Semt pazarları kent yaşam kalitesinin aynası olduğu kadar yerel yöneticilerin vizyonu ve hemşerilerine verdiği değerin bir göstergesidir.

Ayrıca bizim kültürümüzde pazar sadece ihtiyaçların alındığı, alış verişin yapıldığı bir ekonominin döndüğü yer olmakla birlikte aynı zamanda siyasal ve sosyal katılımcılığa hizmet eden bir sosyalleşme alanıdır.

Böyle son derece mühim görevleri yerine getiren pazarlar ve pazar yerlerinin kurulması, düzeninin sağlanması ve devamı devletin öncelikleri arasında yer alır.

Semt ve üretici pazarlarını modern bir yapıya kavuşturmak, gıda ihtiyaç maddeleri ticaretinin kaliteli, standartlara ve gıda güvenilirliğine uygun bir şekilde yapılmasını temin edecek düzenlemeleri yapmak Gümrük ve Ticaret Bakanlığının, bunları hayata geçirmek belediyelerin görevidir.

Bakanlık bu amaçla hazırladığı yönetmelikte (12,07 2012 tarih ve 28351 say. Res. Gaz.) pazar yerlerinin tespitinde çevreye, alt yapıya ve trafiğe getireceği yükler ile can ve mal güvenliği riskinin göz önünde bulundurulmasını zorunlu tutmuş.(mad:5/3)

Yeterli tuvalet, aydınlatma, hoparlör sistemi, güvenlik kamerası gibi gerek insani ihtiyaçlara cevap vermesi gerekse can ve mal güvenliğinin temini için her türlü önlemin alınmasını da şart koşmuş.(mad:6)

Diğer yandan belediyelerde bir “Pazar Yeri Komisyonu” kurulmasını, uygun olmayan pazarların 1.1.2017 tarihine kadar ya yerlerinin değiştirilmesini ya da kapatılmasını hükme bağlamış.(Geç. mad:1/1)

Pazarların devletin öngördüğü kalite ve standartları böyle…

Özlem Hanım “hesap odaklı” değil de “hizmet odaklı” çalışan bir başkan olsaydı ilk işi benzerine üçüncü dünya ülkelerinde bile artık az rastlanan Aydın’ın “pazar yerlerini” standarda uygun hale getirmek olurdu.

Gerçek ortada… Her biri umumi tuvaleti bulunmayan, ambulans ve itfaiyenin girmesi imkânsız pazar yerlerinde halkın sağlığı her an tehdit altındadır.

Bunun yanında her şeyi dört dörtlük Kemer ve Fatih Pazar Yerlerinde de pazar kurulmuyor iyi mi…? Birisi kömür deposu diğeri de adeta serkeş yatağı…

Varsa yoksa popülizm… Pazarcı esnafının yazın başına sıcak geçen, kışın altından su akan Kemer Pazarını yaklaşık beş yüz metre mesafedeki modern yerine sırf bu nedenle taşınmadı. Keza her ikisi de Fatih Kapalı Pazar Yerine yaya yürüyüşü ile 15 dakika uzaklıktaki Efeler ve Yedieylül (Cuma) pazarları da öyle…

Modern pazar yerlerine bu kadar acil ihtiyaç varken Özlem Hanım Fatih Pazar Yerini  geçen yıl olduğu gibi bu yıl da kömür deposu yapmak istiyor.

Hem de Tabipler Odasının  “ vatandaşların hizmet alımına engel teşkil edeceği, yaratacağı toz, gürültü ve yangın tehlikesi pazar yeri çevresindeki konutlarda ve okullarda yaşayanlarda sağlık problemi yaşatacağı” uyarısına rağmen…

Mahallelinin “kömür deposu değil pazarımızı istiyoruz” şeklindeki meşru direnişine karşı BŞB yetkilileri “gidiyoruz ama tekrar geleceğiz” tehdidini savuruyor.

Ne halkçılık ama… Söz konusu Sayın Erdoğan olduğunda “diktatör” diye yere göğe sığmayacaksın sıra kendine geldiğinde alkış tutacaksın…

Aslına bakılırsa bu hareketiyle Başkan Efeler Belediye Başkanı Mesut Özakcan ve Mahalle Muhtarı Yıldız Karataş Taşcıoğlu’na bir yandan gözdağı veriyor diğer yandan da her ikisi ile hesap görüyor.

Efeler Belediyesine hizmet binası yapılması için arsa tahsisinde güçlük çıkarmasına, bazı konularda ihtilafa düşmesine bakılırsa Özlem Hanım’la Mesut Özakcan arasında devam su yüzüne çıkmamış tek taraflı bir güç savaşı var.

Eğer bu güne kadar Efeler’de bir pandomim kopmadıysa bu Mesut Özakcan’ın sakin, ağırbaşlı ve sabırlı kişiliğindendir.

Pazar Yerleri Yönetmeliği incelendiğinde de görüleceği üzere pazar yeri açma, yerini değiştirme, esnafa tahsis belgesi verme yetkisi BŞB nin değil ilçe belediyelerinindir.

Oysa Özlem Hanım Fatih Kapalı Pazar Yeri hakkında öyle düşünmüyor,”mal da benim mülk de benim… Nasıl kullanacağıma kim ne karışır” sözünden de anlaşılacağı üzere bu yerin mülkiyetinin de kullanım hakkının da BŞB ye ait olduğu görüşünde.

Mesut Bey yönetmelik şartlarına uymayan Cuma Pazarının Fatih Mahallesine taşınacağını ve tahsis belgesi bulunmayanların 12 Eylül 2014 tarihine kadar temin etmelerini pazarcı esnafına yazılı olarak duyurmuş.

Başkan Mesut Bey’in bu düşüncesine sözlü onay vermesine rağmen sonradan onun bu “destursuz bağa girişini” bir yetki tecavüzü olarak görmüş olacak ki, kömür depolama hamlesi ile hem hesap görmek istemiş hem de girişimi engellemiştir.

“Pazar yerinin değişmemesi yönünde 4 bin vatandaşın dilekçesi var” sözleri ise bu girişime ustaca hazırlanan bir kılıftır.

Yalnız mahallelinin direnişi Mesut Bey’i değil Özlem Hanım’ın hemcinsi olmasına rağmen geçmişte de yıldızının pek almadığı Muhtar Yıldız Karataş Taşcıoğlu’nu öne çıkarmıştır. O nedenle kavga onun üzerinden devam ediyor.

Olay bundan ibarettir… Bu despotluğa ilk dur diyen Fatih Mahallesi muhtarı Yıldız Karataş Taşcıoğlu’nu ve mahalle halkını tebrik etmek gerekiyor.

 Zira bu anlayış ve zihniyet değişmediği sürece bunları yenileri izleyecektir.O zaman da kaybeden bütün Aydın olacaktır.

Okuyucularımızın ve ülkemiz insanlarının bayramını tebrik ediyor, sevenleri ile nice bayramlara erişmelerini diliyorum.

Sosyal medyada bu konuyla ilgili düşüncelerinizi #aydınbunukonuşuyor etiketiyle paylaşın, yayınlayalım! 

 

facebook.png twitter.png

habericiuygulamalar.jpg