Örgütün üst yöneticisi olmakla suçlanan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, duruşmada kızgın tavırlarıyla dikkat çekti. İddianamede kendisiyle PKK arasındaki ilişkinin anlatıldığı bölüme gelindiğinde yerinden fırlayarak çılgına dönen Perinçek, savcıya itiraz etti. Abdullah Öcalan'la ilişkisinin ortaya çıkmasına çok sinirlenen Perinçek, Bekaa Vadisi'ne gittiği dönemde İP'in genel başkanı olmadığını savundu. Perinçek sinirli tavrını sürdürdü: "Sene 89, milattan önceye gidin bari!" dedi. Perinçek'in yerine oturmasından kısa bir süre sonra iddianameyi Savcı Nihat Taşkın okumaya başladı. Taşkın da, Ergenekon'un DHKP/C ile ilişkisini gündeme getirdi. Bu bölümde, Perinçek'in Mahir Çayan gibi isimlerle arkadaş olduğu ve yargılanıp 20 yıl hapis cezasına çarptırıldı- ğı belirtildi.

Duruşmaya, aralarında emekli Tuğgeneral Veli Küçük ile İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in de yer aldığı 45 tutuklu sanık ile tutuksuz yargılanan 8 sanık ve bazı sanık avukatları katıldı. Sağlık sorunları nedeniyle Adli Tıp Kurumu'na sevk edilen tutuklu sanık Hayrettin Ertekin ve başka dava kapsamında tutuklu olan Sedat Peker ile Semih Tufan Gülaltay da duruşmaya getirilmedi. Tutuksuz sanıklardan ise eski İstanbul Üniversitesi Kemal Yalçın Alemdaroğlu, Kemal Şahin, Güler Kömürcü Öztürk, Mehmet Murat Yücel, Ferudun Refik Nuhoğlu, Rafet Arslan, Fuat Ermiş, İsmail Eksik ve Yusuf Beşerik de, duruşmada hazır bulundu. Öte yandan, duruşmaya gelen sanık avukatlarının sayısının düne göre daha az olduğu gözlendi.

Duruşmada, gelen sanıklar ile avukatların kimler olduğunun kayıt altına alınması işlemi sonrası, önceki gün 284. sayfasında kalınan iddianamenin okunmasına geçildi. Tutuklu sanıklardan Doğu Perinçek ile Oktay Yıldırım, iddianamenin bazı bölümlerine itiraz etti. Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, iddianamenin Doğu Perinçek ile terör örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan arasında görüşmeler yapıldığına dair bölümü okurken, İP Genel Başkanı olduğunu ifade etmesi üzerine Perinçek, "O zaman genel başkan değildim. Suç tarihi 1997 diyorsunuz, sene 89, milattan önceye gidin bari.'' diye konuştu.

Faili meçhuller araştırılacak

İddianamenin okunmasının ardından sanıkların taleplerinin dinlenmesine sıra geldi. Kemal Kerinçsiz, iddianameyi 'siyasi roman türünün bir örneği' olarak nitelendirdikten sonra tahliyesini istedi. Veli Küçük'ün kızı ve avukatı olan Zeynep Küçük ise müvekkilinin Kocaeli İl Jandarma Alay Komutanlığı yaptığı dönemde, faili meçhul cinayetlerin arttığına ilişkin iddiaların doğru olup olmadığının Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı'na sorulmasını talep etti. Danıştay'a saldırısı için kendisinin talimat verdiği iddialarını reddettiğini belirten Muzaffer Tekin, "Kalpak alamayan örgüt nasıl 500 bin dolar verebilir?" diye sordu. Savcılara dönerek konuşmasına devam eden Tekin, "Kendilerinden çok daha dürüstüm, çok daha şerefliyim." dedi. Bu sözler üzerine Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, "Bir daha sakın ola ki böyle bir konuşma yapmayın." şeklinde uyardı. Mahkeme sürecindeki çıkışlarıyla dikkatleri çeken Hüseyin Görüm ise "Bana sürekli arkamdakiler, 'Sen konuşma, seni tahliye edeceğiz' diyorlar." dedi. Mehmet Demirtaş'ın avukatı Yusuf Çolak da dün (önceki gün) yayınlanan 32. Gün programında yer alan Tuncay Güney'in yayın kasedinin dosyaya konulmasını istedi.

Tutuklu sanıkların tahliye taleplerini reddeden mahkeme heyeti, Veli Küçük'ün Kocaeli İl Jandarma Alay Komutanı olduğu dönemde yaşanan faili meçhul cinayetlerin Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı'nca araştırılarak sonucun mahkemeye iletilmesine, Tuncay Güney'in konuştuğu Kanal D'de yayınlanan 32. Gün programının kayıtlarının mahkemeye ulaştırılmasına ve Ergenekon iddianamesinde yer alan Lobi isimli dokümanın internetten yayınlanıp yayınlanmadığının MİT'ten sorulmasına karar verdi.
ZAMAN