Bunun üzerine Kanadoğlu, "Maddi zararım yok ama, manevi zararım büyük" karşılığını verdi. Mehkemenin, Kanadoğlu ile ilgili sadece "evini arama" kararı verdiği öğrenildi.

Ergenekon soruşturmasının yeni dalgası yargıya da uzandı. Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu"nun evinde "şüpheli" sıfatıyla 5 saat evi arandı. Evinde kabul ettiği Milliyet'e, suçlamaların kendisini korkutup sindiremeyeceğini söyleyen Kanadoğlu, "Türkiye hiçbir zaman hiçbir dinci diktanın ve akla gelebilecek her türlü diktanın yerleşemeyeceği özgür bir ülke olarak kalacaktır" dedi.

Şok suçlamalar...

Alınan bilgiye göre, Kanadoğlu'nun arama yapan polislere verilen talimat yazısında, Ergenekon terör örgütü mensuplarının, Danıştay 2. Daire ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırılar, Ümraniye'de bulunan el bombaları, Eskişehir'de bir evde çıkan askeri mühimmat, Yargıtay üyelerine yönelik suikast girişimi ile suçlandığı belirtildi. Yazıda, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün de Ergenekon yapılanmasını terör örgütü olarak nitelediği vurgulanarak, Kanadoğlu'nun bu örgütün mensuplarıyla irtibat halinde olduğu belirtildi. Yazıda, Kanadoğlu için "şüpheli" sıfatı kullanılarak, bu nedenle şüphelinin evinde arama yapılarak bulunan delillere el konulmasına mahkemece karar verildiği vurgulandı.

'Rencide oldum, sinmem'

Kanadoğlu, talimat yazısında yer alan suçlamaların kendisini rencide ettiğini ve üzdüğünü belirterek şunları söyledi:
"Yargı yargıya bırakılmalı. Ben bu ülkede 50 yıldır hukukun üstünlüğünün egemen olması için mücadele ediyorum. Bu saatten sonra böyle bir suçlama beni ne korkutabilir, ne sindirebilir. Atatürk milliyetçiliği ve bölünmez bütünlüğe, laikliğe yönelik saldırılar karşısında olmaya korkmadan devam edeceğim. Ben sinecek bir karaktere sahip değilim.

'Adalet galip gelir'

Arama dayanağı Cumhuriyet gazetesini bombalamak, Danıştay saldırısını planlamak. Rencide eden bu suçlamadır. Yargı kendi başına bırakıldığı sürece bu sorunu çözecektir. Yargı, bir silah olarak kullanılabilecek bir organ olarak görülüyorsa, bu şekilde düşünenler şunu bilmelidir ki Türkiye hiçbir zaman hiçbir dinci diktanın ve akla gelebilecek her türlü diktanın yerleşemeyeceği özgür bir ülke olarak kalacaktır. Hukuk belirli bir süre için kandırılabilir ama adalet mutlaka galip gelir."
Kanadoğlu, Ergenekon soruşturmasının savcısı olduğunu belirten Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı örtülü biçimde eleştirerek, "Siyasi irade bağımsız yürümesi gereken soruşturma için 'ben o soruşturmanın savcısıyım' diyorsa orada yansızlıktan söz etmek mümkün değil" diye konuştu.

Fazıl Say'ı da aldılar

Polislerin kendisine kibar davrandığını belirten Kanadoğlu, "İşin garip yanı, televizyonda yaptığım konuşmaların, sempozyumlarda yaptığım konuşmaların CD'lerini, dizüstü bilgisayarımdaki konuşma dosyalarının örneğini aldılar. Kopyalanamadığı için CD'lerin aslı alındı. Bir de Fazıl Say'a ait CD'yi aldılar. Sebebini bilmiyorum" dedi.
Kanadoğlu, komuta kademesinin toplantı halinde olduğunun anımsatılması üzerine, "Bunu görmesi lazım gelenler nereye gittiğimizi iyice görmeliler. Hukuk devletine yapılan saldırıların önüne geçilmelidir" dedi.

MİLLİYET