AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yerel hizmetlerin layıkıyla verilebilmesi için belediyelerin güçlü olması gerektiğini belirterek, ''Milletimize daha iyi hizmet götürmek ve demokrasi kültürünü zenginleştirmek için, güçlü, etkili, verimli yerel yönetim yapıları kurmamız gerekiyor'' dedi.

Partisinin TBMM grup toplantısında konuşan Erdoğan, Türkiye'nin değişim iradesinin her geçen gün güçlendiğini, bu değişimde, vatandaşlara doğrudan hizmet veren yerel yönetimlerin de mutlaka önemli bir yeri olduğunu söyledi. Son dönemde yerel yönetimlerin hem temel hizmet alanlarında, hem şehircilikte, hem de sosyal çalışmalarda büyük bir atılım içinde olduğuna işaret eden Erdoğan, bu noktada yerel yönetimlere daha etkin ve verimli hizmet sunabilmelerinin sağlanması gereğini vurguladı.

Bu gerçekten hareketle yerel yönetimleri yakından ilgilendiren, sıkıntılarını giderecek iki önemli yasal düzenlemenin Meclis gündeminde olduğunu hatırlatan Erdoğan, ''Son dönemde yerel yönetimlerimizin görev ve sorumlulukları oldukça genişletilmiştir, ancak bu görev ve sorumlulukların sınırlarındaki bazı belirsizlikler de yeni düzenlemeleri gerektirmektedir. Katılımcı ve çoğulcu yönetim anlayışının kökleşmesi için yerel yönetimlerin güçlendirilmesine, yerel demokrasinin güç kazanmasına büyük önem veriyoruz'' dedi.


Bunları bir siyasi rant hesabıyla yapmadıklarını, Türkiye'yi belediyecilikte de ''çağdaş, muasır medeniyetler seviyesinin üstüne nasıl çıkarılır anlayışıyla yaptıklarını anlatan Erdoğan, ''Rakamlara baktığınızda, 'AK Parti bunu nasıl yapıyor' diye soracaksınız. Biz ülkemize hizmet sevdalısıyız. Bunun bedeli ne olursa olsun, bu bedeli ödeme pahasına biz bu adımı atarız ve atacağız'' diye konuştu.

NASIL HİZMET VERSİNLER?
Erdoğan, bugün bütün dünyada yerelleşme eğiliminin arttığını, bunun güçlü yerelleşme olduğunu, buna bağlı olarak da yerel yönetimlerin sorumluluk alanlarının genişlediğine dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:

'Şu anda nüfusu 2 binin altına düşmüş, nüfusu 500, 600, 800 olan yerel yönetimlerin, bir tane mimar, mühendis, arkeolog, sanat tarihçisi ve sosyal bilimci çalıştıramayan yerel yönetimler acaba bu sürece ne denli sağlıklı bir katkıda bulunabilir? Dürüst olalım, samimi olalım. Bazı siyasi parti liderlerinin kalkıp belli yerlerde halkı bir araya getirip miting yapmak ve halkımızı yanlış bilgilendirmek suretiyle bu yolla girmeleri bana göre dürüst bir davranış tarzı değildir. Çünkü biz oraları yerel yönetimlerden mahrum etmiyoruz ki tam aksine oraların daha da güçlenmesine imkan sağlıyoruz.

Yerel yönetimler alanında bizim de günün gereklerine uygun değişimi gerçekleştirmemiz, yerel yönetimlerimizi daha etkin ve verimli hale getirerek yerel hizmetlerin kalitesini artırmamız şarttır. İnşallah bu yasal düzenlemelerle yerel yönetimlerimizin dinamizmini arttırmış, hizmetlerin daha hızlı verilmesine imkan sağlamış olacağız. Burada gayemiz, demokrasi ve katılımı güçlü kılmak, kamu kaynaklarının daha verimli kullanılmasını sağlamak, hesap sorma ve hesap verme mekanizmalarını etkin bir şekilde çalıştırmaktır. Milletimize daha iyi hizmet götürmek ve demokrasi kültürünü zenginleştirmek için, güçlü, etkili, verimli yerel yönetim yapıları kurmamız gerekiyor. Bu sebeple hükümet olarak yerel yönetimlerimizin yetkilerinin artırılmasına büyük önem verdik, bu konuda güçlü ve kararlı bir irade ortaya koyduk.''

