinin yaktığı ateş sonucu çıktığına ilişkin iddiaların anımsatılması üzerine Çiçek, şu değerlendirmeyi yaptı:

''Genel ifade kullandım. Türkiye'de hepimizi üzen birçok olay, başta trafik kazaları olmak üzere, yangınlar olmak üzere... Çoğumuzun üzerinde yeteri kadar durmadığımız, insan davranışlarından, kusurundan, ihmalinden doğduğu ortadadır. Bunu ister lokantacı yapsın, ister başkası yapsın. Biz, bunu yolda giderken de görüyoruz. Arabanın camını açıyor, içtiği sigarayı, şişeyi yola atıyor. Bunların her birisinin belli ki insan davranışlarımızda bazı eksikliklerin olduğu ortadadır ama sonunda hepimizi üzen belki 30-40-50-60 yıllık kayıplar ortaya çıkıyor. Önemli kısmı ihmallerdendir. Konu çok yönlü araştırılıyor ama neticeden gittiğimizde ister iki lokantacıdan, ister piknikçinin sorumsuzluğundan... Ama sonuçta hepimiz üzülüyoruz. Bu kadar önemli varlık heba olup gidiyor. 'İnşallah bir şey olmaz' tarzındaki yaklaşımları artık geride bırakmamız gerekir. Medeni insanlara, medeni toplumlara yakışan davranışlar içinde olmamız aşikardır. Ümit ederim ki bu yangınlar hepimiz için uyarıcı, ikaz edici olur. Davranışlarımıza, yaptığımız işlere daha fazla dikkat etmiş oluruz.''