Çelik, bütün özel hastane yöneticilerini Sosyal Güvenlik Kurumu’nda topladı. Önce kamunun tedavi giderlerinin 2002 yılında 10 milyar lira iken, 2011 yılında 45 milyar liraya ulaştığını söyledi. Ardından kamunun özel hastanelere ödediği faturanın 564 milyondan 6.4 milyar TL’ye çıkarak, 11 kat artış gösterdiğine dikkat çekti.

Vatandaşın sağlık hizmetlerinden memnuniyetinin arttığını belirterek, “Bu memnuniyetin sürdürülmesi için sorunları konuşmak üzere buraya geldik” dedi. Bakan Çelik, özel hastanelerle yapılan sözleşmelerdeki değişiklikleri ise şöyle özetledi:

- Özel hastanelerde bir doktor 1 saatte 6 hasta; 1 günde en fazla 60 hastaya bakabilecek.

- Branş doktorlarının 5/4’ü SGK’lı hastaya bakacak.

- 100 TL üzeri işlemler için vatandaşa belge verilecek.



- Özel hastanelere verilecek olası cezalar için indirim ve kendini savunma hakkı verilecek.

- Cezalarda tavan uygulaması ve taksitlendirme imkanı verilecek.

- Formaliteler, dolayısıyla da istenen evrak sayısı azalacak.

Çelik, yeni değişiklikleri sıraladıktan sonra, “Hasta memnuniyetinin sürdürülmesi için bu kararlar alındı. Şimdi de sizin taleplerinizi almak için buradayız. Diyalogdan yanayız. Her meselenin konuşulabilmesi gerektiğine inanıyoruz. Hiçbir zaman ‘ben biliyorum’ anlayışında olmadık. Pratikten bizden çok bildiğinizi görüyorum, bunların bize yol gösterici olacağına inanıyorum” dedi.

Bakan Çelik, bu konuşmanın ardından hastane yöneticilerini dinlemek üzere toplantıyı basına kapattı.

SÖZLEŞME SÜRESİ 6 ŞUBAT’A UZADI

Toplantıda OHSAD yönetimi de hastane temsilcileri de söz aldı. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun hazırladığı yeni sözleşmeyi neden imzalamadıkları anlattı. Toplantıda bugün sona eren sözleşme imzalama süresinin 6 Şubat’a uzatılması, bu süre içinde sektörle yeniden bir araya gelinmesi kararlaştırıldı.

4 KONUDA İTİRAZ GELDİ

Sektör temsilcileri, öncelikle bir branşta çalışan hekimlerin yüzde 80’inin SGK’li hastalara bakma zorunluluğuna itiraz etti. Bunun özel sağlık sigortası olan hastalara verilecek sağlık hizmetini aksatacağı iddiasında bulundular. Sonuçta bunun özel sağlık sigortası sistemini öldüreceğini ileri sürdüler. “Bu zorunluluk gelirse, kimse özel sağlık sigortası yaptırmaz. Nasıl olsa SGK karşılıyor, diyen özel sözleşmesini iptal eder” dediler.

900 MİLYON BELGE VERİRKEN YANLIŞLIK YAPARIZ

İkinci olarak 100 TL’nin üzerindeki hizmetlerde hastaya yapılan işlemlerle ilgili ‘belge verilmesi’ uygulamasının sıkıntı yaratacağını belirttiler. Özel hastanelerin yılda 90 milyon muayene yaptığını, her bir işlemde 10 belge verilse, 900 milyon belge anlamına geldiğine dikkat çektiler. “900 milyon belge verilirken, hatalar olabilir. Yanlış belge verilebilir” diyerek, belgenin herkese değil, ‘isteyene’ verilmesi gerektiğini savundular. Böylece belgelerin daha dikkatli şekilde verileceğinden, hatalı belge verme sayısının en aza ineceğini söylediler.

Hastanelerin itiraz ettiği bir diğer konu ise cezalar oldu. Cezaların ciro üzerinden kesilmesine karşı çıktılar. Tek tip ceza uygulamasının devam etmesini istediler.

BU FİYATLARLA DEVAM EDEMEYİZ

Son olarak da SGK’nin paket fiyatlarının düşüklüğünden yakındılar. 5 yıldır aynı fiyatlarla hizmet verdiklerini, bu fiyatların enflasyon ve kur artışı nedeniyle ‘çok düşük’ kaldığını belirterek, “Bu fiyatlarla devam etmemiz mümkün değil” dediler.

Bir sektör yöneticisi, ‘SGK size peki o zaman devam etmeyin’ derse ne yapacaksınız, sorumuza “Böyle diyemez. Çünkü devletin verdiği sağlık hizmetlerinin yüzde 30’unu özel hastaneler veriyor. Böyle olursa kamu hastanelerine başvurular artar, hastanelerde eskisi gibi yoğunlaşmalar olur, kuyruklar uzar, vatandaşın sağlık sisteminden duyduğu memnuniyet düşer” karşılığını verdi. 

hurriyet.com