-''KULİSTE FARKLI, MECLİSTE FARKLI...''-
Erdoğan, yerel yönetimlerde yeniden yapılanma meselesinin kendi dönemlerinde başlamadığını, uzun zamandan beri konuşulduğunu, birçok hükümetin bu konuyu programlarına da alındığı halde bir türlü gerekli adımlar atılamadığını kaydetti.

''Ana muhalefet ve muhalefetten öyle milletvekilleri var ki... Bunlar milletvekili arkadaşlarımla kulislerde ve özel görüşmelerde, 'bu yaptığınız çok iyi ama biz bunu Mecliste böyle konuşmayacağız' diyor. Yani kuliste farkı, Mecliste farklı...'' diyen Erdoğan, bunun olmaması ve doğruya hep birlikte sahip çıkılması gereğine işarete etti. Erdoğan, ''Göreve geldiğimizden bu yana bu adımları atmanın mücadelesini veriyoruz. İnşallah bu dönemde attığımız adımlarla da önemli bir hayalimizi daha gerçeğe dönüştüreceğiz'' dedi.

-''YÖNETİM ZİHNİYETİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ...''-

Erdoğan, yönetim zihniyetinin değiştirilmesine büyük önem ve ağırlık verdiklerini belirterek, yerel yönetimlerin personel istihdamını kolaylaştırmak, kentsel dönüşüm projeleri uygulamak, sivil toplum kuruluşlarının mahalli idarelerin yönetimine aktif olarak katılmasını sağlamak konularında bugüne kadar cesur adımlar attıklarını söyledi.

Yerel yönetim hizmetlerinin halkın ihtiyaçlarına göre belirlenmesi, karar sürecine halkın dahil olması, bilgi edinme hakkı, hesap verebilirlik gibi konularda çok temel düzenlemeler yaptıklarına dikkati çeken Erdoğan, İl Özel İdaresi Kanunu, Belediye Kanunu, Büyükşehir Belediye Kanunu ve Mahalli İdare Birlikleri Kanununun, 2004 ve 2005 yıllarında çıkardıklarını anlattı.
Bu yasalarla birlikte, merkezi idare tarafından yürütülen bir çok görevin, yetki ve sorumluluğunu mahalli idarelere devrettiklerini ifade eden Erdoğan, ''Sorunların yerinden çözülmesi, taleplerin hızla karşılanması için atılan bu adımlar cesur adımlar olduğu gibi Türkiye'nin hak ettiği ölçüde kalkınması için yeni cesur adımların da atılması gerekiyor'' dedi.
Anayasanın 127. maddesinin, mahalli idarelere görev ve sorumluluklarıyla orantılı gelir kaynakları sağlanacağını hükme bağladığına işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Hükümetimiz, bu ilkeye uygun olarak, yerel yönetimlerimizin mali yapılarını güçlendirecek her türlü tedbiri almayı öncelikli görevleri arasında görüyor. Çünkü belediyelerimizin verdiği hizmet, doğrudan vatandaşımıza sunulan hizmettir, burada bir tıkanıklığa, bir gecikmeye, bir ihmale asla izin veremeyiz. Yerel hizmetlerin layıkıyla verilmesi, aksamaması için belediyelerimizin güçlü olması şarttır. Sadece maddi açıdan değil, yapı ve işleyiş olarak da güçlü belediyelere ihtiyacımız var. Kendi ayakta duramayan, kendi sorunlarını çözemeyen bir belediye, halka gerekli hizmetleri götürebilir mi? Kendisi himmete muhtaç hale gelen, personelinin maaşını ödeyemeyen, hiçbir araç gereci olmayan belediyeler, nasıl iş üretebilir, nasıl hizmet yapabilir?''

-''MAHALLİ İDARE GELİRLERİ TEK KANUNDA TOPLANACAK''-

Yerel yönetimlerin mali yapılarının kapsamlı şekilde gözden geçirilmesi ve güçlendirilmesi amacıyla İl Özel İdareleri ve Belediye Gelirleri Yasasını çıkaracaklarını ifade eden Erdoğan, düzenlemeyle, genel bütçe vergi gelirleri tahsilât toplamı üzerinden mahalli idarelere ayrılan pay miktarını yaklaşık yüzde 30 oranında artırdıklarını söyledi. Erdoğan, geçen yıl, mahalli idarelere gönderilen 13.3 milyar YTL'nin, yeni yasanın yürürlüğe girmesiyle 4 milyar YTL artarak yaklaşık 17.5 milyar YTL olacağını kaydetti.

