O zaman parlamentoyu tamamen kapatalım. İşlevi olmayan bir parlamento ne olacak?'' dedi.

Kılıçdaroğlu, Kanal B'de yayımlanan ''Ortak Çözüm'' isimli programa katılarak, 12 Haziran'da gerçekleştirilecek genel seçimlere yönelik partisinin hazırlıkları hakkındaki soruları yanıtladı.

Uzun yıllar bürokraside çalıştığını anlatan Kılıçdaroğlu, ''Gördüğüm dünya kadar aksaklıklar var, yanlışlıklar var. Bir hedefim var. Bu yanlışlıkları ve aksaklıkları gidermek, daha özgür ve demokrat bir Türkiye... Mutlu bir toplum yaşatabilirseniz olağanüstü bir görev yapmış olacaksınız. Bunun yolu, iktidar olmak. Geldiğimiz nokta şu, Türkiye ciddi sorunları olan bir ülke. Güzel Türkiye'yi kurmak için herkesten oy istiyorum'' diye konuştu.

İktidar olmaları halinde yapacakları çalışmalara değinen Kılıçdaroğlu, ilk dört ay içinde aile sigortası ile ilgili yasal altyapıyı hazırlayacaklarını, tüm taşeron işçilerin kadroya geçirileceğini, gençlere askerlik ile ilgili verdikleri sözü yerine getireceklerini söyledi.

Devlet adamlığı kimliğinin farklı bir şey olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, ''Devlet adamı günlük siyasal olayların içinde boğulup gitmez. Ülkesinin geleceğini görür, hedeflerini sağlıklı koyar'' dedi.

CHP'nin hedeflerine ulaşması için Cumhuriyet'in 100. yılı olan 2023 yılını öngördüklerini bildiren Kılıçdaroğlu, partisinin gençlik, sivil toplum örgütleri, yoksulluk, vergi politikası, hesap verebilirlik gibi hayatın her alanında neler yapılacağını belirlediğini kaydetti.

-''4 MADDE, BU ÜLKEYİ KURANLARIN KURUCU İRADESİDİR''-

Kemal Kılıçdaroğlu, etnik kimlik ve inanç konusunda yapılan tartışmaların toplumu ayrıştırdığını, bu iki alanı siyasetin dışına çıkarmaya kararlı olduğunu ifade etti. Kılıçdaroğlu, ''Herkesin inancı ve etnik kimliği bizim başımızın üstünde. Ben kültürel sorunlarla geçim ve işsizlik sorunlarıyla ilgileneceğim ve bu sorunları çözeceğim'' dedi. Kılıçdaroğlu, siyasetin görevinin toplumu ayrıştırmak değil, kaynaştırmak olduğunu ifade etti.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, ''CHP iktidarında hukuk devleti, yargının bağımsızlığı, adalete güven nasıl olacak?'' sorusuna, ''Anayasa Mahkemesine hülle yoluyla yargıç atamak, bir ülke için yüz karası bir olaydır. Eğer bir yargıç, hülleyi kabul ediyor, hülleyle bir yere geliyor ve oraya atanıyorsa o mahkemeye saygı her zaman soru işareti yaşatır. Bu Türkiye'de yapıldı. Kesinlikle doğru değil. Eğer siz siyasi otorite olarak bu tür bir işlem yapıyorsanız orada yargıya güven kalmaz'' yanıtını verdi.

Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, gazetecilerin gözaltına alınmasıyla ilgili değerlendirmesinin aktarılarak görüşünün sorulması üzerine, şöyle dedi:

''Başbakan hukukun üstünlüğünün ayaklar altına alındığı bir ülkede 'Ben başbakanlık yapıyorum' diyemez. Bir başbakan hukukun açıkça çiğnendiği bir ülkede 'Ben başbakanım, benim bundan haberim yok, beni ilgilendirmez' diyemez. Siz başbakanken yeri geldiğinde yasaları değiştiriyorsunuz. Yasalar evrensel ilkelerle uyuştuğu ölçüde bir sorun yok. Neden bunu yapmıyorsunuz? Önünüzde engel olarak ne var? Bunu yapacaksınız. Siz eğer basılmamış kitabın imhasıyla yola çıkan bir yargı kararı ve yargıcı görmemezlikten gelip, 'Efendim bu yargının kararı, ne yapalım' diyorsanız, o zaman size şunu sorarlar; Ankara Büyükşehir Belediyesinin ulaşıma yaptığı olağanüstü zamma karşı çıkıp da Danıştayı suçlamadın mı? 'Gel otur o zaman Ankara Büyükşehir Belediyesini sen yönet' demedin mi? Niye burada bir şey demiyorsun?''

