Emniyet Genel Müdürlüğü 'nün tefecilik suçlarına yönelik hazırladığı rapora göre geçen yıl meydana gelen tefecilik suçlarında suç örgütleri, iki farklı yöntem kullanıyor.

Klasik yöntemle tefecilik, maddi açıdan zor durumda olan şahsa yakınlık gösterilerek faiz karşılığı para verme işlemi yapılıyor. Bu şekilde tefeci, borç verdiği şahsın kendisine çek, senet veya ipotek vermesini sağlayarak kendisini garanti altına alıyor. Bu durumda, mağdur borcunu ödese dahi, vermiş olduğu çek veya senet icra işlemine konuluyor. Son yıllarda tefecilik suçunun işlenme şekli bakımından 'POS tefeciliği' olarak adlandırılan yeni bir yöntem ortaya çıktı. Bu yöntemde, gerçekte bir ürün satışı yapılmadığı halde, bir ürün satışı yapılmış ve satış ücreti ise kredi kartından ödenmiş gibi gösteriliyor. Bu işlemin sonucunda, kredi kartından çekilen miktardan ortalama yüzde 5 komisyon alınarak kalan tutar nakit olarak kredi kartı sahibine veriliyor. Sonuç olarak POS cihazları ve kredi kartları araç olarak kullanılmak suretiyle tefecilik suçu işleniyor.

Tefecilik suçu ile mücadele çalışmaları kapsamında; 2011 yılı içerisinde il KOM birimlerince 602 operasyon gerçekleştirildi. Bu operasyonlarda 1.532 şüpheli hakkında yasal işlem yapıldı. 2007'de ise 183 olayda 431 şüpheli, 2008 yılında 248 olayda 548 şüpheli, 2009'da 578 olayda 1.371 şüpheli ve 2010 yılında 587 olayda 1.466 şüpheli hakkında işlem yapıldı. Geçen sene tefecilik suçlarında özellikle Ankara ve İstanbul ile birlikte Türkiye'nin güney kesimleri öne çıktı. Bunun yanı sıra Batı ve Doğu Karadeniz bölgelerinde bulunan illerde tefecilik suç soruşturmaları yapılmadı. Ankara'da 113, Antalya'da 56, İstanbul ve Hatay'da ise 45 tefecilik olayı yaşandı. Van, Artvin, Bayburt, Bingöl, Gümüşhane ve Ardahan'da ise tefecilik hadisesi olmadı.