Daha önce pay matrahına dahil edilmeyen petrol, alkollü ve gazlı içecekler ile motorlu taşıtlar üzerinden alınan özel tüketim vergileri ve özel iletişim vergisinin tamamının pay matrahına dahil edileceğini bildiren Erdoğan, şöyle konuştu:
''Mahalli idare gelirleri tek kanunda toplanacak, konuyla ilgili muhtelif kanunlar kaldırılacaktır. Yerel yönetimlere aktarılan payların dağıtımında nüfusa ilave olarak 'performans ve gelişmişlik endeksi' gibi yeni kriterler getiriyoruz. Özellikle gelişmişlik endeksi kriteri, daha az gelişmiş belediyelerin daha fazla pay almasına imkan sağlayacaktır. Nüfusu 10 binin altında olan belediyelere mali yardım için Maliye Bakanlığı bütçesine denkleştirme ödeneği konulması öngörülmektedir. Denkleştirme ödeneği, mali yapıları yetersiz olan küçük belediyeleri rahatlatacak bir düzenlemedir. Merkezi idare tarafından toplanan vergilerde olduğu gibi, bu kanunda yer alan vergi ve harçlara ilişkin maktu miktarların, her yıl yeniden değerleme katsayısı oranında artırılması imkanını getiriyoruz. Bu bilgilerin hiçbiri mevcut belediye başkanları tarafından bilinmiyor. Vergi ve harçlar yeniden düzenleniyor, uygulama basitleştiriliyor ve kolaylaştırılıyor. Vergi ve harç uygulamasında da daha adil mekanizmalar getiriyoruz.''

Erdoğan, öncelikle belediyeleri beş gruba ayırdıklarını ve her grup içinde bulunan belediye sınırlarını da ayrıca 3 dereceye ayırarak vergi yükünü, gelişmişlik durumuna göre azalttıklarını belirterek, bürokrasi ve kırtasiyeciliği artıran uygulamaları da büyük ölçüde kaldırdıklarını kaydetti.

-''NÜFUSLARIN NE KADAR ABARTILDIĞI,KABARTILDIĞI ORTAYA ÇIKIYOR''-
Adrese dayalı nüfus kayıt sisteminin sonuçlanmasından sonra 2 bin 262 belediyenin nüfuslarında yüzde 1 ile yüzde 87 arasında azalma olduğuna işaret eden Erdoğan, ''Bununla bir gerçek ortaya çıkıyor; nüfusların ne kadar abartıldığı, kabartıldığı, bindirilmiş kıtaların bir yerden bir yere nasıl taşındığı ortaya çıkıyor'' dedi.

Bu azalmaya paralel olarak genel bütçe vergi gelirlerinden belediyelere gönderilen paylarda da aynı oranda azalma görüldüğünü belirten Erdoğan, ''Belediye gelirlerinde düşme olmaması için gereken her tedbiri alıyoruz. Nüfusu düşen belediyelerin borçlarından yapılan kesintileri, sıfıra indirme konusunda Bakanlar Kurulu kararı hazırlanması için talimat verdik. Ne zamana kadar? Seçime kadar... Ondan sonra normal düzene gireceğiz'' diye konuştu.

Bu çerçevede, İller Bankasından yapılan diğer kesintiler de gözden geçirilerek belediyelerin gelir kayıplarının büyük ölçüde önleneceğini ifade eden Erdoğan, uygulamanın, ''bu yıl başından itibaren geçerli olacağını ve yerel yönetimler genel seçimlerine kadar devam edeceğini'' kaydetti.

İl Özel idaresi ve Belediye Gelirleri Kanununun Temmuz ayında yürürlüğe girmesini planladıklarını belirten Erdoğan, ''Böylece, nüfusu azalan belediyelerimiz, bu düzenlemelerden sonra yerel hizmetlerin sağlıklı bir şekilde sunabilmek için ihtiyaç duyacakları mali kaynaklara fazlasıyla sahip olacaklardır'' diye konuştu.

