Eşcinselliği 'psikoseksüel bozukluk' olarak nitelendiren Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), eskiden 'çürük raporu' almak isteyen eşcinsel erkeklerden pasif olarak girdiği cinsel ilişki sırasında çekilmiş fotoğraf isterdi. Şimdilerdeyse yüzlerce soruluk kişilik testleri çözmeleri isteniyor, 'ev-ağaç ve insan' resmi çizdiriliyor, onlarca psikolog tarafından sorguya çekiliyor, bunlar inandırıcı bulunmazsa da 'aile görüşmesi' talep ediliyor. Eğer aile görüşü de yetmezse kişilerin askeri hastanenin 'pembe koğuş' takma adlı psikiyatri bölümünde günlerce yatmaları gerekiyor. Bazen bu 'delil toplama' işlemleri, kişinin 'düzelme ihtimali' hesaba katılarak erteleniyor, 'seneye tekrar gel' deniyor. TSK'nın yeni uygulamalarını mağdurlarından dinledik.

'NE DUYMAK İSTİYORLARSA ONU ANLATTIM'
27 yaşındaki mağaza görsel tasarımcısı Serhat, şubatta Haydarpaşa GATA'dan istenen aile görüşmesine annesini götürmüş. "Klasik Türk annelerinden değildir" dediği annesi Sevda Hanım anlatıyor: "Konuştuğum genç, deneyimsiz bir psikologdu. Önce 'Oğlunuz makyaj yapıyor mu?' diye sordu. Hiç yapmamasına rağmen 'Evet, ara sıra fondöten kullanıyor' dedim. Oğlum feminen değil, ama belli ki onlar eşcinsel deyince böyle bir şey hayal ediyor. Sanki takım elbiseyle gezen erkekler eşcinsel olamaz! Yapılan hiç etik değil, ben rahat bir anneyim ama bu sorgu faslının birçok anne-baba için çok kötü bir deneyim olacağı kesin." Anne sorgudayken Serhat'a gelen sorulardan bir kısmı da şöyleymiş: "Aktif misiniz pasif mi? Kaç kişiyle beraber oldunuz? İlk isimleri neler? Partnerlerinizi nereden buluyorsunuz? Kızlardan hiç hoşlanmıyor musunuz? Hoşlansanız iyi olmaz mıydı?.."

'ERKEK GİBİ ADAMSIN GİT YAP ASLANLAR GİBİ'
Korhan, 25 yaşında, yönetmen. Önümüzdeki hafta GATA'da kurula çıkacak, fakat önce ailesinden biriyle konuşmak istiyor doktorlar. Korhan, babasının kalp hastası olduğunu, ailesiyle bu konuda konuşmadıklarını defalarca dile getirse de talep değişmemiş. Korhan, "Aileme 2007'de söylemeye çalıştım ama kaldıramadılar. Özellikle de babam... Bypass olmuştu zaten, çok üzüldüğünü görünce konuyu kapattım, bir daha konuşmadık" diyor.
GATA'daki konuşmayı şöyle anlatıyor Korhan: "Uzman doktor, 'Erkek gibi adamsın, ne diye gitmeyeceksin ki. Git yap aslanlar gibi' dedi. 'Anlamadınız galiba ben eşcinselim' dedim. Bunun üzerine doktor, 'Kimseye söylemezsen nereden bilecekler?' dedi. Doktor daha da ileri gidip, 'Ha ben rahat duramam diyorsun yani...' deyince odadan çıktım. Dışarıdaki kâtip önümüzdeki hafta kurula çıkacağımı söyledi, elime bir kâğıt tutuşturdu. Belgede aile görüşmesine dair ibare yok ancak arkasında el yazısıyla doktorun yazdığı bir not var: 'Mümkünse aile görüşmesi..."

PEMBE KOĞUŞTA BİR HAFTA
'Yeterince efemine' bulunmayan Özgür'den, önce aile görüşü istenmiş, sonra da GATA'nın psikiyatri bölümünde bir hafta yatması... Özgür, çalıştığı bardan izin alarak GATA'da geçirdiği bir haftayı anlatıyor: "Kimliğinizi elinizden alıyorlar. Bölüm binasının dışına çıkmak yasak, hatta bahçeye bile çıkamıyorsunuz. Cep telefonu da yasak. Sabah da erkenden kaldırıyorlar askeri usul. Psikiyatrla görüşüyorsunuz, bir de öğrenciler geliyor konsültasyonlara. En sonunda kırıtmaya, tırnağımı törpülemeye başladım. Normalde hiç yapmadığım şeyler, ama anca böyle ikna olacaklardı." Özgür, her şeye rağmen hastanedeki bir haftayı askere gitmeye tercih ettiğini söylüyor ve ekliyor: "Taciz, tecavüz, her şey olabilir askerde. Bir arkadaşıma tecavüz etmişlerdi."

