Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ''Dış politikada planı da biz yaparız, ilkeyi de biz koyarız, söylemi de biz geliştiririz'' dedi.

Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığının bütçesinin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonununda görüşmeleri sırasında, milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.

''Eğer dış politikada başarı varsa, bunun en temel dayanağının AK Parti iktidarlarındaki sürekliliktir'' diyen Davutoğlu, hedeflerinin çok büyük olduğunu vurguladı.

Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi'ne üyelik sürecini anlatan Davutoğlu, 2015'de Türkiye'nin yeniden üye olmak için aday olduğunu anımsattı.

Bu oturumda kendisini en çok üzen hususun ''taşeronluk'' ifadesi olduğunu dile getiren Davutoğlu, ''Bize yönelik böyle bir ifadenin kullanılması var olan realitelere de aykırıdır'' diye konuştu. Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Geçen sene burada sunum yaparken biz İran konusunda ABD'yi üzen bir tavır sergilediğimiz için eleştiriye tabi tutulduk. O zaman 'hayır' derken kimin taşeronuyduk? Biz ABD'ye, İran'a yönelik uygulanacak yaptırımlara 'hayır' derken ne kadar bağımsızsak, füze savunma sistemini geliştirirken de aynı ölçüde bağımsızdık. İsrail'e müeyyide uyguladığımız günlerde Suriye'ye tavır sergiledik. Amerika'nın ve Amerika'daki Yahudi lobisinin gücünü bilen sizler, biz o gün İsrail'e net olarak 5 konuda müeyyide uygulama kararı gösterirken Amerika'nın taşeronu muyduk ki, akşam Suriye'ye eleştiri yaparken Amerika'nın taşeronu olabilelim? Amerika ve İsrail'in bölgede en yakın işbirliği yaptığı lider olan Mübarek'e, Başbakanımız 'artık gitme vakti geldi, halkın istiyorsa çekil' diye seslenirken, Amerika'nın ne kadar taşeronuysak, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'a da 'halkına zulmetme' derken o kadar bağımsız veye taşeronduk.

Neden böyle 'taşeronluk' ifadesi bizde yerleşebiliyor? Gençliğimizden beri zihnimize yerleştirilmiş: 'Biz o kadar güçsüzüz ki, birileri her şeyi planlıyor ve biz o plan içerisinde yer alıyoruz. Birileri öylesine güçlü ki, biz o planlanan şeyi değiştiremeyiz.' Bizim dış politikada yapmak istediğimiz zihniyet devrim tamamen budur. Dış politikada planı da biz yaparız, ilkeyi de biz koyarız, söylemi de biz geliştiririz. Bazen bu haklı ve doğruysa, ABD ile uyumlu olabilir. Bazen haklı ve doğruysa, İran ile uyumlu olabilir. Bazen haklı ve doğruysa, Rusya ile uyumlu olabilir, bazen AB ile uyumlu olabilir. Dolayısıyla ABD tavır koyuyor diye Suriye'ye göz mü yumalım?''

''Yeni Osmanlıcılık'' kavramının çok sık gündeme geldiğini belirten Davutoğlu, ''Türkiye Cumhuriyeti devleti 1923'de doğmuştur. Biz onun vatandaşlarıyız ama Türkiye Cumhuriyeti devletinin tarihi kökleri çok eskiye gider'' dedi.

Davutoğlu, ''Köklerimize sahip çıktığımızda büyürüz, köklerimizle bağımızı kopardığımızda küçülürüz. Bizim dış politika anlayışımızda tarih referansımız budur'' diye konuştu.