Köylerde daha etkili yönetim yapısının kurulması ve idari kapasitelerinin artırılması amacıyla Köy Kanununun değiştirilmesine yönelik hazırlıkların da devam ettiğini hatırlatan Erdoğan, bu yıl sonuna kadar bu kanunu da yürürlüğe koymayı hedeflediklerini söyledi.

''AK PARTİ'NİN KÜÇÜK HESAPLARA İHTİYACI YOK''

Erdoğan, yerel yönetimlerin idari kapasitelerini güçlendirmek amacıyla hazırlanan büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde ilçe kurulmasına ilişkin kanun tasarısının, ''Siyasi rant hesaplarıyla atılmış bir adım olmadığını'' ifade etti.

Bunun dışında, yerel yönetimlerin idari kapasitelerini güçlendirmek, nüfus ve sorumluluk alanları bakımından optimal büyüklüğe kavuşturmak gerektiğini ifade eden Erdoğan, Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısının bu amaçla hazırlandığını kaydetti.

Başbakan Erdoğan, bu kanunla yerel yönetimlerin yapısı, işlevleri ve işleyişinde verimlilik, etkinlik ve tutumluluk ilkelerini hayata geçireceklerini belirtti.

Kamu yönetiminde yeniden yapılanma süreci içinde, yerel yönetimlere daha çok görev ve sorumluluk verdiklerini dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:

''İdari, mali ve teknik kapasiteleri yüksek belediyelere ihtiyacımız var. Mevcut yerel yönetim yapımızda, idari kapasiteleri yetersiz çok sayıda belediyenin varlığı önemli bir sıkıntımızdır. Bu sadece devletin değil, doğrudan vatandaşlarımızın da sıkıntısıdır, hizmetlerin verilmesini güçleştiren, aksamalara zemin hazırlayan önemli bir sorundur.

Ayrıca, yerel yönetimlerin bu derece parçalı ve küçük ölçekli olması, başlatmış olduğumuz reform sürecini de olumsuz etkilemektedir. Bu belediyelerden 863 tanesi, nüfus itibariyle kurulduğu dönemin mevzuatı bakımından belediye olma yeterliliğinin altına düşmüştür.

Bildiğiniz gibi, mevcut belediye yasamıza göre, nüfusu 2000'in altına düşen belediyelerin tüzel kişiliklerinin kaldırılması yasal bir zorunluluktur. Bu belediyelerimize, birleşme ve katılmalarla nüfuslarını artırma imkanı sağlamak üzere 2 yıllık bir süre verilmiştir. Bu süre sona erdiği için, bu belediyelerimizin tüzel kişiliklerinin sona erdirilmesi gerekiyor.''


-''BÜTÜN ÖNLEMLER ALINDI''-

Başbakan Erdoğan, bu beldelerde yaşayan vatandaşların en ufak bir endişe duymalarını gerektirecek bir durumun olmadığını ifade ederek, belediye teşkilatının kalktığı yerlerde, hizmetin daha iyi yapılması için gerekli bütün önlemlerin alındığını ve alınacağını bildirdi.
Kırsal alanlarda, il özel idareleri ve köylere hizmet götürme birlikleri yoluyla çöp toplama, temizlik, içme suyu, kanalizasyon gibi temel alt yapı hizmetlerinin daha kaliteli sunulacağını belirten Erdoğan, ''Gerektiğinde il özel idareleri veya köylere hizmet götürme birlikleri tarafından buralarda birimler de açılabilecektir'' dedi.

Recep Tayyip Erdoğan, ''Bu yerleşim yerleri için genel bütçe vergi gelirlerinden ayrılan paylar, 10 yıl süre ile il özel idarelerine aktarılacaktır. Aktarılan kaynaklar, bu yerleşim yerlerinin ihtiyaçları için kullanılacaktır. Bazı iddiaların aksine bu beldeler cazibesini yitirmeyecek, belki de artıracaktır, köyden kente göçe sebebiyet verilmeyecektir'' diye konuştu.