PEMBE TEZKERE ALINCA MESLEĞİNDEN OLMUŞTU
Hakem Halil İbrahim Dinçdağ, eşcinsel olduğunu beyan ederek askerlikten muaf raporu aldıktan sonra hakemlik yapmasına izin verilmemesiyle gündeme gelmişti. Dinçdağ, askeri bürokrasinin çarklarına takılınca yaklaşık bir ay boyunca çeşitli hastanelerde yatmaya zorlanmış. "10 gün Sivas'ta, 10 gün Ankara GATA'da, 2011 yazında da iki gün Kasımpaşa'da yattım" diyor. Ankara GATA'daki deneyimi için 'kâbus gibiydi' tanımını yapıyor Dinçdağ: "Camlarda demir parmaklıklar var. Yan odada bir hasta geceleri kriz geçiriyordu, kapının arkasına dolap dayıyorduk uyumadan önce. Doktorlar, komutan edasıyla hastalara zulüm uyguluyor."

YASALARA AYKIRI
Lambda'nın avukatı Fırat Söyle, yönetmelikte 'seksüel davranış bozukluğu'nun nasıl saptanacağına dair hiçbir bilgi verilmediğini, bu yüzden 'çürük raporu' almak isteyen geylerin her hastanede farklı ve keyfi uygulamalara tabii tutulduğunu anlatıyor. "4-5 yıl önce rektal muayene yapılırdı, ilişki sırasında çekilmiş fotoğraf istenirdi. Bunlar basının dikkatini çekince vazgeçildi. Son birkaç yıldır aile görüşü isteniyor. Bir de hâlâ kişide 'hastalık olup olmadığının' anlaşılması için en fazla iki hafta, çoğunlukla 3-5 gün arasında hastanede kalıyorsunuz" diyor. Söyle, uygulamaların özel hayatı deşifre ettiği için Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 8. maddesini, ayrıca anayasa ve ceza kanununda da yer alan özel hayatın gizliliği ile ilgili maddeleri ihlal ettiğini belirtiyor. Söyle, haklarını aramak isteyenlere "Bunun AİHM'ye kadar yolu var" tavsiyesinde bulunuyor.

EVLERE ŞENLİK 'ÇÜRÜK' RAPORU
12. İstanbul Bienali'nin en çok konuşulan işlerinden biri Kutluğ Ataman'ın askeri hastaneden aldığı 'çürük raporu'ydu. Metin şöyle başlıyor: "Ruhsal Muayenesi: Dış görünümü yaşında. Ayakta. Çevresine ilgisi normal. Özbakımı iyi. Mizacı sakin. Sosyabilitesi saygılı. Konuşma efemine. Ses tonu efemine. Mimik ve jestleri efemine. Hareketler efemine. Serbest zamanlarında gezer dolaşır. Uyku tabii. Yeme tabii. İşeme tabii..." Raporun ikinci sayfasında Tanı bölümünde "Homoseksüalite" yazıyor. Karar bölümünde ise "Barışta ve seferde askerliğe elverişli değildir" deniyor.

DÜNYADA NASIL?
İngiltere'de 2000'den beri, Rusya'da 2003'ten beri eşcinseller askere alınıyor. Aralık ayında Barack Obama 'Sorma-Söyleme' uygulamasını tamamen yürürlükten kaldıran yasayı imzalayarak, ABD'de eşcinsel askerlerin kimliklerini gizlemeden orduda görev yapmasının yolunu açmış oldu. Fransa'da da eşcinsel erkekler askere alınıyor, kimliklerini gizlemeleri de istenmiyor. Avrupa Birliği içinde zorunlu askerliğin uygulandığı Avusturya, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Yunanistan ve Norveç'te de eşcinsellerin askere gitmesi serbest. Zorunlu askerliğin olduğu İsrail'de eşcinseller hiçbir ayrımcılığa maruz kalmadan askere alınıyor.

HAKSIZ UTANÇ
Psikiyatr Seven Kaptan, LİSTAG'ın (Lambdaistanbul Aile Grubu) gönüllü terapistlerinden. Kaptan, yakınlarının LGBT bireyi (lezbiyen, gey, biseksüel, trans) olduğunu öğrenen aile üyelerinin toplumsal önyargılar nedeniyle 'haksız bir utancın' altına girerek bu durumu paylaşmaktan çekindiğine vurgu yapıyor ve "Siz alacaksınız o aileyi, sanki ortada bir suç varmış gibi askerlerin karşısında sorguya mı çekeceksiniz?" diye soruyor. "Askeri hastanelerde olmayan bir hastalığa belirti ararken cinsel mitlerden besleniyorlar. Örneğin 'Eşcinsel erkekler feminen olur, çocukken kız oyuncaklarıyla oynarlar, ailelerinde baba figürü zayıftır' gibi. Bu konular 1960'larda araştırılmaya başlandı ve yapılan bir sürü çalışma bir eşcinsel prototipinin olmadığını, bu gibi sebeplerin eşcinselliğe neden olmadığını ortaya koydu" diyen Kaptan, şöyle devam ediyor: "Bu araştırmalar sonucunda, Amerikan Psikiyatri Birliği 'Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı'nı (DSM) 1973 yılında yeniden düzenleyerek eşcinselliği 'ruh hastalığı' sınıflandırmasından çıkarttı. Yani hâlâ 70'lerden kalma, bilimsel geçerliliği olmayan bir söylemi sürdürüyor askeriye. Bir tür cezalandırma diye düşünüyorum ben. Şahıs ailesini alıp oraya gelemeyecek büyük olasılıkla. Birçok aile 'Ne münasebet' diyecek, hatta 'Askere git geçer' diyenler olabilir."