Peker, AA muhabirine yaptığı açıklamada, plastiklerin, petrol veya petrol türevlerinden üretildiğini söyledi.

Plastik ambalajların son derece hafif olmasından ve kolay şekil alabilmesinden dolayı, giderek daha yaygın şekilde kullanıldıklarını
ifade eden Peker, plastik ambalajların başlıca türlerinin "Polietilentetraftalat (PET), polivinilklorür(PVC), polistren(PS) ve polietilen(PE)" olduğunu
anlattı.

Polietilenin plastik poşetlerde en çok kullanılan maddelerden biri olduğuna dikkati çeken Peker, şu bilgileri verdi:

"ABD'deki doğayı koruma kuruluşlarının araştırmalarına göre, dünyada plastik torba kullanımı yılda yaklaşık 500 milyon ile 1 trilyon adet arası değişmektedir. Bu torbaların geri dönüştürülen miktarı ise ancak yüzde 1'dir. Bir torbanın geri kazanımı, yenisini üretmekten kat kat pahalıdır. Geri dönüşüm projelerince 1 ton plastik torbanın işlenme ve dönüşümü 4 bin dolara mal olurken, bunların bilahare yeni olarak marketlere satışı sadece 32 dolardır.

1975'teki bir araştırmaya göre, okyanuslarda dolaşan gemiler yılda yaklaşık 3 milyon 700 bin kilogram plastik torbayı denizlere boşaltmışlardır. Dünya yüzeyi henüz bir plastik çöplüğüne dönmemişse, bunun nedeni denizlerin dibinin çöplük olarak kullanılmasındandır."

Doğaya bırakılan plastik torbaların rüzgarla en ücra köşelere kadar ulaştığını, ızgaralardan sızarak kanalizasyon yoluyla deniz, göl ve nehirlere karıştığını belirten Peker, plastik torbaların ışık altında kimyasal çözünmeye uğradıklarını anlattı. Peker, çözünen plastiklerin zaman içinde daha küçük ve daha zehirli petro-polimerlere bölündüklerini ifade ederek, "Plastik  poşetlerin kimyasal çözünmesiyle toprak ve suya zehir karışır. Sonuçta bu mikroskobik zehirli parçacıklar besin zincirine girer. Ayrıca denizler ve nehirlerde kirlilik oluştururlar ve kanalizasyon sistemlerini tıkarlar" dedi.

Neredeyse Antarktika'dan, Kuzey Denizi'ne kadar dünyada hemen hemen her deniz kuşunun midesinde plastik atık bulunduğunu dile getiren Peker, şunları
anlattı:

"Bunun yanı sıra, naylon poşet üretimi petrol gibi yenilenemeyen enerjinin git gide azalmasına yol açmaktadır. Bir naylon poşet üretmek için harcanan enerji yaklaşık olarak bir arabanın 100 metre boyunca yol almasını sağlamaktadır. Ayrıca bu poşetlerin bertaraf edilmesi üretiminden çok daha pahalıya mal olmaktadır. Bu poşetlerin doğada kendiliğinden yok olması da çok uzun süreler almaktadır. Ortalama 10-15 dakika kullandığımız bir naylon poşetin doğada kendiliğinden tümüyle yok olması için yüzlerce yıl gerekir. Tüm bu sebeplerden dolayı birçok ülke naylon poşet kullanımına kısıtlama getirmektedir. Örneğin, Bangladeş plastik torba kullanımını yasaklamıştır. Çin, kullanımını paralı yapmıştır. İrlanda, Avrupa;da bir ilk olarak, 2002;de plastik torbaları vergilendirmiş ve bugüne kadar ülkede plastik torba kullanımında yüzde 90 azalma kaydedilmiştir. İsrail, Kanada, Batı Hindistan, Botswana, Kenya, Tanzanya, Güney Afrika, Tayvan ve Singapur;da ise yasaklanma yolunda ciddi adımlar atılmıştır."

"Kişisel bilinç oluşturmalı"

Peker, bu tip tedbirlerin naylon poşet kullanımını oldukça azalttığını vurgulayarak, şunları söyledi:

"Naylon poşet kullanımının azaltılması ekonomik açıdan da tasarruf anlamına gelmektedir. Örneğin Çin;de naylonun ücretli yapılması her yıl yaklaşık 37 milyon fıçı petrol tasarrufu gerçekleştirmesine sebep olmuştur. Ülkemizde her on kişiden biri naylon poşet yerine bez torbalar ya da kese kağıtları kullansa ortalama bir yaşam süresi boyunca 15 milyar naylon poşet kullanılmamış olacaktır. Bu da hem çevre hem de ekonomi açısından olumlu bir gelişme olacaktır. Bizde ülke genelinde bu tip tedbirleri alırsak, hem ülke ekonomisine bir katkı sağlamış, hem de çevre kirlenmesi açısından büyük bir problemi azaltmış oluruz. Tabi ki öncelikli olarak bu konuda kişisel bilincin oluşturulması gerekmektedir. Bir ülke hiçbir tedbir almadan ve yaptırım uygulamadan da plastik poşet kullanımını minimum seviyeye indirebilir. Bu konuda halkın bilinçlendirilmesi en önemli husustur. Halkın bu konuda bilinçlendirilmesinde basın, yerel yönetimler,
öğretmenler ve akademisyenlere büyük iş  düşmektedir."