Elimizi ayağımızı bağlayıp çaresiz bırakan İMF’den kurtardığı,
Devletin ödenemez denilen borçlarını ödediği,
Yerli sanayimizi kurmak için adımlar attığı,
“Biz adam olmayız” kompleksinden kurtardığı,
Bizde yapabiliriz inancını bize hatırlattığı,
Demokrasiyi ve özgürlükleri güçlendirme iradesi gösterdiği,
Darbeci anlayışı milletin ordusundan temizlendiği,
Milli iradenin, sandığın namusunu savunduğu, yerleştirdiği,
Ülkede kurulan “Gizli yönetim odaklarını” dağıttığı,
Ülkeyi sömüren sermayeyi rekabete zorladığı,
Tekelleşmeyi kırmak için çabaladığı,
Medyada oluşan kontrolsüz gücü kırdığı,
Rekabeti getirdiği,
Üretmeden kazanmayı önceleyen sanayicileri üretime zorladığı,
Yasaları yok sayan, etrafa korku salan mafyoz yapıları bitirdiği,
Mafya ve devlet içinde çöreklenen “Vatanseverlerin(!) işlediği
faili meçhul cinayetlere son verdiği,
Olağan üstü hali kaldırdığı,
Emasya ve benzeri faşist kurum ve uygulamaları bitirdiği,
İnsanların kendi dilleriyle şarkı, türkü söylemesine,
seçim faaliyeti yapmalarını sağladığı,
Ana, baba, kardeş ve eşlerle cezaevlerinde kendi dilleriyle konuşmayı mümkün kıldığı,
Kız çocuklarının ve kadınlarımızın okullarda ve devlet dairelerinde inançlarına uygun giyinerek okuyabildikleri veya çalışabildikleri,
Gençlerimizin çağın imkanlarından faydalanmasına yönelik
Üniversite, yurt sayılarını çoğalttığı,
Burs imkânlarını artırdığı,
Hayal etme ve kurma imkânı ve özgüveni verdiği,
Devlet eliyle, insanların hafızasını silmek için değiştirilen köy, mahalle ve il adlarının eski haline dönüşmesi imkânını sağladığı,
Yüzyıldır süren devletin yanlışlarını düzeltmek istediği,
Hasılı devlet ile milletin barışmasını gerçekleştirdiği,
Ülkede yaşayan iki büyük halkın kardeş olduklarını hatırlattığı,
Bu iki halkın arasına ekilmek istenen düşmanlığa karşı,
Demokrasi içinde kalıcı çözümü aradığı,
Özgürlüklerden ve çözümden yana en ilerici parti olduğu,
Milletin tamamına hitap ettiği, Türkiye siyaseti yaptığı,
Mevcut partiler arasında en özgürlükçü olduğu,
Barışın, özgürlüğün, kalkınmanın teminatı olduğu,
İnsanlarımızı hastane ve eczane kapılarında eziyetten kurtardığı,
Ülkeyi baştanbaşa bölünmüş yol,
Hızlı trenler ve hava limanlarıyla süslediği,
Bölgesinde, yeryüzünde ve ümmet coğrafyasında yaşananlara kayıtsız kalmadığı,
Emperyal siyaset izlediği,
İki asırdır varlığını sürdüren sömürgeci dünya düzenine itiraz ettiği,
“Dünya 5’ten büyük” diyerek mazlum milletler adına sesini yükselttiği,
Yeni bir Türkiye ve Dünyanın mümkün olduğunu bize inandırdığı.
Bu anlayış ve hizmetlerin devamı için.
Oyum AK Partiye.
Bunlar benim gerekçelerim.
Bu seçimlerde;
Oy verirken bizi etkileyen başka sebepler de vardır.
Adayları beğenmiyor, İstediğimiz kişiyi sıralamada haksızlık yapılmış olabilir.
Adayların insanlarla ilişkisinden rahatsızlık duyabilir,
Teşkilatların yeterli performansı göstermemesini kızabiliriz.
Gücenikliğimize dair, daha bir sürü sebepler de bulabiliriz.
Bulduğumuz hiç bir sebep,
Ülkemizin ihtiyaç duyduğu “Yeni anayasa”dan,
“Barış, adalet, özgürlük ve kardeşlikten” yana
“Bölgesel güç” olma irademizden, daha öncelikli olamamalıdır!
