Ergenekon davasında tanık sıfatıyla ifadesine başvurulan gazeteci Alper Görmüş, günlüklerde Hilmi Özkök'ün de katıldığı bir toplantıda bütün generallerin müdahale yönünde görüş bildirdiğini belirterek "Eğer Özkök de generallerle aynı görüşte olsa darbe gerçekleşirdi." dedi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasında Ahmet Alper Görmüş'ün ifadesinin tamamlanmasının ardından, tutuklu sanıklar da soru sormak için söz istedi. Tuncay Özkan, "Toplantıda ben de bulunuyordum. Emekli askerlerin bulunma gerekçesi ise tanıtımı yapan şirketin Ceo'sunun emekli bir Tuğgeneral olmasından kaynaklanıyor. 4-5 arkadaşını çağırmış. Toplam 370 davetli bulunan toplantıda gazeteciler ve bilim adamları yoğunluktaydı." dedi.

Tanıtılan projeye ilişkin 4 tane uluslararası, bir de Türkiye'den patent alındığını aktaran Özkan, "Sadece teorilerine patent almışlardı. Ürünü oraya getirmedikleri için ben de inandırıcı bulmadım." ifadesini kullandı.

Özkan'ın soruları üzerine Görmüş, "Özden Örneğin günlüklerinin sahihliği gündeme geliyor sanırım. Notlarda 3 Aralık 2003 tarihinde dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ün, kuvvet komutanları ve generallerle 'Ne yapalım' toplantısı yaptığı yazıyor. Toplantıya katılan generallerin tamamı müdahale yönünde görüş bildiriyorlar. Özkök, 'Görüşlerinizi aldım. Demokratik yollarla hükümeti uyarmaya devam edeceğiz.' diyor. Özkök'ün İzmir'de tanıklığına başvurulduğunda kendisi de bu konuları doğrular nitelikte beyanlarda bulundu.

O dönemde hükümete karşı bir girişim olduğu neredeyse kanıtlanmıştır. Savcı, 'Toplantıda size teklifte bulundular mı?' diye soruyor. Özkök ise 'Hayır bana kimse teklifte bulunamaz. Ben komutanım.' diyor. Daha sonra Özkök, bir gazeteye verdiği demeçte 'Teklif değil de görüş bildirildi mi diye sorulsaydı farklı şey söylerdim.' ifadesini kullanıyor." dedi.

Davanın tutuklu sanıklarından Hurşit Tolon'un da savcılıkta günlükleri yok sayan bir ifade verdiğini belirten Görmüş, "Savcılık ifadesinde ise Tolon, bu 3 Aralık toplantısını teyit ettiğini, karşı çıkmama nedeninin ise kendisiyle alakalı bölümlerin doğru olduğunu ve kişilik haklarının zedelenmemesi olduğunu söylemişti." diye konuştu. Görmüş, "Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök de o taplantıda diğer generallerle aynı görüşü beyan etseydi darbe gerçekleşirdi." ifadesini kullandı.

Görmüş, kendisine ulaşan Örnek'in günlüklerine ilişkin dijital verilerle ilgili "Balbay, duruşmada verdiği ifadesinde dorulatamadığı için yayınlayamadığını söylemişti. Metehan Demir de aynı şekilde doğrulatamadığını söylemişti. Mehmet Ali Birand cesaret edemediğini söyledi. Hikmet Çetin ise 'Benim elime geçse yazardım.' şeklinde beyanlarda bulundu." diye konuştu.

Görmüş sanıkların sorularını cevapladığı sırada Başkan Çalmuk bir açıklama yaptı. Çalmuk, Şener Eruygur'dan çıktığı iddia edilen ve "Özden'in bilgisayarı" başlıklı klasörün uzun zamandır açılamadığı yönünde mahkemeye ilgili kuruluşlardan bilgi verildiğini ancak yapılan çalışmalar sonucunda bu evrakın şifresinin tespit edildiğini söyledi.

Balyoz davasının görüldüğü İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ne de bu bilginin verdiğini aktaran Çalmuk, huzurda bu evrakın küçük harflerle 'kedi' şifresi ile açıldığı bilgisini aktardı. Çalmuk, bu evrakı açarak tanık Görmüş'e kendisine gelen evrak ile bu evrakın aynı olup olmadığı sordu. Görmüş, kendisine gösterilen evraklarla kendisindeki evraklar arasında farklılık olduğunu söyledi.