Dünya Çiftçiler Günü dolayısıyla bir açıklama yapan Aydın Ziraat Odası Başkanı Rıza Posacı, “Bilindiği gibi, Mayıs ayı Yaz’ın kapısıdır. Çünkü toprak ısınmış, ekim için tavı, nemi oluşmuştur. Yani toprak; tohum, fide kabulüne elverişli bir hale gelmiştir. Bu nedenledir ki, 1980’li yıllarda Hindistan’da yapılan önemli bir tarımsal toplantı vesilesiyle Uluslararası Tarım Ürünleri Federasyonu tarafından 14 Mayıs tarihi Dünya Çiftçiler Günü olarak kabul olunmuştur. Çünkü bu dönem birçok ülkede ekim dönemi başlangıcı olduğu kadar, birçok ülkede de hasat dönemi başlangıcıdır ve 1987 yılından buyana 14 Mayıs tarihi dünyada Çiftçiler Günü olarak kutlanmaktadır. Toprak Ana diye vasıflandırdığımız bet-bereket kaynağı topraklarımızı bir kuyumcu ustalığı ve zevkiyle işleyen çiftçiler için bu tarihin bir bayram olarak tanımlanmasını ne kadar buruk olsak da çok anlamlı ve önemli buluyoruz. Diliyor ve istiyoruz ki, bu önemli gün dolayısıyla okullarımızda özel dersler verilsin, konferanslar, paneller düzenlensin, sergiler tertiplensin. Bir avuç toprağın oluşma seyri, bir sunum ekmeğin ve bir kaşık çorbanın soframıza kadar geliş serüveni bu toplantılarımızda herkese, her kesime anlatılsın, çocuklarımızın dikkatleri çekilsin” diye konuştu.
Bilgisiz ve duyarsız gidişin çılgınlığı içinde beslenen toprakların, içme ve sulamada kullanılan su kaynaklarının, havayı temizleyen ormanların, otlak ve meraların tahrip olduğuna işaret eden Rıza Posacı, “Çiftçilerimizin bu hususlardaki feryadı ise göz ardı ediliyor. Gelecek nesillere nasıl bir toprak ve tabiat bırakacağımızın farkında olmadan bizleri besleyen, giydiren toprağı yavaş yavaş öldürüyor, yok ediyoruz. Toprağın öldüğü yerde insan yaşamının mümkün olmadığını bile bile. Yakın tarihe kadar yiyecek ve giyecek yönünden kendi kendine yeterli pek az ülkeden biri olduğumuzla övünüyorduk. Şimdi ise yetersizlikler nedeniyle dövünme sınırına gelmiş durumdayız” şeklinde konuştu.

“İTHAL POLİTİKALARININ YANLIŞLIĞI ANLAŞILDI”
1980’li yılların başında Türkiye’nin tarım ürünleri ihracatının 2 milyar dolar iken, tarım ürünleri ithalatının ise sadece 50 milyon dolar civarında olduğunu anımsatan Posacı, şöyle konuştu: “30 yıl sonra gerçekleşen tarım ürünleri dış ticaret rakamları Türkiye’nin net bir ithalatçı olduğunu ortaya koymaktadır. 2010 yılında tarım ürünleri dış ticaret açığı Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyelerine çıkarak 1,837 milyon dolar, Toplam ithalatı 6, 457 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu tablonun oluşmasında, dünyada gıda arz ve talebini olumsuz etkileyen gelişmelerin yanı sıra, Türkiye’nin 1980 yılı sonrası tarım sektörünü kontrolsüz bir şekilde dış ticarete açmasının da etkileri bulunmaktadır. Bu kapsamda ‘Daha ucuzunu ithal ederek ihtiyaçları karşılarız’ düşüncesiyle oluşturulan politikaların yanlışlığı yıllar sonra ortaya çıkmıştır. Halkın en temel besin ihtiyaçları artık ithalat ile karşılanabilir olmuştur. Umudumuz, açlık ve yoksulluğa karşı bir savaş şekli olan çiftçilik, bütün ülkelerde ve bizde gereken ilgi ve desteği bulsun, yokluğun ve yoksulluğun üstesinden gelinsin. Allahın en değerli yaratığı olan insan, açlık ve sefalet görmesin ve insanlık bu günü aynı zamanda; Çiftçilere Şükran Günü olarak kutlama kadirşinaslığını göstersin. Biz çiftçilerin en büyük dileği budur”

aydinpost-facebook.20120414234532.jpg

aydinpost-twitter.jpg