Büyükşehir belediye teşkilatları içinde yer alan ilk kademe belediyelerinin, kentleşmeyle ilgili ciddi koordinasyon sorunlarına sebep olduklarını kaydeden Erdoğan, rasyonelleştirme ihtiyacının, sadece kırsal alandaki küçük belediyelerle sınırlı olmadığını, büyükşehir belediyelerindeki ilk kademeler için de aynı ihtiyacın olduğunu söyledi.

Başbakan Erdoğan, nüfus yoğunluğu dikkate alındığında, merkezi hükümet tarafından sunulan eğitim, sağlık, sosyal yardım, nüfus ve tapu gibi hizmetlerin, ilçe kurulmamasından dolayı sağlıklı bir şekilde sunulamadığını kaydetti.

-''SİZ HANGİ ÖRNEK BELEDİYECİLİĞİ SERGİLEDİNİZ?''-

Bu illerde sadece valilik teşkilatının olmasının, kamu hizmetlerinin aksamasına neden olduğunu, buralarda ilçe kurmayı zorunlu kıldığını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
''Büyükşehirlerde ilçeyi esas alan bir yönetim yapısı kurmak, merkezileşmeyi azaltacak, yerelde sunulan kamu hizmetlerine erişimi kolaylaştıracaktır. Ayrıca, Büyükşehir Belediyesi Kanunuyla, kent bütünlüğünün sağlanması ve büyük kentlerin gelişme alanlarının daha disiplinli bir yapıya kavuşması için büyükşehir belediyelerinin sınırları genişletilmiştir. Sınır genişlemesi sırasında irili ufaklı çok sayıda ilk kademe belediyesi büyükşehir sınırlarına katılmıştır. Bu kanun tasarısının hazırlık sürecinde, mevcut yapının aksayan yönlerini tespit ederek daha etkili bir yönetim sistemi kurmaya çalıştık. Yeterli büyüklüğe sahip ilk kademe belediyelerini ilçe belediyesine dönüştürüyoruz.

239 adet ilk kademe belediyesi de en yakın ilçe belediyesiyle birleştiriliyor.Merkezinde ilçesi olmayan büyükşehirler de dahil olmak üzere, örneğin Eskişehir, Samsun... Merkezinde ilçe belediyelerine sahip oluyorlar. Eskişehir'de 5 tane ilk kademe belediyesi vardı, şimdi Eskişehir 2 tane Tepebaşı ve Odunpazarı diye 2 ilçe belediyesi olacak, diğer 3 tanesi de bunlara bağlanacak. Bu adımları atarken, hesapları ince ince yaptık. Aynı şey Samsun ve İstanbul için geçerli. Böylece büyükşehirlerde toplam 43 yeni ilçe kuruyoruz. Büyükşehirlerde ilk kademe belediyeleri kaldırılıyor. Şimdi bakıyorsunuz, ana muhalefetin bazı temsilcileri sağda solda bir dedikodu oluşturmuşlar. 'İlk kademe belediyelerini kaldırmak suretiyle AK Parti burada siyasi bir rant peşinde koşuyor'... Hayır hayır. Siz bu ülkeyi çağdaşlaştırmaktan korkuyorsunuz, hayatınız çünkü bu mantıkla geçti. Bu ülkeyi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmaktan korkuyorsunuz. Siz hangi belediyeyi aldınız da muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkartmak için örnek belediyecilik sergilediniz? Bunu bir gösterin bakalım. Yok. Çünkü, bu hizmet bir sevdadır. Başaramazlar. Aldıkları, kazandıkları yerlerde hep hüsran vardır. Parçalı yönetim yapısına bu anlayışla son veriyoruz. Görev ve yetkilerin açıkça belirlendiği berrak yapılar oluşturuluyor. İstanbul'da artık ilk kademe belediyesi kalmıyor.''

-''PLAN BÜTÜNLÜĞÜNE SAHİP OLMAK İÇİN TEK BELEDİYE''-

Başbakan Erdoğan, bu meseleyi siyasi malzeme konusu yapmanın doğru olmadığını söyledi.
''Önemli olan halkımızın gerekli hizmeti en iyi şekilde alabilmesidir'' diyen Erdoğan, amacın insana en iyi, en kaliteli hizmeti götürebilmek ve şehirleri mamur hale getirebilmek olduğunu kaydetti.