Kılıçdaroğlu, Anayasanın değiştirilemez maddelerine ilişkin soru üzerine ise şunları kaydetti:

''Bu 4 madde bizim için değiştirilmesi teklif edilemeyecek maddelerdir. 4 madde, bu ülkeyi kuranların kurucu iradesidir. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu iradesidir, ulusal Kurtuluş Savaşı sonrası oluşan iradedir. Dolayısıyla siz bu iradeyi yok sayamazsınız. Çoğu ülkenin anayasasında böyle hükümler var. Onların da kendi ulusal iradeleri vardır. 'Hayır biz bunu değiştireceğiz.' Neye göre değiştireceksiniz? Birileri teklif edebilir, birileri düşünebilir, ama bunun gerçekleşebileceğine ben inanmıyorum.''

-''ORADAKİ OLAYLARLA BURADAKİ OLAYLARI BİR ARAYA KOYMAK DOĞRU DEĞİL''-

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Kuzey Afrika ülkelerinde yaşanan gösterilere ilişkin şunları söyledi:

''O ülkelerdeki olaylarla Türkiye'de BDP'nin yaptığı eylemleri bir tutmak doğru değil. Biz kendi ülkemizde demokrasiyi yetersiz bulsak bile bir ileri demokrasi kültürümüz var. 1950'lerden bu yana gelen bir deneyimimiz var. O ülkelerdeki gibi yoksulluk, baskı, tek lider sultası bizde yok. Gerçekçi olmak lazım. O nedenle oradaki olaylarla buradaki olayları alıp bir araya koymak da doğru değil, o ülkelerdeki olaylar bir etnik kimliğe dayanmıyor. Tam tersine toplumların özgürlük ve demokrasi talepleri var. Bizim de özgürlük ve demokrasi taleplerimiz var, ama bu talepler o ülkelerdeki gibi seslendirilmiyor. Biz de demokrasi içinde daha fazla özgürlük istiyoruz, demokrasi içinde herkesin karnının doymasını istiyoruz, demokrasi içinde daha iyi bir gelir dağılımı istiyoruz. O nedenle BDP'nin yaptığı eylemi o ülkelerde yapılan eylemlerle kıyaslamanın çok doğru olduğuna inanmıyorum. Kişiler hak talebinde bulunabilirler. BDP de bulunabilir. Milletvekilleri var. Parlamentoya geliyorlar, kürsüye çıkıp konuşuyorlar, sorunlarını dile getiriyorlar.''

-KHK ÇIKARMA YETKİSİ-

Bakanlar Kurulu'nun Kanun Hükmünde Kararname çıkarma yetkisi almayı planladığının belirtilmesi üzerine Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

''Bununla ilgili bir tasarıyı parlamentoya sundular. Bu doğru değil. Yasama organını, Parlamentoyu by pass etmek demektir. Devredışı bırakmak demektir. Bir kanun çıkaracaksanız getirin meclise. 300'ün üzerinde milletvekiliniz var zaten. Belki biz de destek vereceğiz. Komisyonlarda görüşülsün, tartışılsın. Bakalım nedir? Ne değildir? Siz bir kanun hükmüne kararname çıkarma yetkisi alıyorsunuz. O zaman parlamentoyu tamamen kapatalım. İşlevi olmayan bir parlamento ne olacak? Doğru değil. Demokrasilerde sık başvurulan bir yol değildir bu. Neymiş 'Parlamento tatile girecekmiş.' Parlamento ne zaman tatile girdi de hangi hükümet ne zaman kanun hükmünde kararname yetkisi aldı. İstediğiniz zaman parlamentoyu olağanüstü toplantıya çağırabilirsiniz. Zaten gece yarılarına kadar parlamento çalışıyor. Getirin yasayı bir an önce çıkaralım bu iş de bitsin.''

AA