Ovaeymir; İlkin bir mezra, sonra Köy, ardından Belde iken
Artık Aydın’ın bir Mahallesi olmuştur! Sanılanın aksine,
Ovaeymir’de tam bir barış ortamı hâkimdir!
Neredeyse yarım yüz yıldır burada birlikte ve barış içinde
Yaşayan Türkler ve Kürtler, belki de Türkiye’ye örnek olacak
Bir hoş görü ortamına sahiptirler. İlk yerleşimden bu yana,
Burada yaşayan hiç kimse, aralarında hiç kavga etmemiştir!
Ovaeymir sakinleri sadece aş ve iş peşindedir!
Buradaki bir kısım insanımız için Devlet, hala bir Babadır!
“O ne verirse onunla yetinmek” anlayışı geçerlidir.
“Sessizlik” genel bir yasa gibi, yemin gibi devrede…
Feodalitenin “Ağa” anlayışına benziyor. Mahallenin her
Karışında Sosyal, Ekonomik, Kentsel sorunlar var ama
“Belediye Ekmek Satışı yapsın! Başka şey istemiyoruz!”
Diyorlar. Kentsel Dönüşümü gündeme almak gerekiyor.
Su hattının eskimiş olması, kanalizasyonun yeterli olmayışı,
Ortalıkta lağım sularının akıyor olması, bazen suların eskimiş
Borular yüzünden simsiyah akması, sanki onların hiç umurunda
Değilmiş gibi davranıyorlar. Her yağmurda yollarının tıpkı bir
Sel felaketine uğramış hale gelmesinden yakınıyorlar ama
Bunu bile şikâyet etmiyorlar! Bu yüzden cezalandırılmaktan
Korkuyorlar. “Devlet ve Belediye en iyisini bilir!” diyen
Sindirilmiş bir algılamaya ve anlayışa sahipler. Üzerinde
Durdukları konulardan biri “Ovaeymir Spor Kulübünün”
Tekrar yaşatılması. Üstelik tamamlanan ama bir türlü hizmete
Alınmadan çürümeye terk edilen “Spor Tesislerinin” işlerlik
Kazanmasıyla mesafe alınabileceğinin de farkındalar.
Bunun; Mahallelilerin daha çok “Kaynaşması” için
Bir köprü olacağını düşünüyorlar. “Kaybedilmek” üzere olan
Bazı Gençlerin bu yolla yeniden kazanılacağına inanıyorlar.
İlgililer konuyu önemsemeli! O ünlü deyişte olduğu gibi;
“Bir İnsanı kurtaran, Dünyayı Kurtarmış sayılır!”
Mahalledeki pek çok evde 1-2 adet büyükbaş hayvan
Besleniyor. Yakında bunların yasaklanacağının farkındalar.
O vakit çok sayıda aç ve mutsuz insanımız olacak.
Şimdiden bunun için Projeler hazırlanmalı!
Mahalledeki tüm kadınlar ve kızlar evlerde.
Hastane hariç, dışarıya da hemen hiç çıkmıyorlar.
Aile bütçelerine istemelerine rağmen katkıları yok!
Geçmişte çok da yararlı işler yapan “Biçki-Dikiş Kursu”
Kapatılmış. Yeniden açılması ve çeşitlendirilmesi gerekiyor.
Ovaeymirli Kadınların zengin bir “Ekmek Yapımı”
Kültürleri var. Yurdun çeşitli bölgelerinden gelmiş oldukları
İçin bu beceri ve deneyimleri çok da çeşitli!
İşte size bir öneri: Belediyemiz burada küçük ölçekli bir
“Ev Ekmeği” işliği için katkı yapsa… Önce hammadde ve
Donanım desteği sağlasa! Bu proje için GEKA, KOSGEP,
Mikro Kredi gibi Fon destekleri için proje geliştirse.
Bu İşliklerde; Başlangıçta Nan, Yufka, Kete, Bazlama, Lavaş,
Tandır Ekmeği gibi çeşitli Yörelerimize ait doğal, otantik
Ekmek çeşitleri üretilse… Bunlar Ekmek Satış Noktalarında
Satılsa… Giderek bu İşlikte Kürt ve Göçmen Böreği-Çöreği,
Mantı, Yuvarlama, Keşkek dahi yapılabilse…
Çok da güzel bir Proje ortaya çıkmış olmaz mı?
İşte o vakit genç kızlarımızın gözlerinde oluşacak
O ışığı da hissedebiliyor musunuz?