Erdoğan, bu yasadan da tatmin olmadığını ifade ederek, ''Büyükşehirler ve il belediyeleri de dahil olmak üzere mülki sınırlar en azından plan noktasında, bir plan bütünlüğüne sahip olması için tek belediyeye verilmelidir. Belediyelerimizde plan bütünlüğü açısından çok ciddi sıkıntılar ve suiistimaller yaşanmaktadır. Niye? Plan bütünlüğü yok. Belde belediyeleri var, özel anlaşmalar, özel görüşmeler... Kontrol mekanizması yok. Bakıyorsunuz ki ucubeler yükseliyor. Antalya niye harap oldu? Hep bundan. Altyapı yok, kanalizasyon yok. Belde belediyelerinden atık sular denize deşarj ediliyor. Çünkü o belde belediyesinin bu atık suyunu aktarabilecek, taşıyabilecek kanalizasyon yapısını kurabilmesi, atık su kollektörünü kurabilmesine gücü yetmez. Ama bakın şimdi Antalya Büyükşehir Belediyesini AK Parti aldıktan sonra, Antalya sahilleri temiz hale gelmeye başladı. Kollektörler sahil boyunda kuruldu, arıtma tesisleri kuruldu ve o sıkıntı giderildi. Bu düzenleme bize bir şey daha getiriyor. İnşallah Türkiye genelinde daha büyük bir ölçüde bir plan bütünlüğüne doğru gitmiş olacağız. Ama bunu da anlamakta zorlanacaklar. Çünkü bu eziyeti çekmediler, onun için ne ana muhalefet ne de diğerleri bu işten pek anlamaz. Biz yerelden geldik genele. Şimdi genelle yereli bütünleştiriyoruz. Hizmet üretemeyen, derde deva olamayan küçük küçük belediyeler, ancak halkın sırtında bir yük olur. Vatandaş ile devletin ilişkisi, vatandaş ile siyasetin ilişkisinde yegane ölçü hizmettir.''

-''SİZLERE ÖZEL KOLTUKLAR TAHSİS EDEMEYİZ''-

Başbakan Erdoğan, belediye olmaktan çıkacak belediyelerin başkanlarına da şöyle seslendi:

''Bunu adete, hizmet koltuğunuzun kaybı olarak görmeyin. Yine bu yarışın içine girin. Şimdi belde belediye başkanı iken, gelin ilçe belediye başkanı olun. Bunu yürütecek kabiliyetteyseniz, mensubu olduğunuz parti sizi ilçe belediye başkanı adayı yapar. Ama o kabiliyetiniz yoksa, kusura bakmayın, sizlere özel koltuklar tahsis edecek değiliz. Bunu da görmemiz lazım. Dost acı söyler, gerçeği söyler. Bu gerçeği söylemek durumundayız.''

AK Parti hükümetinin hizmeti esas aldığını, hizmete engel olan, hizmeti aksatan engelleri kaldırmak için bütün riskleri alarak bu yola koyulduğunu belirten Erdoğan, daha demokratik, daha gelişmiş bir toplum yapısı için etkili bir kamu yönetimine ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Başbakan Erdoğan, yerel yönetimlerin bu yeni yapısıyla vatandaşlara daha kaliteli hizmetin, daha hızlı bir şekilde sunulabileceğini ifade ederek, bu tasarıyla, yerel yönetimlerin idari, teknik ve mali kapasitelerinin yükseleceğini, hizmet maliyetinin düşürüleceğini, kaynak israfı ve çarpık kentleşmenin önleneceğini bildirdi.
-''TELEVİZYONLARDA GÖSTERİYORLAR, ACINDIRIYORLAR''-

Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Belediyelerimizin devir ve tasfiyesi aşamasında... Bunun da çok dedikodusu yapılıyor. 'Ben memurum, benim bundan sonraki halim ne olacak?...' Televizyonlarda gösteriyorlar, acındırıyorlar. o zavallı hanımefendi; 'Benim kocam burada memurdu, şimdi bundan sonra hali ne olacak?..' Asla kazanılmış haklarla oynamayız. Çalışanlarımızın bütün özlük hakları korunacak, yeni işlerde istihdamları sağlanacak, hiç kimse mağdur edilmeyecektir. Umudumuz odur ki bu düzenlemelerin ardından Türkiye, demokratik, modern ve güçlü bir kamu yönetimi yapısına kavuşacaktır. Bizim muradımız budur, hedefimiz budur. Kimse konuyu saptırmaya, meseleyi farklı noktalara çekmeye, halkımızın hissiyatını istismar etmeye kalkmamalı. Bu adım, siyasi rant hesaplarıyla atılmış bir adım değildir.

