Ordu Yardımlaşma Kuru-mu'nda (OYAK) Temmuz 2000-Haziran 2004 tarihleri arasında yapılan yolsuzluk ve usulsüzlük soruşturması dosyası yeniden açılıyor. Konuya ilişkin suç duyurusunu inceleyen Ankara Cumhuriyet Savcısı Abdullah Akkuş, söz konusu dönemde OYAK'ta yaşandığı ileri sürülen yolsuzlukların gerçek olduğunu, ancak zamanaşımı sebebiyle kovuşturma yapılamayacağını bildirmişti. Mağdurlardan Ercan Doğan'ın konuya ilişkin itirazlarını inceleyen Sincan 2. Ağır Ceza Mahkemesi, OYAK yöneticilerinin 'görevi kötüye kullanma' suçundan hakim karşısına çıkarılmalarına hükmetti. Hukukçular, kararın benzer davalar için emsal teşkil edeceğini belirtiyor.

Zaman'ın 15 Eylül 2011'de 'OYAK'taki usulsüzlük tutanaklara girdi: Trilyonlarca zarar gizlenmiş' başlığıyla kamuoyuna duyurduğu usulsüzlükler yargıya taşınıyor. Mağdurlardan Mustafa Bıyık ve bir grup emekli asker Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na yaptıkları suç duyurusunda haklarının gasbedildiğini ileri sürerek, OYAK yöneticilerinin yargılanmasını talep etmişti. Şikâyeti inceleyen Savcı Abdullah Akkuş, emekli askerin haklarının yenildiğine dikkat çekmişti. Olayın üzerinden 5 yıl geçmesi sebebiyle zamanaşımına uğradığını savunan savcı, kovuşturmaya yer olmadığına hükmetmişti.

Savcı Akkuş'un 'kovuşturmaya yer olmadığı' kararı üzerine boş durmayan emekli askerler, itiraz haklarını kullandı. Sincan 2. Ağır Ceza Mahkemesi, şikâyetçi emekli asker Ercan Doğan'ın itirazının incelendiğini, cumhuriyet savcısının mütalaası alındıktan sonra karar verildiğini bildirdi. OYAK'ın 2000-2004 yıllarını kapsayan ve sadece üyelerin internet üzerinden görebildiği genel kurul tutanaklarında kurumun nasıl zarar ettirildiği detaylarıyla anlatılıyor. Maliye Albay Tuncay Şallı, genel kurulda yaptığı açıklamalarda, OYAK'a bağlı, Mais Otomotiv, Goodyear, Hektaş ve Entaş gibi şirketlerin zarar etmesine göz yumulduğuna dikkat çekiyor. Ayrıca OYAK Bank'ın 'batık' olduğunu bile bile kredi vererek trilyonlarca lira zarara uğratıldığına işaret ediyor.

Tutanaklar üzerine emekli Astsubay Mustafa Bıyık ile bir grup emekli asker Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusuna bulunup haklarının gasbedildiğini ileri sürmüştü. Emekli askerler suç duyurusunda şu iddialarda bulunmuştu: "Anılan tarihlerde yapılan genel kurullarda şahsımın, verilen yalan yanlış bilgiler ile aldatıldığını, kandırıldığını, canımı dişime takıp kazandığım birikimlerimin OYAK yöneticileri ve iştiraklerden sorumlu müdürlerce kasıtlı olarak zarar ettirilerek heba edildiği, zarara sebep olan sorumlu müdürler hakkında hiçbir hukuki işlem yapılmadığı, OYAK'ın gerçek sahibi olan benim elime kurumda, iştiraklerinin gerçek değeri üzerinden ne kadar birikimim var bir belge verilmediği, OYAK kurumundaki haklarımı aramak, yapılan yanlışlıkların, verilip de dönmeyen kredilerin (Kasıtlı olarak batırılan krediler olduğu kanaatindeyim) ve yönetimin yanlış kararlar alarak benim gibi 260 bin vatan evladının birikimlerini iyi değerlendiremeyen OYAK yöneticileri tarafından hakkımda şikâyet dilekçesi verilerek şahsımın ve gazetemin (www.kamuemekcileri.org) korkutulmaya, sindirilmeye çalışılarak tehdit edilmesi."

Danıştay'da delil karartanlar hâkim karşısında

Kanlı Danıştay saldırısına ilişkin delilleri karartmakla suçlanan, aralarında emekli askerlerin de olduğu OYAK Savunma ve Güvenlik Sistemleri güvenlik çalışanlarının yargılanmasına başlandı. İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada 6'sı tutuklu 10 sanık ilk defa hâkim karşısına çıktı. Tutuklu sanıklar OYAK Güvenlik'in eski Genel Müdürü Orhan Çoban (emekli kurmay albay), Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Tarık Özyılmaz, Elektronik Güvenlik Sistemleri Müdürü Yavuz Selim Kavaklıoğlu, Savunma ve Güvenlik Sistemleri Bilgi İşlem Müdürü Barış Demirtaş, teknisyen Serkan Akyıldız ile montaj bakım şefi Metin Almalı cezaevinden getirilerek hazır edildi. Tutuksuz sanıklardan teknisyenler Murat Ünal ve Murat Kablan ile Danıştay'da bilgi işlem müdürü olarak görev yapan bilgisayar mühendisi Cellalettin Yüksekkaya ile OYAK Güvenlik satın alma sorumlusu Erdem Acun duruşmaya katıldı. Tutuklu sanık Orhan Çobanlı kimlik tespitinde, OYAK'tan emekli olduğunu ve 3 bin 500 TL aylık gelirinin olduğunu söyledi. Tutuklu sanıklardan Mustafa Tarık Özyılmaz da 18 bin TL aylık gelirinin olduğunu ifade etti. Daha sonra 63 sayfalık iddianamenin okunmasına geçildi.

Danıştay binasının güvenlik sistemi, saldırının olduğu 17 Mayıs 2006'dan 5 ay önce kurulmuştu. Sistem 5 ay boyunca arıza vermedi. Saldırıdan önceki 13 gün içinde ise 8 defa arızalandı. OYAK'a bağlı teknisyenler arızayı gidermeye çalıştı. Danıştay saldırganı Alparslan Arslan da bu süre içinde binada keşif yapmıştı. OYAK yetkilileri önce bu keşif görüntülerini sildi. Daha sonra saldırıdan bir gün önce de binaya gelerek, burada biri geçilen görüntüleri arşivleyen, diğeri de işletim sistemine ait hard diskleri söktü. Bunların yerine geçici bir hard disk de takılmadı. İddiaya göre bu hard disklerdeki bilgiler defalarca geri getirilmeyecek şekilde silindi. İddianame sanıklar hakkında 150 yıla varan hapis cezaları isteniyor.
Kaynak: zaman