Komşu’nun 2012’den itibaren yeniden tahvil satmaya başlamasının mümkün görülmediği ve ülkenin piyasalardan 10 yılı aşkın süre dışlanacağı belirtildi. 327 milyar euro kamu borcu bulunan Komşu’nun sadece önümüzdeki yıl piyasalardan 26.7 milyar euro bulması gerekiyor.
 
Piyasada ‘Ülke yeni mali yardım alacak’ sesleri artarken, ortaya ilk atılan rakam 60 milyar euro oldu. Yunanistan dedikoduları yalanlasa da Euro Bölgesi Maliye Bakanları 16 Mayıs’ta acil zirve yapacak Avrupa Birliği (AB) ve Uluslararası Para Fonu’ndan (IMF) aldığı 110 milyar euroluk kredinin dilimlerini zamanında geri ödeyemeyeceği ortaya çıkan Yunanistan, yeniden borç kriziyle karşı karşıya. Euro Bölgesi’nden çıkarılacağı bile konuşulan Komşu’nun 2012’den itibaren yeniden tahvil satmaya başlaması mümkün görülmediği gibi, 10 yılı aşkın bir süre uluslararası piyasalardan borçlanamayacak. Hem de yüzde 25 gibi piyasaların çok yukarısında tahvil getirisine rağmen... Kurtarma anlaşması uyarınca, bu imkan gelecek yıldan itibaren Yunanistan’ın borçlarının tamamını karşılamayacak ve Yunanistan açığı kapatmak için 2012’de piyasalardan 26.7 milyar euro bulmak zorunda kalacak. AB ile IMF’nin tahminlerine göre, bu durumda Yunanistan gelecek yılın ilk çeyreğinde 10.9 milyar euroya ihtiyaç duyacak.
 
Yunanistan’ın tahvil piyasasında yaptığı en son borçlanma, geçen yıl Nisan ayında gerçekleşti. Komşu o zamandan bu yana ancak kısa vadeli hazine kağıtlarını çevirebiliyor. Ancak Yunan tahvillerinin durumu, ülkenin yakın zamanda piyasalara girmesi ihtimalini desteklemek bir yana, yeni bir borç yapılandırmanın yaklaştığını gösteriyor. 2 yılık Yunan tahvillerinin bu yılın başında yüzde 14 olan getirisi, yüzde 25’i geçmiş durumda.
 
Analistlerin, 2012 yılında doğacak finansman açığı sorununu çözmek için düşünülen çarelerin yatırımcıları orta vadede Yunan tahvillerini almaya ikna edemeyeceği yolundaki görüşleri, morallerin çökmesine neden oldu. Unicredit Stratejisti Kornelius Purps, “Yunanistan’ın gelecek yıl sermaye piyasalarına dönmesi ihtimali sıfıra çok yakın” açıklması yaparken, Frankfurt’ta DZ Bank faiz stratejisti Birgit Figge, “Yunanistan’ın gelecek 2 yıl boyunca sermaye piyasalarından borçlanabileceğini sanmıyorum. Üstelik, bir yeniden yapılandırma olmadıkça, sonraki 5 yıl için de kötümserim” dedi.
 
Bazı analistler, Yunanistan’ın çok yüksek borç oranı düşürülmedikçe ve yatırımcılar gözündeki itibarı yeniden tesis edilmedikçe, bu ülkenin piyasalardan dışlanmasının 10 yılı aşkın bir süre devam edeceği görüşünde hemfikir.
 
60 milyar euroluk yeni mali yardım yolda mı?
 
Dow Jones haber ajansının dün Yunanistan’ın 60 milyar euroluk yeni bir mali yardım anlaşması yapacağı yönündeki haberi piyasaları sarstı. Komşu ise resmi ağızdan olmasa da haberi yalanlamakla yetindi. Yunanistan Maliye Bakanlığı’ndan üst düzey bir yetkili, “Yunanistan yeni bir yardım paketi hakkında görüşme yürütmüyor. Yeni bir mali yardım paketinin görüşüldüğü haberleri doğru değil” dedi.
 
Moody’s’den de ‘Notunu kırarım uyarısı’ geldi
 
Standard and Poor’s’un (S&P) Yunanistan’ın kredi notunu 2 basamak birden indirmesinden sonra bu kez diğer kredi derecelendirme kuruluşları Moody’s ve Fitch de uyardı. Moody’s, Yunanistan’ın “B1” olan uzun vadeli kredi notunu olası bir indirim için izlemeye aldığını bildirdi. Kuruluştan yapılan açıklamada, kararın alınmasında Yunanistan’ın kamu borcunun sürdürülebilirliğine dair belirsizliğin artmasının etkili olduğu belirtildi. Alman Sueddeutsche Zeitung gazetesinde yer alan habere göre ise Fitch’in Yunanistan’ın notunu bu hafta B veya B-’ye indirebileceği kaydedildi.
 
Zora gelemeyen halk ‘Anlaşma değişsin’ dedi
 
Yunanistan’da yapılan komuoyu araştırması, halkın yüzde 60.3’ünün, ülkenin ekonomik krizden çıkılması için alınan kredi yardımı ve gidilen reformlar çerçevesinde AB-IMF ile imzalanan memorandumun yeniden müzareke edilmesini istediğini ortaya koydu. Araştırmaya katılanların yüzde 85.3’ü kişisel ekonomik durumlarının son 1 yıl içinde “kötüleştiğini”, yüzde 13.6’sı “aynı kaldığını” yüzde 1.1’i ise “iyileştiğini” belirtti. “Ülkenin iflastan kurtulup kurtulmadığı” sorusu da yöneltilen katılımcıların yüzde 83.2’si “kurtulmadığını”, yüzde 15.1 ise “kurtulduğu” görüşünü ifade etti.