AK Parti hükümeti, başından beri halkımızın, ülkemizin yararına cesur adımlar atmakta, yine halkımızın refah ve kalkınması için her türlü bedeli ödemeyi göze almaktadır.

Bu ülkenin uzun yıllardır ihtiyaç duyduğu halde gerçekleştiremediği bu değişimi, sadece 'AK Parti hükümeti yapıyor' diye spekülasyonlara kurban etmemek lazım... Diyorlar ki yerel seçimler yaklaşıyor, AK Parti bu yüzden bu meseleyi gündeme getirdi. Bu nasıl bir mantıktır buradan soruyorum; yıllar boyunca bu milletten oy alabilmek için köylere belde, beldelere ilçe, ilçelere il, illere büyükşehir yapma vaatleriyle gidenler bu ülkenin siyasetçileri değil miydi? Bu vaatler uzun yıllar boyunca popülist siyasetin geçer akçesi kabul edilmedi mi? Bu ülkede kırk yıldır siyaset yapanlar bu meseleleri iyi bilir. Bu vaatlerle geldiler, kalabildiler mi orada? Kalamadılar, geldikleri gibi gittiler. Çünkü bunlar ülkeye ve halkıma bir şey kazandırmıyordu. Bunların bir kısmı sözlerini tutup eğrisini doğrusunu tartmadan bu ülkeye bir çok belde, ilçe, il kazandırdılar. Ama ne oldu, hepsi tabelada kaldı, il demekle, belde demekle sorunlar çözülmedi, sıkıntılar bitmedi, şehircilik bir adım ileri gitmedi.
Biz siyaseten aleyhimize de olsa popülizmi reddediyor ve milletimize cesaretle, 'Daha iyi, daha hızlı, daha yaygın hizmetin yolu vasfını kaybetmiş belediyeleri kaldırmaktır' diyoruz. AK Parti hükümetlerinin popülizmle işi yoktur, olmayacaktır. Popülizme zerre kadar prim vermiyoruz, hizmeti esas alıyoruz. Bakınız bunun ispatını da yine rakamlarda görmek mümkün. Bu düzenlemeyle belediyeliği kaldırılacak olan ilk kademe belediyelerinin yüzde 59'u şu anda AK Partili belediye başkanlarının yönetimindedir. Eğer biz burada siyasi rant hesabı yapmış olsak, bu ilk kademe belediyelerini kaldırmazdık. Yine belediyelik hükmü kalkacak nüfusu 2000'in altındaki belediyelerden yüzde 57'si seçimi AK Parti'nin kazandığı belediyelerdir. Bu düzenleme sonrasında elinde bulundurduğu belediye başkanlığı sayısında en büyük kayba uğrayacak parti yine AK Parti'dir. Buna rağmen biz bu düzenlemeleri gündeme getiriyoruz, çünkü buna Türkiye'nin, milletimizin ihtiyacı var.''
-''BELEDİYECİLİK AK PARTİ'NİN İŞİDİR''-


Sıkıntılara çare üretmenin, vatandaşlara en iyi hizmeti götürmenin, Türkiye'nin gecikmiş yatırımlarını, il il, ilçe ilçe, belde belde, köy köy gerçekleştirmenin hesabını yaptıklarını anlatan Erdoğan, ''Belediyecilik AK Parti'nin işidir. Bizi seçim yatırımı yapmakla suçlayanlar, biraz da kafalarını bu meselelere yorsunlar, bu milletin derdine çare olacak yerel projeler üretsinler, şehirciliğimize, belediyeciliğimize yeni açılımlar getirsinler'' dedi.

Başbakan Erdoğan, AK Parti'nin bu milletten oy istemek için böyle küçük hesaplara ihtiyacı olmadığını da kaydederek, ''Biz milletimizi biliyoruz, milletimiz bizi biliyor, onlar layık görürlerse biz Türkiye'nin her köşesinde hizmetlerimize devam ederiz'' diye konuştu.

AA